Uslu, konfederasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında 1 Mayıs kutlamalarını değerlendirdi.
Her 1 Mayıs öncesinde 10-15 gün boyunca alan tartışmalarının Türkiye'nin gündemine oturduğunu, buna gönüllerinin razı olmadığını ifade eden Uslu, ''İki bin işçiyle Taksim'e çıkmak ve Taksim tabusunu yıkmak sadece ve sadece bizim başarımızdır. İki bin üyemiz Taksim'e çıkmıştır. 50 dakika orada kalmışlardır ve bizim açtığımız yoldan diğer sendikalar da Taksim'e girmiş ve yıllardır süren özlemlerini gidermişlerdir'' dedi.
Hem mülki idarenin, hem de bazı sendika ve sivil toplum örgütlerinin ''Taksim inadını'' abartılı bulduklarını belirten Uslu, kendileri için doğru olanın, bu Taksim inadını kırmak olduğunu söyledi. Uslu, akıl ve sağduyuyla hareket ettiklerini belirterek, ''Bu sayede Taksim fenomeni, Taksim tabusu aşılmış oldu. Taksim'in emeğe açılmasındaki en büyük pay bizimdir. En büyük çabayı biz gösterdik. Taksim'e konfederasyonların sırayla girmesi önerisini biz yaptık'' diye konuştu.
Taksim'in 1 Mayıs kutlamalarına açılması durumunda güvenlik sıkıntısı yaşanacağı yönünde endişeler bulunduğunu hatırlatan Uslu, duyarlı davranarak bu endişelerin aşılmasını sağladıklarını kaydetti.
Basın yayın organlarının, Hak-İş'in Taksim'de yaptığı kutlamalara yeterince yer vermediğini, ''Görmezden geldiğini'' ileri süren Uslu, bunun gözardı edilmesine anlam veremediklerini dile getirdi. Uslu, medyada kimin kaç kişiyle çıktığına yönelik haberlerin yer aldığını, bu tür tartışmaların kimseye bir fayda sağlamayacağını söyledi.
Yine bazı gazetelerde AK Parti milletvekillerinin Taksim'e Hak-İş'le birlikte girmesinin bir eksiklikmiş gibi aktarıldığını ifade eden Uslu, AK Partili milletvekillerinin alanda bulunduğunu, önce Türk-İş'i, sonra da kendilerini karşıladığını söyledi.
Hak-İş üyelerinin büyük bir çoğunluğunun Taksim'e iş kıyafetleriyle geldiğini anlatan Uslu, ''Taksim'e işçilerle çıkan sadece ve sadece Hak-İş ile Türk-İş olmuştur. Onun dışındaki tüm örgütler arkadaşlarıyla, ideolojik yandaşlarıyla çıkmıştır'' dedi.
Bir gazetecinin, ''Kabine değişikliğini ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına Ömer Dinçer'in getirildiğini hatırlatması ve sendikal mevzuatla ilgili yasa çalışmalarındaki son durumun ne olduğunu'' sorması üzerine Uslu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı 30 Nisan'da ziyaret ettiklerini ve kendisine 2821 Sayılı Sendikalar ile 2822 Sayılı Toplu Görüşme Grev ve Lokavt Kanunu hakkında görüştüklerini söyledi.
Bazı işveren ve sendikaların bu konuda kendi dediklerinin olması için lobi çalışmaları yaptığını savunan Uslu, Başbakan Erdoğan'ın bu yasaların bir an önce çıkarılmasını istediğini, bu konuda kendilerine daha önceden verilmiş taahhütleri olduğunu belirtti. Hükümet'in söz konusu yasalarla ilgili tüm kesimlerden gelen eleştirileri dikkate almasının çok normal olduğunu ifade eden Uslu, ancak yasaların çıkarılmasının ertelenmesi gibi bir mazereti kabul etmeyeceklerini belirtti. Uslu, böyle bir durum olması halinde Hak-İş'in yasaların bir an önce çıkarılması talebiyle mitingler düzenleyeceğini bildirdi.
Kabine değişikliğinin Başbakan Erdoğan'ın tasarrufunda olan bir konu olduğunun altını çizen Uslu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına getirilen Ömer Dinçer'le henüz görüşme imkanlarının olmadığını kaydetti.
Faruk Çelik'in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak çok başarılı bir dönem geçirdiğini ifade eden Uslu, Çelik'in bazı kanunların çıkarılması, sendika ve sivil toplum örgütleriyle diyalog kurulması konusunda çok önemli çabalar sarf ettiğini sözlerine ekledi.
- Etiketler :
- Haberler
