IMF ile neden ayrılık yaşandı?

Devlet Bakanı Babacan, IMF ile ayrılığın nedenini "Gelecekle ilgili projeksiyonlar konusunda bakış açımızdaki farklılıktan kaynaklandı'' sözleriyle açıkladı.

IMF ile neden ayrılık yaşandı?

Devlet Bakanı Ali Babacan, Muhabirleri Derneği (EMD) tarafından düzenlenen Orta Doğu ve Doğu Akdeniz Ülkeleri Ekonomi Basını Forumu'nda ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdi.

IMF ile stand-by anlaşmasının gerçekleştirilememesi konusunda, IMF ile bazı küçük noktalarda bazı ayrılıkların olduğunu, ancak ileri sürüldüğü gibi Mali Kural'da veya orta vadeli programda bir görüş ayrılığının bulunmadığını, aksine tam bir mutabakat olduğunu vurgulayan Babacan, ''IMF ile ayrılık, gelecek ile ilgili projeksiyonlar konusunda bakış açımızdaki farklılıktan kaynaklandı'' dedi.

Orta vadeli programın uygulamaya başlanalı 6 ay olduğunu ve revizyon olmadığını belirten Babacan, "2011-2012 yılları ile ilgili hedeflerimizden asla bir gevşemez olmaz, yeni orta vadeli programa 2013'ü de ekleyeceğiz, mevcut OVP'den daha gevşek bir şey kesinlikle söz konusu olmaz. Önce 2009 sonuçlarımızı görmemiz lazım, bugün itibariyle porjeksiyonlarımızda revizyon söz konusu değil" diye konuştu.

"Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği stopaj konusunda Maliye Bakanlığı'ndan arkadaşlarla konuyu masaya yatırdık işlem vergisi gündemde yok" diyen Bakan Babacan, stopajla ilgili nihai kararı vermediklerini, ilgili seçeneklerin masada olduğunu ifade etti.

Türkiye olarak olabilecek her türlü riske karşı ihtiyatlı gitmek zorunda olduklarını belirten Babacan, bankacılıkla ilgili alınan ve alınacak tedbirlerin de bu ihtiyatlılığın gereği olduğunu dile getirdi.

Türkiye ile IMF ilişkileriyle ilgili sorular üzerine Babacan, Türkiye'nin göreceli büyüklüğünün dünya ekonomik arenasında arttığını ve bu ağırlığı yansıtacak hisse ayarlamalarının da yapıldığını kaydetti. Hisse ayarlamalarında ilk dalganın bittiğini ve artışın yapıldığını, ikincisi ile ilgili karar verildiğini, üçüncü ile ilgili de çalışmaların şu anda yapıldığını anlatan Babacan, şöyle konuştu:

''Bizim IMF ile ilgili ilişkilerimiz o günkü şartlar Türkiye için nasıl bir ilişkinin daha iyi olacağını söylüyorsa ona göre devam ediyor. Yani o günkü şartlar bir stand by için uygunsa, Türkiye bunu yapıyor. Biz 2005'te 18'inciyi tamamladık, 19'uncuyu imzaladık. 2008'in Mayıs'ında da 19'uncuyu başarılı bir şekilde tamamladık. Ben 10 tane de niyet mektubuna imza attım. Yapmayacağımız hiçbir şeye imza atmadık. Yani politikaların uygulanabilir politika olması önemli. Politikaların sahibi hükümet, bunu uygulayacak da hükümet. Bizim hükümetimiz inanmadığı, doğru bulmadığı hiçbir şeyi yapmadı. Uyguladığımız her şeyin de sahibi olduk. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Dünyanın böylesine bir türbulans yaşadığı bir dönemde doğru politika nedir sorusunun cevabı çok kolay değil. Bugün bir 7,5 yıldır iş başındayız ve 7,5 yıldır Türkiye ekonomi için ne doğru, ne değil, hangi politika sürdürülür, hangisi sürdürülemez, bu konularda biraz tecrübemiz var.''

Uygulamalarla alakalı IMF ile tam bir mutabakat, yüzde yüz bir mutabakat olsaydı zaten stand by anlaşması konusunda farlı bir noktada olunacağını ifade eden Babacan, ''Demek ki bazı küçük noktalarda farklılıklarımız oldu. Bu noktaların ne olduğunu ben açıklamayacağım, ama gazetelerde yazılıp çizilenler doğru değil'' dedi.

MALİ KURALDA ANLAŞMAZLIK YOKTU
Bugün bir basın-yagın organında mali kuralda mutabakat sağlanamadığı için IMF ile anlaşılamadığı konusunda haberin yer aldığını kaydeden Babacan, bunun kesinlikle doğru olmadığını, Orta Vadeli Program, mali kural, hedefler konularında IMF ile yüzde yüz mutabakat bulunduğunu vurguladı.

Bu sene ve gelecek sene dünyada ne olacak, Türkiye'de ne olacak konularında IMF ile biraz ayrı düştüklerini söyleyen Babacan, ''Anlaşamamızın sebebi farklı, gelecekle ilgili projeksiyonlar konusunda bakış açımız bir farklılaştı, ama detaylarına girmeyeceğim'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...