IMF: Mali açıkların üzerine gidin

IMF Birinci Başkan Yardımcısı Lipsky, "Mali açıklar ve zayıflayan kredi kalitesinin güçlü bir şekilde üzerine gidilmediği takdirde ekonomik görünüm üzerinde olumsuz etkiler olabilir"  dedi.

IMF: Mali açıkların üzerine gidin

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) Bodrum'da yapılan Yüksek İstişare Konseyi toplantısında IMF'den Türkiye'ye hem övgü, hem uyarı geldi.

Toplantıda konuşan IMF Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky şunları kaydetti: "Ben havaya çok yakından bakıyorum, bugün de hava çok güzel. Son veriler küresel daralmada yavaşlama olduğunu gösteriyor. İki çeyrek küresel ekonomik daralmadan sonra ilk çeyrekte üretimdeki daralma azaldı. Üretim ve taleple ilgili bazı dengelenmeler söz konusu.

IMF büyüme tahminlerini hafif yukarı revize edecek. Mali bozulmalar da ciddi oranda azaltıldı. Elimizdeki gelişmeler bir takım yeşil filizlerin ortaya çıkmaya başladığını gösteriyor. İyileşme biraz yavaş olabilir, 2010'da çok yavaş bir iyileşme olacak. Pek çok ülke 2010 boyunca olumlu bir şekilde yükselmeye devam edecek.

Güçlü büyüme mali sektör sorunlarını tam olarak çözmeden kalıcı olamayacak. Gösterilen iyileşme bankacılık sektöründe çok yavaş. Toksik varlıklarla ilgili atılan adımlar da iyileşmenin yavaş olacağını gösteriyor.

Kısa vadeli destek önemli. Krizden çıkış senaryolarının çok doğru bir şekilde ortaya konması gerekiyor. Politikadan sapmaları ancak bu şekilde önleyebiliriz. Mali açıklar kaçınılmaz olarak 2010 yılında devam edecek.

MALİ AÇIKLARIN VE KREDİ KALİTESİNİN ÜZERİNE GİDİN
Türkiye pek çok diğer gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı zorlukları yaşıyor. Türkiye diğer  yükselen piyasa ekonomileri gibi üretim ve ekonomik aktivitede ciddi bir daralmayla karşılaştı. Bu yıl ekonomik daralma en az yüzde 5 olacak. İstikrar  bulan döviz kuru,  yeniden yükselmeye başlayan tüketici güveni ve artan özel sektör kredilerinde toparlanma görüldü.

Bankacılık sektöründeki gelişim minimum etki oluşmasını sağladı. Türkiye daha önceki krizlerdeki tecrübelerini kullandı. Bütün göstergeler bize ekonominin iyileşme aşamasında olduğunu gösteriyor.

Türkiye'nin geleceği için iyimseriz, IMF olarak Türkiye'ye destek vermeye hazırız. Mali açıklar ve zayıflayan kredi kalitesinin güçlü bir şekilde üzerine gidilmediği takdirde ekonomik görünüm üzerinde olumsuz etkiler olabilir."

KOÇ: KRİSTAL KÜRE YOK, HIZLI HAREKET EDİLMELİ
TÜSİAD YİK Başkanı Mustafa Koç konuşmasında özetle şunları söyledi: "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İç dinamiklerimizle çok meşgulduk kriz sinyallerini göremedik. Kimsenin elinde geleceği gösteren kristal bir küre mevcut değil. Zamanı iyi kullanmak ve hızlı hareket etmek çok büyük önem arzediyor.

Teşvik sisteminin geniş istişare içinde hazırlanmasını takdirle karşıladık. Artmakta olan bütçe açıkları bu programla daha da artacak. Büyümenin finansmanı konusunda çok ciddi sorunla karşı karşıya kalabiliriz. Bütçe istikrarı için önemli olan faiz dışı fazladan vaz mı geçiyoruz? Türkiye'nin en az 10 yıl süreyle yüzde 6'lık bir büyümeyi yakalaması lazım. Krizden çıkış yılın son çeyreğinde başlayabilir, 2010'a da sarkabilir.

IMF ile müzakerelerin sürmesi büyümenin finansmanı açısından önemli. Bu konudaki belirsizliğin ortadan kalkmasını  bekliyoruz.

AB konusunun ülke gündeminden düşmüş olmasından rahatsızlığımızı daha önce de gündeme getirdik. Demokratik gelişimi destekleyecek reformlar yeniden öne alınmalı. Anayasa değişikliği geniş bir konsensus sağlanarak uygulanmalı. Kısa vadeli düşünmekten kendimizi kurtarmak durumundayız."

YALÇINDAĞ: ORTA VADELİ PROGRAMA İHTİYAÇ VAR
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da şöyle konuştu: "Yaşanan gelişmeler köklü bir değişikliğn habercisi. Sürecin takipçisi değil, parçası olan bir Türkiye arzuluyoruz. Dünyadaki ekonomik büyümenin kriz önceki seviyelere ulaşması yavaş yaşanacak bir süreç. Türkiye'nin en iyimser beklentiyle yüzde 4.1 daralmasını bekliyoruz. Bütçe dengeleri maliye politikasının oyun alanını daralttı. Dış talep yetersizliğinin ve bütçe açıklarının şekillendirdiği yapı önemli bir soruyu ortaya koyuyor. Büyümenin finansmanı nasıl karşılanacak? Orta vadeli bir uyum programına ihtiyaç var. Böyle bir uyum programının varlığı yatırımcı güvenini artıracaktır.

Teşvik programı çok yerinde. Teşvik paketlerinin etkisini ölçme geleneğimiz maalesef yoktur. Bu destek paketleri sınırlı bir süreyle uygulanmalı. Kalıcı teşvikler rekabet ortamına kalıcı hasar verebilir.

Her eleştiriyi düşmanca yaklaşımın bir parçası olarak görmekten vazgeçmeliyiz. Türkiye'de her şeyden önce bir zihniyet devrimi yaşanmalı. Yeni bir başlangıç yapalım, yeni bir sayfa açalım. Bunun metni yeni bir anayasadır."

BABACAN: ZAMANI GELİNCE AÇIKLAMA YAPILIR
Toplantıda son olarak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan konuştu. Babacan, "Küresel finansal koşullardaki aşırı sıkılık devam ediyor. Küresel krizin dünyaya maliyeti 2. Dünya Savaşı'ndan büyük olacak. Reel sektör kuruluşlarına sesleniyorum. Kur risktir. Sağlam bir getiriyle hesapları kitapları yapıp yatırım kararı verelim. Merkez Bankası zamanında attığı adımlarla fiyat istikrardan değil, finansal istikrardan da sorumlu olduğunu gösterdi. ÖTV ve KDV indirimlerinin ilelebet olmayacağının önemli sinyalini verdik. İndirimlerin yavaş yavaş kalkmasının uygun olduğunu düşündük" diye konuştu.

Bu arada Babacan, toplantı öncesinde IMF anlaşmasına yönelik sorusu üzerine, "Zamanı  gelince açıklama yapılır" karşılığını verdi.

Sayfa Yükleniyor...