IMF'siz Türkiye'yi ne bekliyor?

Ekonomistler IMF çıpasının kalkmasıyla Türkiye'nin dış şoklara dayanıklılığının azalabileceğini belirtti. İşte görüşler...

IMF'siz Türkiye'yi ne bekliyor?

Uluslararası Para Fonu (IMF) artık Türkiye ile stand by görüşmeleri yapmadığını açıkladı.


Hazine ve IMF'den yapılan açıklamalarda, IMF'den bir heyetin Mayıs ayının ilk yarısında Madde 4 görüşmeleri kapsamında Türkiye'ye geleceği belirtildi.

Bu gelişmenin ardından analistlerin görüşleri şöyle:

HSBC Stratejisti Fatih Keresteci: IMF olmayacağını hiç fiyatlamadık bugüne kadar. Pozitif bir gelişme değil ama günlük bir olumsuzluk da değil. Artık eskiden var olan "IMF" diye bir çıpa yok. Bundan sonra dışarıdan ya da içeriden gelebilecek hareketlere Türk piyasasının dayanıklılığı kesinlikle azalacak. İlk aşamada büyük bir tepki olmasa da bence olumsuz bir haber ve ileride mutlaka etkisini hissedeceğiz.

Yatırım Finansman ekonomisti Levent Durusoy: Özellikle IMF açıklaması, görüşmenin bittiğini söylüyor. Yakın gelecekte de en azından önümüzdeki seçime kadar ben görüşmelerin yeniden gündeme gelmesini beklemiyorum. Makro cepheden başlarsak beklentimiz 2010 için yüzde 3.5 civarında GSYH büyümesi. IMF olmaması kesinlikle büyüme hızını sınırlayacak bir gelişme, aynı şekilde dış finansman tarafında 8-10 milyar dolar finansman açığı görmek mümkün ve bunların hiçbiri sürpriz değil. Piyasa açısından IMF ile ilgili iyi haberler fiyatlara katılıp olumsuzlara bakılmıyordu. Piyasa açısından hareketlerde belirleyici uluslararası risk iştahı olacak. Bir başla deyişle dış şoklara olan dayanıklılığı bir miktar aşağı çekecektir diyebiliriz. Makro açıdan bir adım geride kalacağımız da kesin. Daha uzun vadede bakarsak mali kuralın önemi çok arttı. Eğer IMF de yoksa mali performansı bir şekilde gözleyecek başka bir mekanizmayı kurmamız lazım. Piyasanın bundan sonra biraz daha mali kuralı önemseyebileceğini düşünüyorum.

Finansbank Baş Ekonomisti İnan Demir: Madde 4 istişareleri her yıl yapılıyor, fakat stand-by anlaşmaları sebebiyle 2007'den beri Türkiye ile bu istişareler yapılmıyor. Bugünkü açıklamalar stand-by görüşmeleri yerine Madde 4 istişarelerine geçildiğini gösteriyor ve Türkiye-IMF ilişkileri konusundaki tahminlerimize uyuyor. Bir süredir, devam eden toparlanma ve kredi notu artırımları sonrasında hükümetin IMF ile anlaşmak için yeterli özendirici sebebi olmadığını ifade ediyoruz. Buna göre baz makro ekonomi tahminlerimize IMF kaynağını dahil etmiyoruz. IMF tarafından bugün yapılan açıklama da baz tahminlerimiz dahilinde. IMF konusu Ocak sonundan beri piyasa gündeminden çıkmış görünüyor. Piyasa oyuncularının en azından kısmen IMF görüşmelerinin sonuçsuz kalacağı ihtimalini göz önünde bulundurduğunu düşünüyoruz. IMF konusundaki coşku, yıllık enflasyonun iki basamaklı seviyelere ulaşmasına rağmen 2009 sonlarında başlamıştı. Bu yüzden IMF anlaşma yapılmamasının tamamen fiyatlanmış olduğunu düşünmüyoruz ve bu sabahki haber akışına faiz ve kurun olumsuz tepki vermesini bekliyoruz.

Acar Yatırım Araştırma Müdürü, Zeynel Abidin Balcı: Piyasada fiyatlanmıştı. Son dönemde tamamen dış piyasa ve iç gündeme odaklandığımız için etkisinin sınırlı olacağını düşünüyorum ama yarın öbür gün Türkiye'nin finansman ihtiyacı artarsa durum değişebilir. Orta-uzun dönem için piyasalarda ileride gerilim arttığında, finansman ihtiyacı arttığında tepki verilebilir. Endeks bazında 51,500-52,200 seviyeleri görülebilir.

Turkish Yatırım Araştırma Müdürü Mehmet Baki Atılal: Stand by görüşmelerinin sonlandırılmasıyla orta vadede endekste 49,000'lere doğru geri çekilme yaşayabiliriz. Bunun nedenlerinden biri ödemeler dengesinde sorun yaşayabilecek olmamız. Diğer yandan bu gelişme, iç büyüme beklentilerimizde de daralmaya neden olacak. Çünkü anlaşmanın ardından kredi notları artacak, bankalar ellerindeki parayı iç piyasaya sürecek diye bir beklenti vardı. Ancak şimdi bankalar yeniden hazine bonosuna yönelmek zorunda kalacak. Bu da iç büyüme beklentilerini daraltacak.

Sayfa Yükleniyor...