IMF'yle görüşmelerde FDF'ye çözüm aranıyor

IMF ile yapılan görüşmelerde ağırlıklı konularından birinin eksi olan faiz dışı fazlayı yeniden artıya çekebilecek önlemler olduğu belirtiliyor.

IMF'yle görüşmelerde FDF'ye çözüm aranıyor

Uluslararası Para Fonu (IMF) ile geçen yıl Mayıs ayında sona eren stand-by düzenlemesinin ardından başlayan ve inişli-çıkışlı bir şekilde devam eden yeni bir anlaşmaya yönelik görüşmelerin ağırlıklı konularından birinin de eksi olan faiz dışı fazlayı (FDF) yeniden artıya çekebilecek önlemler olduğu belirtiliyor.

Hükümetin, Avrupa Birliği'ne (AB) Katılım Öncesi Ekonomik Program'da (KEP), IMF tanımlı FD'yi 2009 için yüzde -0.5 olarak açıklanmıştı.

Reuters'a bilgi veren üst düzey ekonomi yetkilileri, IMF ile görüşmelerde, alınacak bazı önlemlerle FDF'nin artıya çıkarılması için çalışmalar yapıldığını söylediler.

Bir yetkili, "Burada eksi yüzde 0.5 olan FDF'nin artı yüzde 0.5 çıkarılması söz konusu olabilir. Ancak, net bir şey söylemek çok zor, yeni revizyonlar yapabilir" dedi. Bu kapsamda, öncelikli olarak cari harcamalardan dolayı bütçe açığındaki büyümenin durdurulması için yeni önlemlerin alınması gerekiyor.

KEP'in ardından 2005'te çıkarılan Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na göre, Mayıs ayında Orta Vadeli Program'ın (OVP) açıklanması gerekiyor. Bütçe hazırlama süreci ise OVP ile başlıyor ve ardından Orta Vadeli Mali Plan (OVMP) açıklanıyor. IMF ile anlaşma yapılması kesinleşirse yeni revizyonların OVP ile OVMP'de yer alabileceği vurgulanıyor.

EN GEÇ TEMMUZ SONUNA SONUÇLANMALI
Yetkililere göre, çalışma takvimi dikkate alındığında IMF ile yeni bir düzenlemeye gidilmesi halinde, bunun da en geç Temmuz ayı içinde sonuçlandırılması gerekiyor; aksi takdirde anlaşmanın Eylül ayına kalabileceği vurgulanıyor.

Bir başka yetkili ise harcamalar tarafında alınacak önlemler açısından cari harcamalar ve yatırımlarda bir miktar kesintiye gidilebileceğini, gelir arıtırcı önlemler açısından alkol ve sigarada vergi artışı söz konusu olabileceğini söyledi.

Yetkili, ayrıca çok etkisi olmasa da yurtdışı çıkış harçlarının bir miktar artırılması da değerlendirilebileceğini vurguladı.

VERGİ ARTIŞI ETKİLİ OLMAZ
Kriz ortamında vergi artışlarının çok fazla etkili olmadığını kaydeden yetkili, iç talebi artırsa da vergi indirimlerinin önemli bir maliyeti olduğunu ifade etti. Aynı yetkili, "Vergi alanında atılabilecek en önemli adım tahsilatın artırılması. Kurumlar vergisi başta olmak üzere tahakkukta geçen yılın aynı dönemine göre artış sağlanırken, tahsilatta kayda değer bir düşüş var. Tahsilat bir miktar artırılabilirse herhangi bir vergi artışına gerek olmadan bir miktar daha bütçeye giriş sağlanır. Tahsilat yapılamadıktan sonra vergi artışı yapmanın pratikte bir faydası yok. Özellikle işsizliğin bu kadar artığı bir dönemde ters tepki verebilir" dedi.

Harcamalar tarafından yatırımlarda yapılacak bir kısıntı ise hükümet açısından oldukça zor gözüküyor. Cari harcamalardan kesinti yapılmasının büyümeye katkıda bulunabileceğini kaydediliyor.

ERDOĞAN 'ÇOK DA İHTİYACIMIZ YOK' DEMİŞTİ
Başbakan Tayyip Erdoğan geçen hafta sonunda ''Yani sen (IMF), kalkıp da 'karayolları inşaatlarını durdur' diyecek olursan 'kusura bakma' deriz. IMF bize bu sıkıntılı dönemde 'ben sizlere borç vermiyorum' derse, vermeyebilir. Çok da ihtiyacımız yok" demişti.

Büyüme rakamları konusunda da IMF ile hükümet arasında henüz bir mutabakat yok. Hükümet bu yıl ekonominin yüzde 3.6 daralacağını açıklarken IMF daralmanın yüzde 5.1'e çıkacağını belirtmişti.

Sayfa Yükleniyor...