İşsizlikte tablo daha da vahim olacak

Kriz istihdamı vurdu, işsizlik oranı Kasım’da yüzde 12.3’e çıktı. “Bu daha başlangıç” diyen uzmanlara göre, 2009’un ilk çeyreğinde işsizlik oranı daha da yükselecek.

İşsizlikte tablo daha da vahim olacak

Küresel krizin etkisiyle işsizlik her ay artmaya devam ediyor.

Son veriler Türkiye’de işsizlik oranının yüzde 12.3’e, işsiz sayısının da 3 milyona çıktığını ortaya koydu.

Peki işsizlik ne kadar daha yükselir? Düzelme ne zaman başlar? Hükümet neler yapmalı? Uzmanlar tüm bu soruları NTVMSNBC için yanıtladı. İşte görüşler...

Erhan Aslanoğlu (Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi): İşsizlik hızlı bir artış trendine girdi. Her ay fark açılarak gidiyor. Normal koşullarda Ocak-Şubat ayında işsizlik en yüksek seviyeye çıkar. Bu etki devrede olacak, işsizlik artmaya devam edecek. Daralmanın getirdiği bir işsizlik de çok ciddi biçimde devam ediyor. Türkiye’de işsizlik oranı Ocak-Şubat rakamları açıklandığında yüzde 15’lere bile çıkabilir. Bizde işsizlik yüzde 9’larda başladı, 4-5 puan artmış olacak. ABD’de bile o kadar oransal artış olmadı. Mevsimsel anlamda işsizlik oranı Şubat ayında en yüksek seviyeye çıkar ve turizm, tarımın etkisiyle daha sonra düşüş görürüz. Baz senaryoya göre bir yıl içinde ekonominin toparlanmasını dikkate alırsak işsizlik bu seviyelerde kalır. Onun erimesi daha uzun zaman alacaktır. ABD ekonomisi ve dünya ekonomisinin toparlanması gecikirse işsizlik daha da artabilir.

İşsizliğin artışını engellemek çok kolay olmayacak. Oransal olarak bu ortamda 1-2 puan bile kurtarabilmek çok önemli. Yeni istihdam yaratmak çok kolay değil ama mevcudu korumak adına firmaların işten çıkarmalarını durdurmak adına birşeyler yapılabilir. Kısa çalışma ödeneği iyi bir uygulama belki daha da genişletilmeli. İşgücünden alınan vergileri bir yıl ya da altı ay gibi ertelenebilir. Geçici bir süre için daha düşük bir oran alınabilir. Bir de sektörel bazda düşünmek lazım. Otomotiv gibi sektörlere yönelik özel vergi avantajları yapılabilir. Bir de Türkiye’de tarımda bir potansiyel var. Kırsal alanda tarım reformuna başlayarak istihdam artışını desteklemek gibi bir adım da olabilir.

Ali Ağaoğlu (Vatan Gazetesi Yazarı): İşsizlik oranındaki artış, daha önceki dönemlerde alınmayan tedbirlerin, krizle birlikte olumsuz etkilerinin hızlandığını gösteriyor. Tarım dışı işsizlikte ve kentsel nüfustaki işsizlikte hızlı artış görülüyor. Kriz her tarafı bir anda vurdu. 2009’un ilk üç ayındaki tablo bundan daha vahim olacak. İşsizlik oranının yüzde 13-14’lere çıkma ihtimali var. Bu rakamın içine iflasların yarattığı sorun yansımış değil. Avrupa’daki daralmalar resmiyet kazandı, bu ihracat pazarının da daralması anlamına geliyor. Otomotiv ve tekstilden başlamak üzere yeni işsizler olacaktır. Artış hızlı azalsa bile yakın zamanda yüzde 10’lara düşmesi ihtimali çok düşük. İşsizlik oranında gözle görülür bir azalma görmemiz ancak 2010’un ilk çeyreğinden sonra olur.

İstihdam ve katma değer yaratan sektörler baz alınarak bir takım kolaylıklar getirilmeli. O işletmelerin kredi piyasasındaki açmazlarını ortadan kaldıracak önlemler alınmalı. Kredi garanti fonu ve KOSGEB kredilerinin kolay kullanılır hale getirilmesi ve sıkışmanın ortadan kaldırılması gerekir. Dolaylı vergiler yoluyla maliyetleri azaltacak önlemlere gidilebilir. SSK primlerinin belirlenen sektörlerde yarı yarıya devletle işverenin ortak ödemesi şeklinde bir alternatif çözüm olabilir.

Erkin Işık (Fortis Ekonomisti): Genel olarak yavaşlamanın etkisiyle bir miktar bozulma var. Bundan sonraki dönemde de bu istihdam piyasasındaki olumsuz görünüm devam edecektir. İstihdam piyasasındaki hareketler yavaşlamadan daha gecikmeli olarak etkileniyor. Uzun süre istihdamda sıkıntı devam eder. Ekonomik toparlanmanın başlaması en iyimser tahminle 2009’un ikinci yarısını bulur. Bunun bizi etkilemesi belli gecikmeyle olacaktır. Hükümet, IMF programı ve bir takım önlemleri hayata geçirirse belki iyimser bir tablo ortaya çıkar. Krize yavaşlamakta olan bir ekonomiyle girdik. Bu daha başlangıç. Hiçbir önlem alınmazsa, yurtdışı gelişmelere bağlı bir seyre doğru devam edersek sonraki aylarda bundan daha olumsuz görünüm devam edecektir. Reel sektör açısından bakınca, çok da iyi bir görünüm yok ortada. Reel sektör ihracata bağımlı, dışarıda toparlanma olmadan düzelmesi çok zor. Tarımdan diğer sektörlere kayış olmuştu. Şimdi tam tersi dönüş olabilir.

Sayfa Yükleniyor...