İstanbul'da eğlenceye bir gecede 12 milyon TL
İstanbul gecelerine bir günde 350 bin, yılda 127 milyon kişi akıyor. Bir gecede yaratılan ekonominin büyüklüğü 12 milyon lirayı buluyor.
İstanbul’da mesai bittikten sonra her gece başka bir endüstri çalışmaya başlıyor. 15 bin irili ufaklı mekan günde ortalama 350 bin kişiyi eğlendiriyor. Bir gecede 12 milyon liralık ekonomi yaratan bu endüstri krize karşın her yıl büyüyor.
CNBC-e Business'in haberine göre, geleneksel, yeni, marjinal tüm eğlence anlayışlarını bir arada barındıran İstanbul’da eğlence bölgelerinin sayısı da giderek artıyor. Beyoğlu, Asmalımescit, Kumkapı, Etiler, Boğaz Hattı, Bakırköy, Kadıköy, Caddebostan, eğlencede şehrin ana arterleri durumunda bulunuyor.
İstanbul’da herkese ve her keseye göre eğlence var. Bir gecede şampanyalar açtırıp, valelere, garsonlara yüklü bahşişler dağıtmak da, 50 liraya eğlenmek de mümkün.
İstanbul'un gece hayatından bazı rakamlar şöyle:
Turizm, Restaurant ve Kulüp Yatırımcıları, İşletmecileri Derneği (TURYİD) turizmin önemli bir ayağı olan yeme-içme endüstrisinde sektöre sahip çıkmak adına boşluğu doldurmak ve sektörün örgütlenmesi için 2003 yılında kuruldu.
TURYİD Başkanı Kaya Demirer şu bilgileri verdi: "Cafe ve gündelik restoranların, yani kişi başı 50 TL ve altında fiyat ödenen yerlerin tüketici sayısı açısından yüzde 65-70’lik bir paya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ancak gelir dağılımı dediğimizde, bu grubun dışında kalan, restoran, rafine restoran, bar, gece kulübü hasılatı toplam cironun yüzde 50’sini yakalar.
Gençler daha fazla eğlenceye ve gezmeye para harcıyor. Yani daha az yemek, daha çok içecek, popüler mekanlar ya da gece kulüplerine gitmeyi tercih ediyorlar. Orta yaşlılar, daha çok iyi yemek peşinde."
Aile ya da arkadaşlar ile bir araya gelme, sohbet, günün/ haftanın stresini atmak istiyorlar. İyi müzik dinlemek için para harcayanlar da var. Bir üçüncü grup da iş yemeği amaçlı geceleri sokaklarda olanlar; daha erken biten, daha sessiz, tercihen iyi yemek, iyi servis, zaman zaman manzaranın da ön planda olduğu yerlerde vakit geçiriyorlar.”
EN GÖZDE MEKANLAR
İyi müziğin adresi Babylon
Asmalımescit’teki Babylon iyi müzik takipçilerinin vazgeçilmez mekanı. Genel Koordinatör Elif Erdost, Ba-bylon müdavimlerinin 18-35 yaş arası, üniversite öğrencileri, genç profesyoneller, turistler, expatlar, gazeteciler, reklamcılar, sanatçılar olduğunu söylüyor. Erdost’a Babylon en çok ne içildiğini sorduk: “En çok votka ve bira tüketiliyor. İçki tüketimi müzik türüne göre sıkça değişiyor. Dans müzik ve DJ performanslarının olduğu gecelerde votka tüketimi artarken, Oldies But Goldies gecelerinde bira tüketimi daha fazla. Latin ve caz müzik olan etkinliklerde ise viski ve hard likör tüketimi öne çıkıyor.” “Peki Babylon’da bir kişi gecede ortalama kaç lira harcıyor?” Erdost, “Gecesine ve müzik türüne göre değişmekle beraber, öğrenci harcamasını dışında tutarak, gecede harcanan kişi başı para 50 ila 150 TL. Öğrencilerde ise 25-40 TL arasında değişiyor” diyor.
Yakup2: Müdavim masaları hep hazır
Yakup2’nin müdavimleri genelde gazeteciler, yazarlar, ressamlar, tiyatrocular... Kısaca yaratıcı işlerle uğraşanlar. Hemşinli Yakup Arslan’ın 1977’de kurduğu Yakup Restoran şimdilerde oğulları Yıldıray ve Ufuk beylere emanet. Ufuk Arslan’a göre Yakup’u Yakup yapan üç ana özellik var: “Samimiyet, dostluk ve evindeymiş gibi hissetme hali.. Biz misafirlerimizi yormayız, hizmetten oturma düzenine onlar adına rahatlarını önceden düşünürüz.” Arslan, Yakup2’nin bir gecesi hakkında şu bilgileri veriyor: “En çok talep gören mezemiz mezgit marin, beyaz peynir, patlıcan. Yakup2’nin gelse de gelmese de, masası hazır bekleyen çok müdavimi vardır. Ortalama ödenen hesap, kişi başı 75-80 lira arası diyebilirim. Yüzde 90 rakı tüketiliyor.”
Lucca’da kokteyl sarhoşluğu
Lucca, İspanyol mezesi tapas’larla ün saldı. Yolu Bebek’ten geçenler her saat tıklım tıklım olan bu mekana şaştı kaldı. Sevillalı şef Billy Moya’nın marifetiyle ortaya çıkan İspanyol Lucca farkını gösterdi. Buna ödüllü bar-meninin hazırladığı kokteyller de eklenince Lucca’nın, Bebek’ten, Etiler’den ve Boğaz hattından müdavimleri oluştu. Sahibi Cem Mirap, her gece ful çeken mekanın İstanbul’a yeni bir tarz getirdiğini söylüyor. Mirap, “Şeflerim dünyayı geziyor. İddialı yemekler yapan şık ama rahat bir mekan yarattık. 25-45 yaş arası müşterimiz fazla. Gece 10’dan sonra bara dönüşüyoruz ve 02:00’ye kadar sürüyor. Kadehte rose şarapta fark yarattık” bilgisini veriyor. Hesaplar kişi başı 50 liradan başlayıp 70-80 liraya kadar çıkıyor.
Günay, gazino kültürünü yaşatıyor
Geçmişten gelen gelenekle kendi tarihini yaratan Günay Restaurant, gazino kültürünü yaşatan mekan. Günay, 1987 yılında İstanbul’da gece hayatına merhaba dedi. Kısa bir ara verdi, dört yıl önce BVS Grup bünyesinde sahnesini yeniden açtı. Günay’da kimler eğleniyor? Tanınmış iş adamları, yöneticiler, politikacılar, sanatçılar, tiyatrocular, gazeteciler, gazino ve eğlence sektöründen kişiler diyebiliriz. Alaturka ve pop müziğin starları Bülent Ersoy, Sibel Can, Ebru Gündeş, Candan Erçetin, Funda Arar, Kubat, Ferhat Göçer, Aşkın Nur Yengi, Selami Şahin, Emel Sayın, Özcan Deniz, Nilüfer... Bu isimler cuma ve cumartesi akşamları Günay sahnesinde yer alıyor. Hafta içi Türk geceleri düzenleniyor. Rezervasyonlu gidilen bir mekan. Biletix’te de Günay Geceleri için bilet satılıyor. Programlı gecelerde, yarı alakart fiks mönü uygulanıyor. Fiyat aralığı 200-450 TL.
Piyanist şantör yerinde duruyor
1978’de İstanbul’a geldiğinde elinde piyanosu bavulunda aşk şarkıları vardı. Ama bu şarkılar alışılmış tarzda değildi, taverna müziği dediler ona önce, o buna şiddetle karşı çıktı. “Taverna var ama müziği yok” dedi yıllarca. Islak Mendil, İşte Bu bizim Hikayemiz, Eski Bir Dosta Rastladım, Alışmak Sevmekten Daha Zor Geliyor ve Nikah Masası... Ümit Besen artık bir stardı. Besen, “Benim tarzımda bir tek Ferdi Özbeğen var” diyor. 200 bestesi bulunan Besen’e hayran kitlesini sorduğumuz zaman, “14-80 yaş” arasında herkes yanıtını alıyoruz. Ama çektirdiği fotoğraflardan bir hesap yapmış en çok fanatikleri 20-30 yaşlarında Besen, şimdi Tepebaşı’nda Troya Otel Süreyya Teras’ta cuma-cumartesi akşamları sahne alıyor.
Sunset’te lüks eğlence
Barış Tansever, “Sunset’in bir akşamını anlatın diye sorarsanız aklıma ilk gelen gün batımında muhteşem Boğaz manzarasına karşı Avrupa’dan Asya’ya bakıp şef barmenimiz Nebi Süzer’in 17 senedir hazırladığı nefis kokteyllerin keyfini çıkaran insanlar geliyor” diyor. Tansever, Sunset’i mesleğinde başarılı olmuş insanların mekanı olarak tanımlarken, U2 ve solisti Bono’nun Sunset’te eğlendiğini hatırlatıyor. Tansever’e göre Sunset Türkiye’ye gelen yıldızların uğrak yeri: “Manken Bar Rafaeli, Allesandro Ambrossio ve Karolina Kurkova aklıma ilk gelenlerden.” Sunset’te en çok içilen içkiler ise kendi baharat bahçelerinden topladıkları nanelerle yapılan Mojito, Rose Moet şampanya, Ketel One Vodka Martini.
Türkü barlarda 20 liraya eğlen
İstanbul, 2000’lere doğru ‘Türkü Bar’larla tanıştı. Varoşlarda kafeden bozma mekanlar birer birer türkü barlara dönüştü. Bu barlar, kısa sürede Bakırköy ve Beyoğlu gibi gözde ilçelere yerleşti. Halayların çekildiği, hatta ünlü türkücülerin de sahne aldığı alternatif eğlence mekanlarının bugün binlerce müdavimi var. Yağmur Türküevi Bakırköy’ün en eskilerinden. İşletmecisi Ali İncesu, müşterilerinin yüzde 70’inin devamsızlık yapmadığını da belirtmeden geçemiyor. İncesu, “İki kişi fiks mönü toplam 100-110 lira. Daha az paraya eğlenmek isteyen bir kişi ise iki bira içip, bir patates kızartması yiyerek geceyi geçirmek isterse 20-30 lira harcar” diyor.
Kadıköy’de rock havası
Amatör ruhla yaratılan alternatif mekan 1996’da, Kadıköy Kadife Sokak’ta kurulduğunda Karga sadece bir bardı. Müdavimleriyle büyüdü. Şimdi adeta yaşayan bir organizma, hem bar, hem bir konser/performans mekanı, hem sergi salonu. Kurucu Ortak Vedat Rona, Karga’yı şöyle özetliyor: “Müdavimleri yazan, çizen, kıcasa fikir üreten insanlar. En çok tüketilen içki bira, en kalabalık olduğu cumartesi gecesi 4-5 fıçı bira tüketiliyor ki bu 600-700 şişeye tekabül ediyor. Müzik arşivine ciddi yatırım yapıyor, kurulduğu 1996’dan beri aynı müzik direktörüyle çalışıyor. Müdavimlerinin yazı işlerini yürüttüğü aylık bir dergisi de var.”
Doors: Eğlenceyi kurumsallaştırdı
İstanbul ve eğlence kelimeleri aynı cümlede kullanıldığı zaman akla ilk gelen isim, sektörün ağır topu... Yeme-içme sektörünün organize oyuncusu. İstanbul Doors’dan bahsediyoruz. 10 markası, onlarca mekanıyla fine dining’den casual’a İstanbul gece hayatının her kesimine hitap ediyor. Yıllık büyüme oranı yüzde 30. Doors’un ortaklarından Berk Ekşioğlu’nun verdiği bilgiye göre, grubun 2010 cirosu 80 milyon lira. 2011 ciro hedefi 115 milyon lira. Yurt içinde ve dışında planladıkları satın almalarla 2011’de büyüme hızları yüzde 40’ın üzerine çıkabilir. Doors balıkçı konseptiyle Ortaköy’de yakında yeni mekan açıyor.
Berk Ekşioğlu, İstanbul Doors Group’un DNA’sını şöyle özetliyor: “Doors’u şöyle düşünün butik restoran dediğimiz Anjelique, Zuma, Vogue bir tarafta. Bir de casual grubumuz var Kitchenette ve Mama. Doors’a self casual halkasını da ekleyeceğiz. Daha hızlı daha ucuz Carlotta’lardan 3-4 yıl içinde 40-50 tane açmayı düşünüyoruz. Buralarda 10 liraya yemek yenebilecek. İlk Carlotta iki ay içinde Maslak’ta açılacak. Ekşioğlu’na, “İstanbul’da gece hayatı trendi nereye doğru gidiyor?” diye sorduğumuzda: “Müşteri aldığı hizmetin her zaman bir seviye üstünü istiyor, 2-3 kat üstünü verdiğinizde mekana yabancılaşabiliyor. Her segment için ayrı trendler var. Ama esas olan İstanbul’da ev dışı eğlence kültürü artıyor. Evde yeme kültürü son 5-10 yıldır bir hayli kırıldı. Karı-koca çalışanlarda artış var. İstanbul’da 4-5 kız oturup eğlenebiliyor. İstanbul’da sosyal olarak eğlencenin yapılış şekli de değişti” cevabını alıyoruz.
ÇALIŞANLAR NE KADAR KAZANIYOR?
Eğlence sektörünün ücretleri mekanların türüne göre farklılaşıyor. Lüks mekanlarda ücretler ve bahşişler çok yükseliyor.
TURYİD verilerine göre sektörde çalışanların gelir aralığı şöyle:
- Etiketler :
- Haberler