İşte Euro’nun çökme nedeni

Avrupa’da üye ülkelerin iflaslarını önlemek için çok gizli olarak kurulan komitedeki fikir ayrılığının, geçtiğimiz dönemde Euro birliğini dağılmanın eşiğine getirdiğini gösterdi.

Lehman Brothers’ın 2008 yılındaki çöküşünün ardından yaşanan finansal krizle birlikte, Avrupalı liderler benzer bir tehlikenin kendi başlarına gelmesini engelleyecek gizli bir görev gücü oluşturdu.

Bu gizli komitenin görevi 16 üyeli Euro bölgesinde olası iflas vakalarını daha baş göstermeden önlemekti.

Gizli komite, Almanya ve Fransa'dan bakan seviyesinin bir alt kademesindeki yetkililer, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyelerinin katılımıyla oluşuyordu. Komitede ayrıca euro bölgesi maliye bakanları kurulu başkanlığını yürüten Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker de yer alıyordu.

Komite, oluşturulduktan bir yıl sonra Yunanistan borç krizine girdiğinde ise hazırlıksız yakalandı ve nasıl bir çözüm stratejisi izleyeceklerini belirleyemedi. Borç krizinin ilk aşamalarında yoğun fikir ayrılıklarının yaşandığı komite, euronun nasıl korunacağı konusunda bile uzlaşamadı.

Wall Street Journal gazetesinin birçok Avrupa Birliği yetkilisiyle yaptığı derin araştırmaların ardından, bu fikir ayrılıklarının euro birliğini dağılmanın eşiğine kadar getirdiğini ortaya çıkardı.

Geçen Mayıs başlarında Almanya ve Fransa’nın sessizliğini bozup, ekonomik sıkıntılar yaşayan euro bölgesi üyelerine, trilyon dolarlık yardım fonu oluşturduklarını açıklamasından önce, konuya yakın kaynaklara göre Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde, kendi delegasyonuna euronun çöküşe çok yakın olduğunu söyledi.

Euro'nun ölüme yaklaşması, bütün dünyanın diken üstünde olmasına neden oluyordu. Euro bölgesindeki zayıf ekonomilerin teker teker borçlarını ödeyemediklerini açıklaması, uluslararası bankacılık sisteminde yeni bir krizi tetikleyebilirdi ve bu krizin faturası Lehman’ın çöküşünden de ağır olabilirdi.

AB liderleri arasındaki, birliğin yapısal reformlar konusundaki anlaşmalarına engel olan fikir ayrılıkları ideolojik farklılıklardan kaynaklanıyordu.

Avrupa’nın tutumlu kuzeyiyle savurgan güneyinin politikalarındaki ve ülke hükümetleriyle AB kurumları arasındaki derin farklılıklar, borç krizine erken bir çözüm bulunmasını engelledi.

Liderler ancak tehlikenin burunlarını ucuna geldiğini gördüklerinde farklılıkları ortadan kaldırıp, uzlaşmak zorunda olduklarını fark etti.

Euro'nun geleceğini kurtarmaya çalışan iki önemli lider arasında bile zaman zaman gündem farklılıklarından kaynaklanan anlaşmazlıklar yaşandı.

Son günlerde kamuoyu desteği düşen Fransa’nın 55 yaşındaki Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Yunanistan’ın yaşadığı sıkıntıların Euro bölgesini derinden sarsacağını fark etti. Bu konunun üzerine eğilen ve çözüm konusunda bastıran Sarkozy, bu şekilde kendi popülerliğini da artırdı.

Diğer önemli lider olan Almanya’nın 56 yaşındaki Başbakanı Angela Merkel için ise borç krizi kariyerinin en büyük sınavlarından biri oldu.

Temkinli kararlarıyla bilinen Alman lider, seçmenlerinin ve yasa koyucuların desteğini kaybetmekten korktu ve Yunanistan’a yardım konusunda sert bir olumsuz tavır takındı. Sarkozy’den gelen baskılara rağmen, hızlı bir müdahaleye yanaşmadı.

Avrupalı lider en nihayetinde Mayıs ayında bir kurtarma fonu oluşturma konusunda anlaşsa da ilk başlarda sessiz kalmanın faturasını yaklaşık 1 trilyon dolarlık bir fonla ağır bir şekilde ödediler.

Sayfa Yükleniyor...