JCR Eurasia Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Ökmen tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin cari açığının önceki dönemlerde yarattığı risk seviyesinin düştüğüne dikkat çekilerek, "Uluslararası talep daralmasına bağlı olarak ihracat olanaklarının azalması, dış borç servisinde yüksek riskliliği daha da önemli hale getirmektedir" denildi.
Açıklamada, dış borç servisi riskinin sürdürülebilirliğinde IMF'nin devamlılığının belirleyici olacağı belirtildi ve "Elbette Türkiye bu çıpayı hafife almayacaktır" ifadesine yer verildi.
Siyasi açıdan hükümetin bütünlüğü, uyumu ve halk desteğinin yüksek seviyesinin devam ettiğinin vurgulandığı açıklama, "Diğer taraftan demokratik sorumluluklar, yozlaşma ve bürokrasi kalitesi gibi alanlardaki gelişim ihtiyacı da aynı şekilde devam etmektedir. İşsizlik, tüketici güveni ve refah alt yapılarını içeren sosyoekonomik durum parametresi, 2009 yılındaki politik risk unsurları arasında en negatif ve en hassas nokta haline gelmiştir" ifadesiyle devam etti.
Açıklamada, bankacılık sektöründeki riskler konusunda da "Bankaların ilk altı aylık yüksek kârlılığında; düşen faiz oranlarının sadece kaynak maliyetlerine yansıtılıp kredi alacaklarına yansıtılmaması oldukça etkili olmuştur. Ancak, borçlu firmaların düşen nakit akışları, zamanlama, seviye ve yeterlilik yönünden bankaların reeskont gelirlerine kaydi olarak yazdıkları bu alacaklarına dair tahsilât beklentilerine gerekli uyumu gösterememektedir" denildi.
JCR Eurasia, bankaların ilk yarı yılda reeskont ve tahakkuk gelirlerine yazdıkları alacakların tahsilatının yılın geri kalan ikinci yarısında önemli risk doğurmasının kaçınılmaz olacağına ve sermaye azaltım etkisi yaratacağına da dikkat çekti.
JCR, Türkiye'nin yabancı ve yerel para cinsinden uzun vadeli kredi notunu "BB-" seviyesinde tutuyor. Görünüm ise durağan.
- Etiketler :
- Haberler
