Küresel ekonomiye 1.1 trilyon dolarlık kaynak

G20 liderleri, IMF gibi çok uluslu kuruluşlara 1.1 trilyon dolar kaynak aktarılması konusunda anlaştı. IMF'nin kaynakları üç kat artırılacak.

Küresel ekonomiye 1.1 trilyon dolarlık kaynak

Dünyadaki gelişmiş ve gelişmekte olan 20 ülkenin liderleri küresel ekonomiyi canlandırmaya yönelik bir dizi karar aldı.


Zirve kapanışında konuşan İngiltere Başbakanı Gordon Brown, G20'nin küresel krize karşı ortak hareket konusunda, yeni bir uzlaşmaya vardığını açıkladı.

G20'nin zor durumda bulunan ülkelere yardım için Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'na 1.1 trilyon dolar verme konusunda anlaştığını kaydeden Brown, G20'nin, dünya ekonomisinde gelişmekte olan ülkelere daha fazla söz hakkı verilmesi konusunda anlaştığını bildirdi.

Brown, IMF kaynaklarının 500 milyar dolar artırılarak 750 milyar dolara çıkarılmasına karar verildiğini açıkladı. Böylece IMF'nin mevcut 250 milyar dolar olan kaynakları üç katına çıkacak. Ayrıca IMF gerektiğinde 250 milyarlık bir ek kaynaktan da yararlanabilecek.

Daha önce Japonya ve Avrupa Birliği IMF'nin kaynaklarının artırılması için 100'er milyar dolar katkıda bulunabileceklerini söylemiş, ABD'de ayrıca 100 milyar dolara yakın kaynak sunacağını belirtmişti.

Dünya ticaretinde finansman sağlamak amacıyla ihracat kredisi ve yatırım kurumları ve çok uluslu kalkınma bankaları aracılığıyla gelecek iki yıl içinde 250 milyar dolar kaynak aktarılacak. Yeni program için 50 milyar dolarlık bir ek ödeme olacak.

G20 ülkelerinin primler ve ödemeler konusunda yeni küresel kurallar konulması konusunda anlaştığını ifade eden Brown, ''G20 ülkeleri korumacılığa karşı çıkacak'' diye konuştu.

Brown, zirveye katılan 20 ülkenin, böyle bir krizin yinelenmesini engellemek için, vergi cennetlerine göz yummamak, hedge fonları denetlemek ve mali sisteme güveni yeniden inşa etmek için, ortak politikalar oluşturacağını söyledi.

Brown, hedge fonların küresel bir denetime tabii tutulacağını, bankaların gizlilik kurallarının sonuna gelindiğini söyledi.

EN BÜYÜK CANLANDIRMA PROGRAMI
Brown, "G20 ülkeleri dünyanın bugüne kadar gördüğü en büyük canlandırma programını ortaya koyuyor. Bu program çerçevesinde 500 trilyon dolar ekonomilere enjekte edilmiş olacak" dedi.

"Kriz anında dünyanın en yoksullarına sırtımızı dönmemiz doğru olmaz" diyen Brown sözlerini şöyle sürdürdü: "Diğer tarafı gözardı etmeyeceğiz. Daha zor ülkelere yardım edilmesi için IMF'nin bir takım önerilerde bulunmasını istedik. En yoksul ülkeler için 50 milyar dolarlık yardım yapılacak. G20 ülkeleri bu yıl yeniden biraraya gelecek. Uluslararası işbirliğinde yeni bir döneme girdik."


MERKEL: TARİHİ BİR UZLAŞMA
Almanya Başbakanı Angela Merkel de zirvede yaptığı konuşmada, G20'nin sonucunun çok iyi ve neredeyse tarihi bir uzlaşma olduğunu söyledi. Merkel, G20'de açıklanan mali ve ekonomik önlemlerin dünyaya açık bir mali piyasa yapısı sunacağını belirtti.






Küresel finansal krizle mücadele ve gelecek krizlerin engellenmesi için Londra'da toplanan G-20 zirvesinin sonuç bildirgesinde, ''krizle mücadele için küresel çözüm gerektiği'' vurgulandı.

Sonuç bildirgesinde, ''modern zamanlarda ekonomik olarak dünyadaki en büyük krizle karşı karşıyayız. Öyle bir kriz ki, son buluşmamızdan bu yana daha da derinleşti ve her ülkedeki kadın, erkek ve çocuğu etkiliyor. Bütün ülkeler çözüm için bir araya gelmeli. Küresel kriz, küresel çözüm gerektiriyor'' ifadesine yer verildi.

Zenginliklerin herkes için olduğu belirtilen bildirgede, serbest piyasa ilkelerine dayalı, etkili düzenlemelere sahip ve kuvvetli küresel kurumları bulunan açık dünya ekonomisinin, herkesin refahını artırma ve küreselleşmenin sürdürülebilmesinin temeli olduğu vurgulandı.

Bu çerçevede, G-20'ye katılan ülkelerin şu sözleri verdiği belirtildi:

-Güven, büyüme ve istihdamı yeniden inşa etmek.
-Borçlanmayı düzenleyecek şekilde finansal sistemi onarmak.
-Güveni inşa etmek için finansal düzenlemeleri güçlendirmek.
-Uluslararası finansal kurumları reforme edip fon sağlayarak, bu ve gelecek krizleri önlemek
-Küresel ticareti ve yatırımları teşvik etmek ve korumacılığı reddetmek.
-Herkesi içine alan, çevre dostu ve sürdürülebilir bir iyileşme sağlamak.

Liderler, birlikte hareket ederek bu sözleri yerine getirip dünya ekonomisinin durgunluktan çıkarılabileceği ve gelecek krizlerin önlenebileceğini de bildirgede kaydetti.

IMF'YE 500 MİLYAR DOLAR EK KAYNAK
Bugün varılan anlaşmalar çerçevesinde dünya liderleri, Uluslararası Para Fonu IMF ve Dünya Bankası'na ek 1 trilyon dolar kaynak sağlamaya söz verdi.

IMF'ye bu çerçevede 500 milyar dolar kaynak sağlanacak. Bu para, kredi durumunun yeniden düzeltilmesi, dünya ekonomisinde büyüme ve istihdamın yeniden sağlanmasında kullanılacak. Karar, G-20 toplantılarından beklenenin çok ötesinde oldu. IMF ve Dünya Bankası'na sağlanan parayla, krizden en çok etkilenen ülkelere yardım söz konusu olacak.

G-20 ülkeleri aynı şekilde korumacılığa karşı da kuvvetli bir söz verirken, gelecek iki yıl içinde ticaret finansmanına 250 milyar dolar ayrılmasını kararlaştırdı. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu G-20 ülkeleri, finansal sisteme güveni yeniden inşa etmek için bir dizi politika üzerinde de karar kıldı.

Reformdan geçirilecek IMF, aynı zamanda, ihtiyaç duyarsa uluslararası piyasalardan borçlanabilecek.

DÜZENLEMELERİN ÖNEMİ VURGULANDI
Sonuç bildirgesinde, finansal sektör, finansal düzenleme ve bunları denetleyen sistemde ciddi yetersizliklerin, mevcut krizin nedeni olduğunun altı çizildi. Daha güçlü, küresel olarak tutarlı, denetleyici kurumları olan ve regülasyona yönelik çerçevesi bulunan bir finansal sektörün, sürdürülebilir büyümeyi destekleyeceği, iş adamları ve vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayacağı da belirtildi. Ülkeler arasında bu yönde koordinasyon ve işbirliğinin önemi de vurgulandı.

Bir önceki G-20 zirvesinde üzerinde anlaşılan Eylem Planı'nın uygulanmasına da vurgu yapılırken, finansal sistemi güçlendirmeye ilişkin bir deklarasyon da sonuç bildirgesine eklendi. Bu çerçevede yeni bir Finansal İstikrar Kurulu (FİK) oluşturulmasına karar verildi. Bu Kurul, bütün G-20 ülkeleri, Finansal İstikrar Forumu üyeleri, İspanya ve Avrupa Komisyonu'ndan oluşacak. IMF ile işbirliği yapacak olan FİK, makroekonomik ve finansal risklere karşı erken uyarıda bulunacak ve bu risklere karşı uygun eylemlerin neler olduğu konusunda danışma sağlayacak.

Vergi kaçakçılığıyla mücadele de sonuç bildirgesinde önem verilen konulardan biri oldu ve bildirgede ve banka hesaplarının gizli tutulması döneminin bittiği yönünde bir ifade kullanıldı.

Çok taraflı kalkınma bankalarına en azından 100 milyar dolar daha borçlanma imkanı tanınmasına destek verildiği de bildiride vurgulandı. Bu bankaların, gerekli sermayeye sahip olmasının önemli olduğu belirtildi.

KORUMACILIK
Yatırım ve ticaretin önüne yeni engeller çıkarılmasına karşı çıkan bir yaklaşım da sonuç bildirgesinde yer aldı.

Korumacılık yönünde adımlar atıldığı gözlendiği takdirde, Dünya Ticaret Örgütü'nün ve diğer uluslararası organizasyonların bu durumu incelemesi çağrısında bulunulması da kararlaştırıldı.

Öte yandan, kalkınmanın dünyada adil bir şekilde dağılımı bakımından, Dünya Bankası çerçevesinde, açlık, yoksulluk sınırındaki ülkelerde insani krizin çıkmasının önüne geçilecek.

G-20 sonuç bildirgesinde, IMF altın rezervlerinin satışıyla ek kaynak elde edilmesi konusunda da anlaşıldı. Sağlanacak 6 milyar dolar ek kaynak ile en fakir ülkelere, gelecek 2-3 yıl içinde yardımda bulunulacak.

G-20 ülkeleri, Birleşmiş Milletler'i de diğer küresel kurumlarla çalışarak krizin en fakir konumundakiler üzerindeki etkisini izleyecek etkili bir mekanizma oluşturmaya da çağırdı.

Zirveden, Aralık 2009 tarihinde gerçekleştirilecek BM İklim Değişimi konferansında, iklim değişikliği konusunda sorumluluk alınması konusunda da ortak anlayış çıktı.

Sonuç bildirgesinde, bu yılın sonundan önce, G-20 liderlerinin üçüncü bir toplantı için bir araya gelmesi konusunda anlaşıldığı da vurgulandı.

ABD Başkanı Barack Obama da düzenlediği basın toplantısında, G-20'nin bu sonbaharda yeniden toplanacağını söyledi.

Sayfa Yükleniyor...