Merkez Bankası bu kez faize dokunmadı

Ocak ayındaki toplantıda sürpriz yapan Merkez Bankası, bu kez politika faizini değiştirmeyerek yüzde 6.25'te bıraktı.

Merkez Bankası bu kez faize dokunmadı

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, yılın ikinci toplantısında faizi değiştirmedi.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, borçlanma faiz oranlarını yüzde 1,50, borç verme faiz oranını yüzde 9 düzeyinde sabit tuttu. Politika faizi oranı olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı da yüzde 6.25'te sabit tutuldu.

CNBC-e anketine katılan 7 ekonomistin 3'ü 25 baz puanlık bir indirimi beklerken, 4 ekonomist faizlerde bir değişiklik öngörmüyordu.

Merkez Bankası'nın Ocak toplantısında politika faizini çeyrek puan düşürerek yüzde 6.25'e çekmesi piyasaları şaşırtmıştı.

Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrası dolarda düşüş görüldü. Bankalararası piyasada dolar 1,59'un altına indi.

ENFLASYON İKİNCİ ÇEYREKTE DALGALANACAK
Para Politikası Kurulu'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi: "Son dönemde iktisadi faaliyete dair açıklanan veriler Ocak Enflasyon Raporu’nda sunulan görünümle büyük ölçüde uyumlu seyretmektedir. İç talepteki artışın desteğiyle iktisadi faaliyet toparlanmaya devam etmekte, dış talep ise yakın dönemde bir miktar hızlanmakla birlikte göreli olarak zayıf seyretmektedir. İstihdam koşullarındaki iyileşme sürmekte, ancak işsizlik oranları halen yüksek seviyelerde bulunmaktadır. Yıllık enflasyonun Şubat ayında bir miktar daha düşüş gösterdikten sonra, ikinci çeyrekten itibaren dalgalı bir seyir izleyerek yıl sonunda Ocak Enflasyon Raporu’ndaki tahmine yakın bir düzeyde gerçekleşeceği öngörülmektedir.

Merkez Bankası’nın Kasım ayından bu yana aldığı tedbirler özellikle ithalat talebindeki yavaşlama kanalıyla toplam talebin bileşimini dengeleyerek makro finansal riskleri azaltmaktadır.

Bunun yanı sıra, alınan parasal sıkılaştırma kararları enflasyon üzerindeki iç talep kaynaklı baskıları sınırlayacaktır. Bununla birlikte, enerji ve diğer emtia fiyatlarında gözlenen hızlı artışların enflasyon üzerinde arz yönlü ilave bir risk unsuru teşkil ettiğine dikkat çekilmiştir.

DİĞER TOPLANTIYA KADAR İZLEYECEK
Bu değerlendirmeler sonucunda kurul, fiyat istikrarına ve finansal istikrara ilişkin risklerin azaltılması açısından; düşük düzeyde politika faizi, geniş faiz koridoru ve yüksek zorunlu karşılık oranlarından oluşan politika bileşiminin sıkılaştırıcı yöndeki etkilerinin bir sonraki toplantıya kadar yakından izlenmesinin ve gerekli görüldüğü takdirde aynı doğrultuda ilave tedbirlerin alınmasının uygun olacağını belirtmiştir."

EKONOMİSTLER NE DİYOR?
Merkez Bankası'nın faiz kararına ilişkin ekonomistlerin yorumları şöyle:

HSBC Stratejist Fatih Keresteci: TCMB, bugün düzenlenen Şubat ayı PPK toplantısında genel beklentilere paralel olarak herhangi bir değişikliğe gitmedi. Politika faizi aynı düzeyde tutulurken zorunlu karşılıklarda da ani bir artırım sinyali vermedi. Bununla birlikte, mevcut uygulamanın yakından izleneceği ve gerekli görülmesi durumunda ilave tedbirlerin alınabileceği vurgulandı. Bu yönüyle baktığımızda kararların tahminler paralelinde olması nedeniyle piyasalar üzerinde sert bir etkiye yol açmayacağını, ancak faiz indirimi olmaması nedeniyle TL'de bir miktar değerlenme olacağını ve faizlerde de sınırlı oranda düşüş olacağını tahmin ediyoruz. TCMB'nin genel ekonomik gidişat ve enflasyon ile ilgili değerlendirmelerinde major olmasa da ufak değişiklikler olduğunu görüyoruz. Öncelikle, dış talepte biraz hızlanma olduğu ifade edilerek toplam talep koşullarının göreceli olarak iyileştiği vurgulanıyor. Ancak, son dönemde alınan önlemler sayesinde iç talepte canlanma hızının ivme kaybedeceği, bunun da enflasyon üzerindeki baskıyı azaltacağı belirtiliyor. Buna ek olarak, emtia fiyatlarındaki yükselişin risk unsuru taşıdığı da ekleniyor. Bunların bağlamında Ocak ayı enflasyon raporunda çizilen enflasyon tahminin korunduğu da ekleniyor.Mali piyasaların Şubat ayında kredi hacmindeki gelişme, iç talebe ilişkin göstergeler ve dış ticaret rakamlarını yakından izleyeceğini ve buna göre bir yol belirleyeceğini düşünüyoruz. Zira, TCMB'nin de aşırı derecede veri bağımlısı olduğu bir döneme girmiş durumdayız.

Finansbank Başekonomisti İnan Demir: Beklediğimizin dışında, 25 baz puan faiz indirimi olmasını bekliyorduk. Açıklamaya bakınca, enerji ve emtia fiyatlarındaki hızlı yükselişe yapılan vurgudan, TCMB'nin arz yönlü enflasyonist risklerden daha fazla tedirgin olduğunu görüyoruz. Bu ay TCMB'nin "bekle-gör" politikası izlediğini görüyoruz, bu ay indirim yapmamış olması, faiz indirimlerinin veya zorunlu karşılıklardaki artışın sona erdiği anlamına gelmeyecek. Bir sonraki toplantıya kadar şimdiye kadar alınan önlemlerin sonuçlarının izlenmesi ve gerekli gördüğü taktirde ilave tedbirlerin alınmasından bahsediliyor. Bu da demek oluyor ki bir sonraki toplantıya kadar zorunlu karşılıklarda bir artış görmeyeceğiz. Ama bir sonraki toplantıda her iki aracın da kullanılması için açık kapı bırakılmış oluyor.

Yatırım Finansman Başekonomisti Levent Durusoy: Benim beklentim 25 baz puanlık indirim yönündeydi ama PPK'nın kararı genel piyasa beklentisi ile örtüşüyor. PPK'nın en önemli tespiti bence ithalat talebindeki zayıflama. Bu cari açık ile ilgili risklere odaklanmış olan TCMB açısından önemli bir değişim. Ayrıca enerji ve emtia fiyatlarının risk faktörü olarak adının anılması enflasyonun tekrar PPK nezdinde önem kazandığını haber veriyor.

Sayfa Yükleniyor...