Moody's: Türkiye IMF'siz ancak yazı çıkarabilir

Moody's Başkan Yardımcısı Lindow, Türkiye'nin IMF finansmanı olmadan ancak yaz aylarında idare edebileceğini söyledi.

Moody's: Türkiye IMF'siz ancak yazı çıkarabilir

Moody's Kıdemli Başkan Yardımcısı Kristin Lindow, Reuters'a yaptığı açıklamada Türkiye-IMF ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Lindow "Bizim ödemeler dengesi analizlerimiz, hükümetin IMF finansmanı programı yapılmadan, sınırlı bir süre, yani yaz aylarında idare edebileceğini gösteriyor" dedi.

Lindow, bu hafta Türk medyasında yer alan ve Türkiye'nin Ba3 olan kredi notunun, IMF ile anlaşma olsa da olmasa da değişmeyebileceği görüşünü yineledi.

Lindow, "IMF ve Türk yetkililer yeni bir program üzerinde anlaşsalar da anlaşmasalar da, Moody's derecelendirmesi muhtemelen değişmeyecektir" diye konuştu.

Moody's Nisan ayında yaptığı bir açıklamada, hükümetin gelir yaratma ve borç yönetiminde daha güçlü bir tavır göstermesi, istihdam piyasası ve kamu sektörü reformlarında yeni adımlar atması halinde Türkiye'nin kredi notunun yükseltilebileceğini bildirmişti. ,

Lindow, "IMF bir programı ve buna bağlı olarak diğer çok yanlı ve ikili kaynaklardan gelebilecek finansmanın görece yokluğunun, ülkenin büyük yatırım ihtiyacı ve görece düşük tasarruf oranı göz önüne alındığında, ekonominin büyüme hızını düşürmesi olasıdır" dedi. Lindow, hükümetin kendi kapsamlı ve orta vadeli stratejisini oluşturmasını da salık verdi.

Moody's Nisan ayındaki açıklamasında, ekonomik ve siyasi çalkantıların hükümetin borç yapısını ciddi ve kalıcı biçimde değiştirmesi halinde, ülke notunun aşağı yönlü baskı altına gireceğini söylemişti.

ML: IMF İLE ANLAŞILMALI
Türkiye'nin IMF ile anlaşmasının gerekli olduğunu savunanlara Merill Lynch de eklendi. Merrill Lynch'in gelişen piyasalarla ilgili haftalık analizinde, hükümetin türkiye'yi yıllardır süren IMF boyunduruğundan kurtararak tarihe geçmek istediğini, fakat bunun küresel kriz dönemine rastlamasının iyi bir zamanlamaya işaret etmediğini ifade etti.

Raporda, IMF anlaşması olmaması halinde, yabancı sermaye girişinin azalması ihtimalinin finansman açığıyla birleşeceği öngörüldü. Bu durumun, daha yavaş büyüme, daha güçsüz Türk Lirası, daha yüksek reel faiz oranları ve özel sektörün belirgin şekilde zarar görmesi gibi sonuçlara yol açacağı savunuldu.

Sayfa Yükleniyor...