Şahenk: 10 yıl önce söyleselerdi inanmazdık

Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, "İspanya'da BBVA'nın genel kurulunda yönetim kurulu toplantıya Türkiye'yi anlatarak başladı, Türkiye'yle bitirdi" dedi.

Şahenk: 10 yıl önce söyleselerdi inanmazdık

Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Değişim Liderleri Zirvesi'nde bir konuşma yaptı.

Şahenk şunları söyledi: "8 sene önceki zor durumu yaşayan bir Türk vatandaşı, bir işadamı olarak bugünkü toplantının konu başlıklarındaki liderlik, değişim kavramlarının hem siyasi dünyada hem de iş dünyasında aynı şeyleri paylaştığını görüyorum. Liderlik bir vizyon, ileri görüş istiyor. Kimi zaman sizi yalnız kalmaya mecbur ediyor. Değişimde iletişim çok önemli. Türkiye son 8 yılda bu kavramları yaşadı, gördü ve şimdi de bu zorlu reform süreçlerinden geçerek bunun meyvelerini almaya başladı.

2001-2002 yıllarında alie şirketlerinin konumu değişikti. Türkiye çok derin bir finansal çöküşü yaşadı. 2001 krizinden sonra kamu otoriteleri müthiş bir finansal yeniden yapılandırma paketini sundular. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, devleti, iş dünyası, halkı zorluklara göğüs gererek ülkenin krizde rahat yüzmesini sağlayan kararları aldı. Benim için değişim bu. 80'li 90'lı yıllarda yüksek enflasyonla yaşayan bir memleket düşünün, şimdi şirketleri bölgede bülyük ortaklıklara imza atan bir ülke olarak karşımıza çıkıyor.

Birkaç gün önce ortağımız olan dünyanın yedinci büyük bankasının toplantısındaydım. Bin küsür kişinin katıldığı genel kurulda yönetim kurulu Türkiye'yi anlatmaya başladı, sonucunda Türkiye'yle noktaladı. Bundan 10 sene önce bir Türk kurumunun buralarda konuşulacağını söyleseyerdi, bir çoğumuz buna inanmazdık.

KRİZİ KAMU YARDIMI ALMADAN GEÇTİK
Türkiye bu dünya krizini tek bir kamu yardımı olmadan geçti. Daha da önemlisi Türkiye'nin iş dünyası belirli platformlarda daha fazla görülmeye başlandı. G20'de yazılan bazı raporlarda Türkiye'nin ne çözümleri getirdiği konuşulmaya başlandı. Değişimden geçen Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri içinde girişimcilik ruhuyla dünyaca anlaşılan iş yapma tekniklerine sahip Türk kurumları da elinden geldiği sürece işadamlarının girişimcilik ruhununu bu bölgelere götürebilir. Türk iş dünyası kendi başına hatta öbür büyük şirketlerle o yörenin kalkınmasında ön planda olabilir. Bizler de Gümrük Birliği'ne katıldığımızda tekstil ve otomotiv öldü deniyordu. Şu an en çok ihracat yapan sektör otomotivdir. Türkiye birçok kurumun üretim merkezi olarak gördüğü ülke konumuna geldi. Türkiye bölgesindeki değişime katkıda bulunacağı gibi biz de iş dünyası olarak katkıda bulunabiliriz.

AB DEĞİŞİME AYAK UYDURMALI
Bölgedeki değişimde Avrupa da yer almak istiyorsa Türkiye'nin önemi ortada. Grup olarak Avrupa'da birkaç şirketimiz var. Ekonomik olarak, iş dünyası olarak Avrupa'ya kabul görüyorsak biz neden 73 milyon insan olarak kabul edilemiyoruz. Bu benim için bir soru işaretidir. Sorunlarla yaşayan Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da herkes Türkiye'nin AB'deki konumu ne olacak, AB Türkiye'yi alacak mı diye soru işaretiyle bakıyorlar. Avrupa çok önemli bir imtihandan geçiyor. Ümit ediyorum ki, dünya değişimine Avrupa da ayak uydurur."

Sayfa Yükleniyor...