Şahenk: Avrupa'daki krizden de sağ çıktık

Davos'ta konuşan Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk "Türkiye, 2001 krizinden de Avrupa'daki krizden de sağ çıktı" dedi. Ünlü ekonomist Roubini, küresel ekonomiyle ilgili oldukça karamsar. Yunanistan'ın 18 aya kadar Euro Bölgesi'nden çıkacağını öngören Roubini, Avrupa'yla ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Uluslararası Enerji Ajansı Başekonomisti Fatih Birol'a mevcut petrol fiyatları oldukça yüksek. Birol, ABD'nin toparlanmaya girmesi ve dünya ekonomisinin ayaklarının üzerine basmasıyla petrol fiyatlarının daha da artacağını söyledi. IMF Başkan Yardımcısı Zhu Min, Türkiye'nin 2012'de yüzde 1 ila 2 arasında büyüyebileceğini söyledi. Coca-Cola Dünya Başkanı Muhtar Kent, "Türkiye ekonomisi bu yıl 2011'e göre daha yavaş büyüse de parlayan yıldız olacak" dedi. Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, Türkiye'nin yerli otomobil markası çıkaracağını ve bunun da çok başarılı olacağını söyledi. Davos Zirvesi başlıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Dünya Ekonomik Forumu'nda 'Cinsiyet Eşitliği' oturumunda konuşma yapacak. Alplere sırtını dayamış küçük dağ kasabası Davos, küresel ticaretin, neoliberal siyasetin ve akademik kapitalizmin başkenti olarak dünya gündemini belirliyor.

Şahenk: Avrupa'daki krizden de sağ çıktık

Dünya Ekonomik Forumu'nun düzenlendiği Davos'ta, global iş dünyasının liderleri küresel iş koşullarını tartışıyor.


Forumdaki özel bir oturumda konuşan Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk şunları söyledi:

"Bankacılık sektöründen otomotive, medyaya kadar birçok alanda yer alıyoruz. Bu, dinamik bir sermayenin olduğunu gösteriyor. Türkiye 2001 krizinden sağ çıktı, Avrupa'daki krizden de sağ çıktık.

Türkiye'nin başarısı siyasi istikrardan kaynaklanıyor. Politikacıların güçlü liderliğinden kaynaklanıyor. Türkiye reformlardan geçti, değişti. Devlet odaklı ekonomiden özel sektör odaklı ekonomiye geçti. Bazı işletmelere değişim imkanı sağladı. İki-üç kriz atlattık ve nasıl kriz yönetileceğini öğrendik. Şu anda daha profesyonel bir standarda ulaşmış durumdayız. Bu dinamizmi sağlayan faktör; yüzde 80 profesyoneliz, yüzde 20 esneklik ve girişimcilik ruhu taşıyoruz. Bu bize sıkıntılı ortamda bile ayakta kalmamızı sağlıyor.

2008 krizinden çok farklı bir şekilde çıktık. Ben 75 milyon nüfusu olan ülkeden geliyorum. 35 milyon internet kullanıcısı var. Türkiye'nin genç nüfusu gösteriyor ki, yerel talep uluslararası kuruluşlar tarafından destekleniyor. Bazı belirsizlikler var ama risk iştahını kaybetmeden piyasalar belki de tersine çevirebilir. Hala büyümeye bakıyoruz. Piyasalar büyüyor, bölgesel olarak da büyüyen bir piyasa olarak gelişiyoruz. İspanyol bankayla ortaklığımız var. Bu kollektif anlayışla dünya daha da iyiye gidecek. Piyasadaki aktörlere daha fazla güven temin ediyoruz. Başarı çok fazla iyimserlik getirmemeli.

LİDERİN AYAKTA DURMASI GEREKİR
Açıkça görülüyor ki, bizim için değişim bir aciliyet demek. İletişim ve organizasyon çok önemli. Liderliği organizasyon içinde sağlamak gerekiyor. Bu değişimin meydana gelebilmesi için Türkiye bir örnek. Ülke sadece krizden geçmiyordu, yapısal dönüşümden geçiyordu. Böyle bir ortamda, böyle bir yapıyla devam edemeyeceğimiz konusunda karara vardık. Organizasyon içinde bir başka faktör de, size inananların parçalara bölünmemesi gerekiyor. Bu tür dönemlerde kimse başka bir yere bakmaz, lidere bakar. Liderin ayakta durması gerekir. Ben aile şirketinden geliyorum; ikinci neslim. Bu yeni takım için çok fazla beklenti vardı. Bu değişim gerçekleşti. Bir kamu şirketi olduğunuz zaman çok farklı kararlar almanız gerekiyor. Bizim durumumuzda ise zor kararları alabiliyorsunuz.

BAZI ÜLKELERDE DÜZENLEYİCİLER SERT DAVRANDI
Bazı ülkelerde düzenleyiciler çok sert davrandı. Denizaşırı varlıklarımızdan bazılarının daha iyi bilançoları olmasına rağmen adaletsiz bir şekilde davranıldığı oldu. Bu düzenlemeler dünyada istemediğimiz bir sonuca yol açtı, o da korumacılık. Büyümek isteyenler, istihdam yaratmak için diğer ülkelerde çalışmalar yaparken adaletsiz uygulamalarla karşılaştılar.

Son birkaç yılda Türkiye'de ekonomi çok büyüdü, orta sınıf da büyüdü. Bütün tablo ABD'den ya da dünyanın herhangi bir yerinden farklı değil. Eski tabloya bakamayız. Koltuğunda oturup puro içen patron tiplemesi artık geçerli değil. İnsanlarla iletişime geçmek ve sosyal sorumluluk almak çok önemli. Doğru iletişim sağlayabilmek için medyanın çok önemli bir rolü var."

Şahenk sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'de Van'da büyük bir deprem oldu. Gıda ve barınma yardımı sağlayan şirketlerden biriyiz. Somali'ye de yardım ediyoruz. Öğretmen akademimiz var. Türkiye'den büyük tarihçiler ve matematikçiler çıkıyor. Onları eğitiyorlar. Bazen kurstan sonra gözyaşları içinde görüyoruz onları. 'Öğretmenliğin ne kadar değerli oludğunu bu kurstan sonra anladım' diyenler oluyor. Türkiye'nin doğu bölgelerinde okulu terk oranı yüksek. Birinci sınıfı bile geçemeyen çocuklar var. TIR'lar dolusu yardım gönderdiğmiz oldu, doktorları da gönderdik. Orada tek sorunun gözlük olduğunu söylediler."

Sayfa Yükleniyor...