Şimşek: Altınlarınızı yastık altında tutmayın, merkezde saklayalım

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Vatandaşa yastık altında altın tutmayın, gelin Merkez Bankası'nda saklayalım" çağrısı yaptıklarını söyledi.

Şimşek: Altınlarınızı yastık altında tutmayın, merkezde saklayalım

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mavera Konferans Salonu'nda, üniversitenin akademik yıl açılışı dolayısıyla ilk dersi verdi.

Ekonominin toplumun her kesimini ilgilendirdiğine işaret eden Şimşek, dünyanın büyük bir borç birikim sürecinde olduğunu, küresel belirsizlik, jeopolitik risklerle beraber piyasada hareketli bir görüntü oluştuğunu anlattı.

Dünyadaki refah artışını arka planında ticaretin ve dışa açıklığın olduğunu belirten Şimşek, gerekli tedbirler alınarak yapılan ticaretin refah artışına önemli katkı sağlayacağını dile getirdi.

Yatırımların her zaman esas olduğunu, kalıcı refahın da bu sayede gelişebileceğini vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu:

"Yatırımların milli gelire oranı konusunda son dönemlerde düşüş söz konusu. Dünyada bu orana baktığımızda son 26-27 yıldır istikrarlı devam ediyor. Ama gelişmiş ülkelerde düşüş söz konusu. Bu da verimlilikte azalmaya neden oluyor, borçluluktan bahsediyoruz. Gerek gelişmiş gerekse gelişmemiş ülkelerde borçluluk hızla artıyor. Bu geldiğimiz seviye ister istemez tedirgin ediyor çünkü borç, uzun vadede gelişmeyi yavaşlatır. Bu hane halkı için de böyle, şirketler içinde."

Şimşek, dünya genelindeki gelir dağılımında adaletsizliğin arttığına dikkati çekerek, "İslamafobi, ırkçılık gibi yeni trendlerin arkasında korkular var. İstihdam konusundaki tehditler ve korkular, gelir konusundaki adaletsizlik gibi unsurlar da bunlardan birkaçı." ifadelerini kullandı.

"HANGİ PARAMETREYİ ALIRSANIZ ALIN BÜYÜMEYİ GÖRÜRSÜNÜZ"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye'nin dünya ekonomisinde dışa bağlı ekonomik yapısı olduğuna değindi.

Buna rağmen Türkiye'nin iyi yönde gelişim gösterdiğini, Çin ve Hindistan hariç kendisine benzer ülkeleri geride bırakarak yoluna devam ettiğini belirten Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu dönemde Türkiye sadece kendi içerisinde iyi bir performans göstermiş. Böyle gidersek AB ile başa baş hale gelmiş olacağız. Üretim, hacim olarak büyümüş, satın alma gücü 2,7 kat büyümüş. Peki önümüzde dönemde ne öngörüyoruz? Geçen sene küresel kriz nedeniyle yüzde 3 büyümüş dünya. Biz de darbe gibi büyük badirelere rağmen dünya kadar büyümüş. Bu sene ise hızla toparlanıp geçen senenin üzerine çıkacağımızı öngörüyoruz ve 5 civarı beklentimiz var. Bazı kesimeler 'Efendim büyüme bize yansımıyor' diyorlar ama sene başından bu yana 800 binden fazla kardeşimize iş bulmuşuz. Bunu konut, beyaz eşya, otomobil satışında, yurt dışına çıkan turist sayımızda görebilirsiniz. Hangi parametreyi alırsanız alın bu büyümeyi görürsünüz. Ama insanlar daha fazlasını arzuladığı için bunu fark etmiyor. İnşallah daha iyileri de olacak. Bu kadar yüksek istihdam artışı ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Daha fazla hane geliri, daha fazla üretim, daha fazla tüketim anlamına gelir, yani büyümeyi geliştirir. Peki bu kadar istihdam sağlanırken neden bu kadar işsiz var. Çünkü eğitim seviyemiz hızla artıyor, nüfusumuz genç. Önceden çok sayıda insan köyde çalışıyor gibi görünüyordu. Fiilen gizli işsiz olanlar şimdi piyasaya giriyor. Eğitimle beraber kadınlar arasındaki iş gücüne katılım artıyor."

ÖĞRENCİLERE "ŞİRKET KURUN" TAVSİYESİ

Öğrencilere ve akademisyenlere de seslenen Şimşek, "Mezun olmadan önce mutlaka birkaç yerde çalışın. Bu üniversiteler ilim merkezi ama bir o kadar da piyasaya iş gücü yetiştirmek. O yüzden üniversiteler sanayiden kopuk olmamalı. Öğrencilerimiz, fikirlerinizi hayata geçirin, şirket kurun, sektörlerle ortak bir şeyler yapın ve bilgiye dayalı politikalar geliştirin" dedi.

İsrafın ekonominin önündeki sıkıntılardan birisi olduğuna işaret eden Mehmet Şimşek, bu konuda yeni bir çalışma yürüttüklerini bildirdi.

"ÖDEME GÜCÜ DE ARTTI"

Türkiye'nin borçlarının arttığına yönelik eleştirilere değinen Şimşek, özel sektörün borçlandığını ancak varlıkların, gelirlerin ve ihracatın da artığını, dolayısıyla ödeme gücünün de artığını belirtti.

Her şeye rağmen bu konuda birtakım tedbirlerin devreye alınacağına işaret eden Şimşek, yapılan reformlarla ekonominin hızla toparlandığını ifade etti.

BİR KG ALTININ FAİZİ NE KADAR? (TAHVİLDE ALTIN STANDARDI)

ALTIN HESABI

Yatırımları daha da artırmak istediklerini, o nedenle vatandaşa "yastık altında altın tutmayın" çağrısında bulunduklarını anımsatan Şimşek, "Gelin Merkez Bankası'nda saklayalım. Bunun karşılığında da yüksek gelir verelim, çalınma riskini bertaraf etmiş olalım ve size de yılda 2,4'ün biraz üzerinde gelir sağlayalım. Yani yatırım sistemi geliştirelim, Merkez Bankamızın rezervlerini artıralım. Aslında imkanlarımız var ama imkanlarımız atıl ve yastık altında duruyor" şeklinde konuştu.

Şimşek ayrıca Türkiye'nin sanayi devrimi konusunda daha fazla çalışması gerektiğini, bu anlamda tartışma, yenilik, kodlama gibi konularda herkesin kendisini daha fazla geliştirmesinin önemli olduğunu vurguladı.

YASTIK ALTINDAN ÇIKAN ALTIN 1 TONA ULAŞTI

Şimşek, şu ana kadar 5 bin kişinin, bir ton altın getirip kira sertifikası veya tahvil aldığını açıkladı. Bunun da yaklaşık 150 milyon liraya tekabül ettiğini belirtti. 

Şimşek, "Altın tahviline ilk günde gelen talep yaklaşık 100 kilo altına karşılık geliyordu. 

Türkiye'de 2 bin tondan fazla olduğu tahmin edilen yastık altı altınları ekonomiye kazandırmak için başlayan altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası ihracının ilk etabında talep toplama devam ediyor. Hazine Müşteşarlığı’nın ihraç ettiği, Altın Tahvil ve Altına Dayalı Kira Sertifikası için altın toplama işlemleri 2 Ekim tarihinden itibaren 4 ayrı ihraç programı çerçevesinde, 81 ilde, 245 ilçede ve aracı tek banka olarak Ziraat Bankası’nın 331 şubesinde sürüyor" açıklamasında bulundu.

"TÜRKİYE EĞİTİMDE MUAZZAM BİR SIÇRAMA İÇERİSİNDE"

Türkiye'nin eğitimde iyi durumda olduğuna dikkati çeken Mehmet Şimşek, "Bütçenin beşte birini eğitime ayırdık, bütçede en çok parayı eğitime harcadık. Okullaşma oranlarında hem net hem brütte muazzam bir artış oldu." dedi.

Öğretmen başına düşen öğrenci sayısının da hızla azaldığını hatırlatan Şimşek, ancak bunun yeterli olmadığını daha çok öğrencinin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanında çalışması gerektiğini aktardı.

Başbakan Yardımcısı Şimşek, 2030 yılında bilim insanlarının yüzde 37'sinin Çin, yüzde 27'sinin Hindistan'dan gelmesinin beklendiğine değinerek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye yüzde 1,5 paya sahip olacak. Bu öngörü çok önemli. Demek ki Türkiye neredeyse burada ilk 10'un içerisinde olacak. Öğretmenleri yeniden eğiteceğiz çünkü teknolojiyi kullanıyoruz sınıflarda. Derslik konusunda sorunu çözdük. İstanbul, Gaziantep gibi birkaç yer derslik soruna sahip. Öğretmen başına düşen öğrencide sorun yok, bütçede sorun yok ancak mutlaka öğretmenlerimizi daha iyi yetiştirmemiz gerekiyor. Okul bazlı bütçeye geçeceğiz. Yabancı dilde arzuladığımız yerde değiliz. Hayat boyu öğrenme merkezlerini devreye sokacağız. Çünkü 4. sanayi devrimi hepimizin yeniden eğitime tabi tutulmasını gerektirecek. Okul öncesi eğitimi yaygınlaştıracağız ve eğitimde özel sektörün payını artıracağız."

Şimşek, meslek ve teknik liselerinin toplam lise mezunları arasındaki payının yüzde 34'ten yüzde 52'ye çıktığını, hedeflerinin bu oranı yüzde 60'a yükseltmek olduğunu sözlerine ekledi.

Sayfa Yükleniyor...