Stand-by rafa kalktı, IMF'siz Türkiye göründü

IMF, Türkiye ile artık bir program için görüşmeler yapmadıklarını açıkladı. Devlet Bakanı Babacan, Mayıs'a kadar görüşmelere ara verdiklerini belirterek, "Hesabını kitabını yapıp, o günkü şartlara göre kararımızı vereceğiz" dedi.

Stand-by rafa kalktı, IMF'siz Türkiye göründü

Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Mayıs 2008'den bu yana süren stand-by görüşmelerine ara verildi.


IMF'den gelen açıklama görüşmelerin sona erdiği beklentisini doğurdu ancak Devlet Bakanı Ali Babacan, Mayıs'a kadar IMF'yle görüşmeye ara verdiklerini açıkladı.

Babacan, gazetecilerin IMF'ye ilişkin sorularını yanıtlarken, ''IMF ile stand-by görüşmelerini tamamen sonlandırdığı anlamına geliyor mu?'' sorusuna, Hazine Müsteşarlığından yapılan açıklamada, durumun ne olduğunun ve sürecin nasıl işleneceğine ilişkin detayların ortaya konduğunu söyledi.

Babacan, şöyle dedi: ''Uzun süre geçtiği için ve çalışma takviminden sarktığı için çalışmaya artık biran önce yapma kararını aldık ve dün akşam yaptığımız telefon görüşmelerinde bunun için ideal zamanın Mayıs başı olacağı konusunda mutabakata vardık. Yani IMF'nin bahar toplantıları var Nisan sonunda... Bahar toplantılarının hemen arkasından bir heyetin Türkiye'ye gelip bu çalışmaları yapması konusunda da mutabık kaldık. Şimdi bundan sonra bütün ilgimiz yoğunluğumuz artık 4. madde gözden geçirmesi çerçevesinde olacak. Bizim o tarihe kadar, Mayıs'a kadar programla ilgili herhangi bir görüşmemiz söz konusu olmayacak. 4. madde gözden geçirmesi çalışmalarından sonra IMF ile nasıl bir çerçeve yürüteceğimizi de o gün hesabını kitabını yapıp, o günkü şartlara göre kararımızı o gün vereceğiz.''

Ali Babacan, ''Bugün ile Mayıs arasındaki tarihte artık programla ilgili görüşmeler olmayacak. Tamamen görüşmelerimiz çalışmalarımız artık 4. madde çerçevesinde gözden geçirme heyetiyle yapacağımız gündeme yoğunlaşacak. Mayıs ayından sonra ne olacağı konusunda bugünden bir şey söylemiyoruz'' diye konuştu.

IMF OLSA DA, OLMASA DA...
Babacan, ''Orta vadeli program artık içeride ve dışarıda kendi güvenilirliğini sağlamış bir program. IMF olsa da olmasa da bizim uygulamamız bundan sonra 6 aydır olduğu gibi kendi orta vadeli programımız çerçevesinde devam edecek'' dedi.

Stand-by görüşmelerine ara verilmesinin nedenine ilişkin bir soru üzerine Babacan, şunları kaydetti:

''Burada önemli olan Türkiye'nin bundan sonra kendisi için ne yapacağıdır. Türkiye nasıl 2 yıldır bir IMF programı olmadan ama IMF ile yakın bir istişare ile kendi programını götürdüyse, bundan sonraki dönemde de bu şekilde yürüyebilir. Dünyadaki, Türkiye'deki şartlara bakarak bundan sonraki dönem için de her hafta, her ay durum değerlendirmesi yaparak devam ederiz. Dünyanın bu kadar önemli bir krizden çıkma aşamasında olduğu, her gün, her hafta, her ay projeksiyonların revize edildiği, dünya ile ilgili beklentilerin yeniden gözden geçirildiği bir ortamda çok uzun vadeli bağlayıcı şeyler söylemeyi ben bugün itibariyle doğru görmüyorum.''

Normalde bir ülke zor duruma düştüğünde IMF anlaşması yapıldığını ancak Türkiye için böyle acil bir durum bulunmadığını vurgulayan Babacan, ''Bizim IMF ile bir anlaşma yapma konusunda bir mecburiyetimiz yok. Türkiye ekonomisi çok şükür bu dönemde kendi politikalarımızla güçlü bir şekilde devam edebildiğini ortaya koymuş durumda. Bunu herkes artık teyit ediyor. Bu Türkiye için acil bir ihtiyaç, bir mecburiyet değil. Eğer bir anlaşma yapsaydık bu anlaşma mevcut tabloyu büyüme noktasında biraz daha iyi bir noktaya götürebilecek bir anlaşma olabilirdi ama tabii bunun çerçevesi önemlidir'' diye konuştu.

BU BİR SÜRPRİZ DEĞİL
Görüşmelerin ufak bir detaydan dolayı sonuçlanmayabileceğini, ara verilebileceğini, aksayabileceğini daha önce de söylediğini hatırlatan Ali Babacan, ''Dolayısıyla bu beklenmeyen bir sonuç değil, bir sürpriz de değil'' dedi.

Babacan, bir gazetecinin ''IMF'nin açıklamasından kesin bu iş bitti gibi bir izlenim alıyoruz'' değerlendirmesi üzerine, ''Şu anda biz bir program görüşmesi yapmıyoruz. Dün akşam itibariyle bunların hepsini konuştuk. Çok yoğun bir telefon trafiği yaşadık, karşılıklı kararlarımızı verdik, açıklamamızı biz yaptık çünkü bu bizim kararımız. Bizden 3 saat sonra da onlar kendi açıklamasını yaptı'' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin artık kendisine güvenmesi gerektiğini ve bunu sadece söylemle değil uyguladığı politikalarla da göstermesi gerektiğini söyleyen Babacan, ''Teknik olarak, 4. madde görüşmeleri stand-by anlaşması gereğine dönüşebilir mi?'' şeklindeki soruyu, ''Stand-by anlaşması IMF'ye üye 192 üyenin tümü için sürekli açık olan bir kapı. Bu zaten her aşamada gündeme gelebilecek bir konu ama bugün için artık bizim gündemimizde değil. Mayıs ayında yapacağımız gözden geçirme çalışmalarında tekrar bu tabloya bakacağız, Türkiye'ye, dünyaya bakacağız. Ondan sonrasıyla alakalı ne yapacağımıza o gün itibariyle karar vereceğiz. Bugün itibariyle baktığımızda mayıs sonrası için de bir standby gerekliliği yok, bir mecburiyet yok'' şeklinde yanıtladı.


IMF NE DEMİŞTİ?
IMF Sözcüsü Caroline Atkinson, 2010 yılı Madde 4 istişareleri kapsamında bir IMF heyetinin Mayıs ayının ilk yarısında Türkiye'ye gelmesi konusunda Türkiye ile anlaştıklarını; stand-by anlaşması konusunda görüşmelerin ise artık devam etmediğini açıkladı.

IMF sözcüsü, Reuters'ın IMF ziyaretinin olası bir stand-by anlaşması konusunda görüşmeleri içerip içermediği sorusuna "Şu anda Madde 4 görüşmelerine odaklanıyoruz, program konusunda artık görüşme yapılmıyor" cevabını verdi.

Atkinson'ın, Türkiye ile ilgili olarak yaptığı, IMF'nin internet sitesine konan açıklamasında, "Küresel ekonomide ve küresel finans piyasalarında devam etmekte olan iyileşme, Türk yetkililerince Orta Vadeli Program çerçevesinde uygulanmakta olan ekonomik politikalar ile birlikte, Türkiye'nin ekonomik görünümünü güçlendirmiştir" denildi.

Açıklamada, bu temelde, Türk yetkililer ve IMF yönetiminin, "2010 yılı Madde 4 istişarelerinin Mayıs ayının birinci yarısından itibaren başlayacak bir IMF heyeti ziyareti ile başlaması konusunda mutabakata vardıkları" kaydedildi.

Açıklamada, bu kapsamda Türkiye'ye benzer son ziyaretin 2007 yılı Mayıs ayında yapıldığı, ilgili Uzman Raporunun, Fon'un İcra Kurulu tarafından 2007 yılı Mayıs ayında gözden geçirildiği ve aynı yılın Kasım ayında yayımlandığı anımsatıldı.

Gerçekleşecek ziyaret kapsamında, IMF heyetinin, Türk ekonomisini etkileyen en son gelişmeleri detaylarıyla değerlendireceğinin kaydedildiği açıklamada, heyetin, "Türk yetkililerle, görünüm ve kendilerinin politika planları hakkında görüş alışverişinde bulunacağı" ifade edildi.

Açıklamada, bu tür istişarelerin tüm Fon üye ülkeleriyle düzenli olarak yürütülmekte ve genellikle yıllık bazda programlandığı anımsatıldı.

GÖRÜŞMELER ÜÇ NOKTADA TIKANDI
IMF ile Türkiye arasındaki görüşmelerde birçok konu üzerinde duruluyordu. Görüşmelerde üç noktada tıkanma yaşanmıştı. Gelir İdaresi'nin yapısı, belediyelere ayrılan bütçe payı ve harcama önlemleri konusundaki paketin mali büyüklüğü konusunda görüş ayrılıkları oldu.

IMF'den gelen açıklamalarda Türkiye'yle görüşmelerin olumlu yönde ilerlediği belirtiliyordu. Ancak görüşme sürecinde hükümet cephesinden hep temkinli açıklamalar geldi. Başbakan Tayyip Erdoğan sık sık "IMF bizim için olmazsa olmaz" açıklamasını yapmıştı.

4. MADDE GÖRÜŞMESİ NEDİR?
4. Madde görüşmeleri IMF'nin üyeleriyle yaptığı rutin bir görüşme. Tüm IMF üyeleriyle yılda bir defa yapılan görüşmede ülkenin durumuyla ilgili bir rapor hazırlanıyor.

Sayfa Yükleniyor...