Yeşil filizler mi, kuru otlar mı?

Her gün bir başka veri geliyor. Kimi 'dibi gördük' derken, bazıları 'daha da kötüleşecek' şeklinde yorumlar yapıyor. İşte mevcut tablo...

Yeşil filizler mi, kuru otlar mı?

ABD'de ilk çeyreğin sonlarından itibaren açıklanan bazı veriler ekonomik aktivitenin dibe vurmuş ve daralmanın en sert aşamasının geride kalmış olabileceği görüşünü doğurdu.

Fed Başkanı Ben Bernanke'nin "yeşil filizler" olarak nitelediği olumlu işaretler, hisse senetlerinde 10 Mart'ta başlayan ralliyi de büyük ölçüde destekledi.

İlk olumlu veriler, krizin başlangıç noktası olan konut sektöründen geldi. Ülkede konut inşaatları Şubat'ta yıllık bazda beklenmedik bir şekilde ve Ocak 1990'dan bu yana kaydedilen en büyük artışla yüzde 22.2 yükseldi. Bu, son 10 ayın ilk artışıydı.

Şubat'ta ikinci el konut satışları Temmuz 2003'ten bu yana kaydedilen en büyük oranla yüzde 5.1 yükseldi. Yeni konut satışları da, yine beklenmedik bir şekilde yüzde 4.7 arttı. Mart ayında ise inşaat harcamaları yine beklenmedik bir şekilde ve Eylül'den bu yana ilk kez arttı.

Piyasaları heyecanlandıran ilk yeşil filizlerden biri de Şubat ayı dayanıklı mal siparişleri verisi oldu. Dayanıklı mal siparişleri tahminlerin aksine son yedi ay içinde ilk kez artarak yüzde 3.4 yükseldi. İmalat sektöründeki daralma Mart, hizmet sektöründeki küçülme ise Nisan'la birlikte hız kesti.

Önemli imalat sektörü göstergelerinden olan New York Fed Empire State Endeksi de Mayıs'ta Ağustos 2008'den bu yana kaydedilen en yüksek düzeye çıktı. Fabrika siparişleri altı aylık düşüşün ardından, Şubat'ta tahminlerin üzerinde yüzde 1.8 yükseldi.

GÜVEN YERİNE GELİYOR
Tüketici güvenine ilişkin veriler de ciddi bir düzelmeye işaret etti. Conference Board Tüketici Güveni Nisan'da, Kasım 2005'ten bu yana kaydedilen en büyük artışla, geçen Kasım'dan bu yana en yüksek düzeye ulaştı.

Ekonominin durumunu gecikmeli olarak yansıtan istihdam verisi ise, Nisan'da, istihdamdaki azalışın hız kestiğini ortaya koydu. Tarım dışı istihdam Nisan'da beklentinin altında, 539 bin kişi azaldı.

Bazı ekonomistlerin krizden çıkışta öncü rol üstleneceğini düşündüğü Çin'den gelen olumlu veriler de, iyileşme umutlarını arttırdı. Çin'de imalat sektörü Nisan'da dokuz aylık aranın ardından ilk kez büyürken, yine Nisan'da perakende satışlar tahminlerin üzerinde arttı.

HER ŞEY TOZPEMBE DEĞİL
Ancak tablo sadece olumlu verilerden ibaret değil. Özellikle ABD'de açıklanan bazı veriler ekonomideki olumsuz gidişatın sürdüğüne işaret etti ve dip noktanın geride kaldığı görüşünü zayıflattı.

Ekonomideki ilk olumlu işaretlerin geldiği konut sektöründen, olumsuz veriler de geldi. Şubat'ta S&P Case Shıller Konut Fiyat Endeksi tahminlerin üzerinde düştü. Mart'ta ikinci el konut satışları ve konut inşaatları yine beklentinin üzerinde düşerken, yeni konut ruhsatları tarihin en düşük düzeyine geriledi. ABD ekonomisinin belkemiği olan tüketimdeki zayıflığın sona ermediğini gösteren veriler de dikkat çekiciydi. Perakende satışlar Mart'ta ve Nisan'da beklenmedik bir şekilde düştü.

Kişisel gelir ve harcamalar da tüketimin henüz güçlenmediği görüşünü teyit etti. Tüketim harcamaları Mart'ta iki aylık yükselişin ardından düşerken, tasarruf oranı yüzde 4'ten yüzde 4.2'ye çıktı.

Diğer yandan istihdamdaki azalmanın hız kestiği Nisan'da, işsizlik oranı yüzde 8.9'la Eylül 1983'ten bu yana kaydedilen en yüksek düzeye çıktı. ABD'de işsizlik maaşından faydalanan kişi sayısı ise halen 6.5 milyonun üzerinde ve kayıtların tutulmaya başlandığı 1983'ten bu yana en yüksek seviyede.

Bu karışık tablo içinde sanayi üretimi verileri, ABD ekonomisinin içinde bulunduğu durumu en iyi sergileyen göstergelerden biri oldu. Sanayi üretimi Nisan'da arka arkaya altıncı ay azalsa da, son altı ayın en düşük oranıyla, yüzde 0.5 geriledi. Nisan'da kapasite kullanımı ise yüzde 69.1'le tarihin en düşük düzeyinde gerçekleşti.

KİMİ 'ÇIKTIK', KİMİ 'DERİNLEŞECEK' DİYOR
Tüm bu verilerin ışığında, aralarında Templeton Varlık Yönetimi'nden Mark Mobıus ve Goldman Sachs Stratejisti Abby Cohen'in bulunduğu birçok uzman, olumlu verilerin kalıcı bir toparlanmaya işaret ettiğini belirtti.

Ancak mevcut krizi doğru tahmin eden Nouriel Roubini, Nobel Ödüllü Paul Krugman ve 'doktor kıyamet' lakaplı Marc Faber gibi ünlü ekonomistler, krizde dip noktaya gelinmediğini söyleyerek, krizin daha da derinleşeceğini öngördü.

Sayfa Yükleniyor...