Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Mutlak surette stratejik ürünlere; yumurtaya, yağlı tohumlara, baklagillere, şeker pancarına bitkisel üretimde ayrı bir ehemmiyet vermek, hayvansal üretimde de et, süt, yumurtaya destek olmak durumundayız.” dedi.

Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması

Tarm ve Orman Bakanı Kirişci, Ekosistemi Buluşması’nda yaptığı konuşmada, etkinliğin geleneksel hale gelmesini, tarımın Davos’u olarak uluslararası bir hüviyet kazanmasını, her yıl bir tema alınıp Türkiye’nin bir tarım kentinde bu tür etkinliklerle kutlanmasını diledi.

2002 yılında TBMM’de milletvekili olarak göreve başladığı dönemde Ziraat Bankası’nın özelleştirme kapsamında olduğunu ifade eden Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın o dönemde Başbakanlık görevindeyken dirayetli duruşunu bu konuda da gösterdiğini söyledi.

Kirişci, Ziraat Bankası’nın var oluşunun üzerine yüzyıllar eklenmesini, aziz üreticiler var olduğu sürece bankanın yaşamasını temenni ederek, “Tarımın stratejik bir sektör, en az bir savunma sanayi kadar bir ülke için vazgeçilmez ve milli güvenlik konusu olduğunu biz meslek insanları biliyorduk ama dünya önce salgın ve sonra Rusya-Ukrayna savaşı ile bunu müşahede etti. Keşke bu iki hadise de olmamış olsaydı. Bizim her yaşanandan mutlaka bir ders çıkarmamız, bunu yerine getirmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Türkiye'nin 2002 ile bugünkü durumunu kıyaslayan Kirişci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye iktidara geldiğimizde 65 milyon nüfus olan bir ülkeydi, bugün nüfusumuz 85 milyon. O gün (kişi başı) milli gelirimiz 3 bin 500 dolar mertebesindeydi, bugün 10 bin dolarlar mertebesinde. 85 milyonumuzun üzerine bugün ülkemizi güvenli liman olarak görüp bu ülkeyi geçici de olsa yer yurt edinenlerin sayısı 5 milyon, bunlara ilave 2002’de 15 milyon olan ülkemizi ziyaret edenlerin sayısı, salgın öncesindeki rakamlar esas alındığında 52 milyonlara kadar çıkmıştı, 60-80 milyon olmaması için hiçbir sebep yok. Bu trend bizleri oraya taşıyacaktır.”

Kirişci, Türkiye’nin 30 milyar dolara dayanmış dış ticaretinin bulunduğunu, kendi ülkesindeki vatandaşlarını, geçici statüsündeki mültecileri, bu ülkeye gelen misafirleri ve ihracatıyla yurt dışındakileri doyuran bir üretici olduğunu anlatarak, “Ben bu eli öpülesi üreticilerimizin, tüm dünyadaki üreticilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü tebrik ediyorum.” dedi.

“TARIMSAL DESTEKLER 30 MİLYAR LİRAYA DAYANDI”

Bakan Kirişci, tarımsal desteklere değinerek, 2002 yılında 1,8 milyar lira olan tarımsal desteklerin 30 milyar liraya dayandığını, bunun doğrudan destekler olduğunu, dolaylı olarak üretimin, miktar, kalite, kadın ve genç istihdamı ile ilgili sağlanan desteklerin Türkiye’de tarım sektörünü önemli düzeylere ulaştırdığını söyledi.

Türkiye’nin dünyadan kendini soyutlayabilecek durumda olmadığını aktaran Kirişci, tarımda kullanılan enerjinin, tarımsal ilaçların ithal edildiğini, neredeyse maliyetin yüzde 65-70’ini oluşturan kısmının dışarıyla ilişkili olduğunu dile getirdi.

Bakan Kirişci, “Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ülke olarak yürütmüş olduğumuz süreç yönetimi bütün yaşananlardan olabildiğince az etkilenen ülkeler statüsüne koydu. Özelikle de iki komşu ülkeden birini bir taraftar mantığıyla seçmek yerine, Cumhurbaşkanımız ‘her ikisi de komşumuz ve dost ülkelerdir’ yaklaşımını sergilediği için Rusya ve Ukrayna’dan sonra bu konuda en çok etkilenen 3. ülke olmaktan bizi kurtardı.” diye konuştu.

Kirişci, eğer üretilmezse, cepteki paranın alım gücünün sıfır, eldeki teknolojinin kabiliyetinin sıfır olduğunu belirterek, mutlaka üretmek durumunda olunduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin üretiminin odaklanacağı ilk noktanın, 85 milyon nüfus, bu ülkede bulunup beklentileri olanlar ve bu ülkeye misafir olarak davet edilenlerin ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu vurgulayan Kirişci, “Bitkisel üretim tarafında un, yağ, şeker, hayvansal üretim tarafında et, süt, yumurta gerçekten stratejik ürünlerdir. Mutlak surette stratejik ürünlere; yumurtaya, yağlı tohumlara, baklagillere, şeker pancarına bitkisel üretimde ayrı bir ehemmiyet vermek, hayvansal üretimde de et, süt, yumurtaya destek olmak durumundayız. Bunlara destek olduk, bu dönemde daha fazla destek olacağız.” şeklinde konuştu.

“BU ÜLKEDE ARZ İLE TALEBİ BİRBİRİNE YAKLAŞTIRACAĞIZ”

Kirişci, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin kendilerine her konuda destek verdiğini ifade ederek, Bakan Nebati’nin yenilenebilir enerji ve GES’ler konusunda bakanlığın, üreticilerin önünü açacak adımlar attığını kaydetti.

Tarımda daha fazla dijitalleşmeye ihtiyacın olduğunu ve teknolojinin bu imkanı sağladığını aktaran Kirişci, bakanlık olarak dijitalleşmede daha büyük bir hız ve daha az prosedür olmasını sağlayacaklarını söyledi.

Kirişci, sundukları desteklerin sayıca biraz fazla olduğunu, bu desteklerde bir sadeleştirmeye gideceklerini anlatarak, aylık, dönemlik, sezonluk, üretim ve hasat dönemlerine denk gelen destekler sunacaklarını kaydetti.

Desteklemenin yönlendirici etkisinin olması gerektiğine işaret eden Kirişci, tarım sektörünün bu konuda en fazla olumsuz etkilenen sektör olduğunu dile getirdi.

Bakan Kirişci, arz ve talebin birbirine yaklaştırılması gerektiğini belirterek, “Biz öncelikli olarak kendimiz için üreteceğiz, bu ülkede arz ile talebi birbirine yaklaştıracağız. Bu durum fiyat istikrarını da beraberinde getirecektir.” dedi.

Sayfa Yükleniyor...