05:45:00
Korsanlardan ikisi Maine eyaletindeki Portland Uluslararası Havalimanı'ndan yola çıkıyor. Güvenlik kameraları Abdülaziz el Omari (ortada) ile grubun lideri Muhammed Atta'nın (sağda) güvenlikten geçtiği anı belgeliyor. Boston'a uçup, kaçırmayı planladıkları Amerikan Havayolları'nın 11 sefer sayılı uçağına (AA11) binecekler.
07:18:00
Washington'un dış mahallelerindeki Dulles Havaalanı. İkinci bir grup hava korsanı Amerikan Havayolları'nın Los Angeles'a giden 77 sefer sayılı uçağına (AA77) biniyor. Bu karede görüntülenen Halid el Midhar ve Navaf el Hazmi, birkaç gün önce izlenecekler listesine alınmışlar. Ama havaalanı güvenliği bunu bilmiyor.
08:14:00
Amerikan Havayolları'nın 11 sayılı seferi yola çıktıktan 15 dakika sonra korsanlar kontrolü ele geçiriyor. Bu sırada en az iki mürettebat ile bir yolcuyu bıçaklıyor. Beş dakika sonra hostes Betty Ong, Amerikan Havayolları'nı telefonla arayarak "Kokpitten yanıt alamıyorum. Business class'ta birisi bıçaklandı. Sanırım gözyaşartıcı gaz da sıktılar." diyor.
08:37:52
Hava trafik kontrolörleri, kaçırılan uçakta yolculara yapıldığı sanılan şu anonsu kaydettikten sonra orduyu arıyor: "Eğer birşey yaparsanız hem kendinizi hem de uçağı tehlikeye atarsınız. Sessiz olun." Dokuz dakika sonra F-15'ler havalanıyor.
08:46:00
İkinci uçağı ele geçiren korsanlar pilotları öldürüyor. Gözyaşartıcı gaz sıkıp, üzerlerinde bomba olduğunu söylüyorlar. 8:58'de rota New York'a çevriliyor. Bir yolcu telefonla babasını arıyor: "Uçağı pilotun uçurduğunu sanmıyorum. Galiba Şikago'ya ya da öyle bir yere gidip bir binaya çarpacaklar. Merak etme baba, öyleyse herşey çabucak biter."
08:46:40
AA11, Dünya Ticaret Merkezi'nin kuzey kulesine saatte 700 km hızla çarpıyor. Boeing 767 tipi uçaktaki 92 yolcu ve dokuz mürettebat ile kulede çalışan pekçok kişi ölüyor. 110 katlı gökdelenin 92. katından yukarıda bulunanlar mahsur kalıyor. Uçağın yakıtının patlamasıyla lobiye dek inen muazzam bir ateş topu oluşuyor.
08:52:00
İtfaiye ekipleri kuzey kulenin lobisine giriyor. Kırık camlarla ve yanık yarası olan insanlarla karşılaşıyorlar. Kurtarma çalışmaları için merdivenleri tırmanmaya başlıyorlar. Saat 9:00'da olay yerinde itfaiye müdürü ve 235 itfaiyeci var.
08:54:00
Üçüncü uçak kaçırılıyor ve rota değiştiriyor. Boeing 757 tipi uçağın radyo vericisi iki dakika sonra kapatılıyor. Yolcular yakınlarını arayarak durumu haber veriyorlar. Hava korsanlarının bıçak kullandığını söylüyorlar.
08:58:00
New York emniyeti bin polis memurunu harekete geçiriyor. Olay yerine iki helikopter ulaşmış durumda. Saldırı sırasında kuzey kulede bulunan iki polis binayı boşaltmaya çalışıyor. Liman Bölgesi Emniyeti'nden memurlar da olay yerine varıyor. Saat 9:00'da Dünya Ticaret Merkezi'ndeki tüm sivilleri boşaltma emri veriliyor.
09:03:11
Binayı boşaltma operasyonu sürerken United 175, Dünya Ticaret Merkezi'nin güney kulesine saatte 870 km hızla çarpıyor. Boeing 767 tipi uçak 77. ile 85. kat arasını tahrip ediyor. 65 yolcu ve mürettebat ölüyor. Üst katlara çıkan merdivenlerden biri hala açık, ama pekçok insan kurtarılma umuduyla çatıya çıkıyor.
09:05:00
Yardımcıları başkanı haberdar ediyor: "İkinci kuleye de ikinci bir uçak çarptı. Amerika saldırı altında." Başkan George W Bush 5-7 dakika daha Florida'daki Emma E Booker ilkokulunda, okuma dersi alan çocukları ziyaret ettiği derslikte kalmaya devam ediyor.
09:28:00
Yetkililer üç uçağın kaçırıldığını biliyor. United Havayolları'nın bir görevlisi 93 sefer sayılı uçaklarına kokpiti güvene alma uyarısı yapıyor ama çok geç. 9:28'de hava korsanları harekete geçiyor. Hava trafik kontrolörleri, kokpitteki kavgayı ve "Hey çık dışarı. Çık dışarı. Çık dışarı." uyarılarını dinliyorlar.
09:30:00
Başkan saldırılarla ilgili ilk ve kısa açıklamasında şu sözü veriyor: "Kapsamlı bir soruşturma yürüterek bu işi yapanları takip edeceğiz, bulacağız. Halkımıza yönelen terörizm ayakta kalamayacak."
09:37:00
AA77 uçağının Beyaz Saray'a yöneldiği kaygısıyla Başkan Yardımcısı Dick Cheney sığınağa indiriliyor. Daha sonra Cheney, Başkan Bush'a başkente hemen dönmemesini salık veriyor. Fotoğrafta Cheney (sağda) 11 Eylül günü Beyaz Saray Operasyon Merkezi'nde görünüyor.
09:37:46
AA77 uçağı saatte 850 km hızla Savunma Bakanlığı Pentagon'a çarpıyor. 64 yolcu ve mürettebatla, binada çalışan 125 askeri ve sivil personel ölüyor. Başkent Washington'un hemen dışında yer alan beş kanatlı Pentagon, Amerikan ordusunun komuta merkezi ve dünyanın en büyük ofis binalarından biri.
09:58:59
Uçağın çarpmasının üzerinden bir saat geçmeden, 110 katlı bina 10 saniyede çöküyor. İçerde kalanlardan kimse kurtulamıyor. Manhattan adasının güneyini, nefes almayı güçleştiren bir toz ve enkaz bulutu kaplıyor. Bina ve çevresinde 600 kişi yaşamını yitiriyor. Çoğu uçağın çarptığı katlarda ve yukarısında çalışanlar.
10:03:11
Kontrolü kaybedebileceklerini anlayan hava korsanları, uçağı Pensilvanya'da Shanksville yakınlarında yere çakıyor. Uçaktaki yolcu ve mürettebat yakınlarına ettikleri telefonlardan New York'taki saldırıları öğrenmiş ve karşı saldırıya geçmişti.
10:28:25
Bu bina da ikizi gibi şok eden bir hızla çöküyor. Binada ve çevresinde bulunan 1.400 kişi yaşamını yitiriyor. Güney kulede olduğu gibi kayıpların çoğu, uçağın çarptığı katlarda ve yukarısında. B merdiveninde bulunan 16 kişi çöküşe rağmen kurtuluyor.
12:30:00
Ülke tarihinde ilk defa hava sahası uçuşlara kapatılıyor. Acil bir durumu olmayan tüm sivil uçaklar yere iniyor. Onbinlerce insan havaalanlarında mahsur kalıyor.
18:54:00
Başkan Bush, Florida'yı terk ettikten dokuz saat sonra Washington'a iniyor. Günün çoğunu başkanlık uçağı Air Force One'da, çeşitli güvenli mekanlar arasında gidip gelerek geçirmiş. Burada yardımcısı Cheney ile telefonda konuşurken görülüyor.
20:30:00
Beyaz Saray'dan halka hitap eden Başkan Bush, ülke tarihinin en karanlık günlerinden birini şu sözlerle özetliyor: "Bu kitlesel cinayet eylemleri halkımızı korkutarak kaosa sürüklemeyi ve ricat ettirmeyi amaçlıyordu ancak başarısız oldu."
21:00:00
Başkan Bush halka hitap ettikten sonra Ulusal Güvenlik Konseyi'ni topluyor. Bu saldırıları planlayan ve düzenleyen grupları, ayrıca bunlara yataklık yapan ülkeleri cezalandıracağını söylüyor.