İngiltere'nin Avrupa Birliğinden (AB) çıkış sürecine ilişkin (Brexit) yeniden referandum yapılmasını isteyen gruplar Londra'da yürüyüş düzenledi.
İngiltere'nin Brexit sürecinin krize dönüşmesinin ardından ülkenin geleceği konusunda nihai söz hakkının halka verilmesi ve yeniden referandum yapılmasını isteyen AB yanlısı 1 milyon kişi, başkent Londra'da gösteri düzenledi.
Park Lane'de toplanan AB yanlısı gruplar, polisin trafiğe kapattığı güzergah üzerinden bakanlık ve Başbakanlık binalarının bulunduğu Whitehall ve Trafalgar Meydanı'na yürüdü.
Yürüyüşe katılanlar, "50. maddeyi iptal edin", "Halka sormanızı talep ediyoruz" yazılı dövizler ve AB bayrakları taşıdı.
İskoçya Bölgesel Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon, Muhafazakar Partili eski Başbakan Yardımcısı Michael Heseltine, Muhafazakar Partili eski Eğitim Bakanı Justine Greening, eski Başsavcı Dominic Grieve, Bağımsız Grup Milletvekili Anna Soubry, Liberal Demokrat Parti Lideri Vince Cable ve Yeşiller Partisi vekili Caroline Lucas, Trafalgar Meydanı'ndaki konuşmacılar arasında yer aldı.- ''Brexit sürecini tersine çevirmek istiyoruz."
İsmini vermek istemeyen bir gösterici, eyleme katılma gerekçesini ''İngiltere'nin Avrupa Birliği (AB) içinde kalması büyük önem taşıyor.'' sözleriyle açıkladı.
''Brexit ülkeye çok büyük zarar verecek.'' ifadesini kullanan gösterici, ''AB'den ayrılmamız halinde ülkenin ve yoksulların bundan nasıl fayda göreceğini anlayamıyorum. Sağlık sistemi, istihdam, yabancı yatırıma ihtiyaç duyan bütün bu alanlar nasıl fayda görecek? AB dışında hayatta kalma şansımız yok.'' dedi.
İngiliz ve Fransız vatandaşı François Minaar, Brexit için ikinci kez referanduma gidilmesi istediğini söyledi.
''Brexit sürecini tersine çevirmek istiyoruz.'' diyen Minaar, ''Brexit sadece ekonomimize büyük zarar vermekle kalmayacak, diğer Avrupa ülkeleriyle ilişkimizi de olumsuz etkileyecek.'' diye konuştu.
Yürüyüşe Norfolk kentinden eşi ve çocuklarıyla katılan bilim adamı Martin Howard da ''Brexit mutlak bir felaket.'' ifadesini kullandı.
İlk referandumda halka pek çok konuda yalan söylendiğini belirten Howard, ''Bu ülkenin geleceğiyle ilgili ikinci bir söz söyleme imkanını hak ediyoruz. Politikacılar bir karara varmayı beceremiyor. O nedenle bize dönmeli ve nihai söz hakkı vermeliler. Biz de ülkenin geleceğine karar verebilmeliyiz.'' dedi.
Hollanda ve İngiltere çifte vatandaşı kadın gösterici Claudia Howards da Brexit sürecinin, ülkede ilk günden itibaren ayrımcılığı artırdığına dikkati çekti.
İngiltere'de sağlıktan eğitime kadar pek çok alanda ciddi sorunlar yaşandığını vurgulayan Howards, ''para israfı'' diye nitelendirdiği Brexit'in de bu sorunların çözülmesinin önünde engel haline geldiğini söyledi.
Howards, ''Hükümet gerçek sorunlarla ilgilenemiyor. Brexit faydasız. Bence tam bir saçmalık. İlk referandumda tepki gösterilen sorunlar da önceki yıllarda yapılmayan yatırımlardan kaynaklanıyor.'' diye konuştu.
Yürüyüşe Rugby kentinden katılan Graham Hibert de yeni bir referandum istediğini dile getirdi.
Soyadını vermek istemeyen bir kişi de "Bütün bu olup bitenler ülke için, ülkenin gençleri için o kadar kötü ki. Aslında ilk referandumda Brexit için oy verenler de bundan sadece zarar görecek." ifadesini kullandı.
İsmini vermeyen bir erkek gösterici de parlamentoyu, Brexit'i durdurmak konusunda üzerine düşeni yapmamakla suçladı, ''Bu iş çok ileri gitti. Delilik. Durdurulması gerekiyor.'' dedi.
Öte yandan, İngiliz Parlamentosunun dilekçelere ayrılan internet sitesinde imzaya açılan ve hükümete, İngiltere'nin AB'den ayrılma sürecine iptal çağrısı yapan dilekçedeki imza sayısı 5 günde 4 milyon 300 bine ulaştı.
"50. maddeyi iptal et ve AB'de kal" başlıklı dilekçede, hükümetin Brexit'i "halkın iradesi" olarak sunduğu hatırlatılarak, "AB'de kalmak için halk desteğinin gücünü gösterip buna bir son vermemiz gerekiyor." ifadesi kullanıldı.
İngiltere'de Parlamentoya sunulan dilekçelerin 10 bin imzaya ulaşması durumunda hükümet talebe yanıt vermek zorunda kalıyor. İmza sayısının 100 bini geçmesi durumunda da dilekçe Parlamentoda tartışılıyor.
İngiltere 23 Haziran 2016'daki referanduma yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla Brexit kararı almıştı. İngiliz hükümeti 29 Mart 2017'de Lizbon Anlaşması'nın üyelerin birlikten ayrılma sürecini düzenleyen 50. maddesini işleterek Brexit sürecini resmen başlatmıştı.
Avrupa Adalet Divanı aralık ayında aldığı kararla İngiltere'nin 50. maddenin Brexit için yürürlüğünü tek yanlı olarak iptal edebileceğine hükmetmişti.
İngiliz hükümeti, AB ile vardığı ayrılık anlaşmasının Parlamentoda iki kez ezici çoğunlukla reddedilmesinin ardından 29 Mart'ta gerçekleşmesi gereken Brexit'i erteleme talebinde bulunmuştu.
Brexit, perşembe günü yapılan AB liderler zirvesinde ayrılık anlaşmasının İngiliz Parlamentosunda onaylanması halinde 22 Mayıs'a, yeniden reddedilmesi halinde ise 12 Nisan'a ertelenmişti.
