ntv.com.tr 03.06.2020 - 16:03
Dünyanın dört bir yanında yeni tip corona virüs pandemisi nedeniyle alınan karantina önlemleri, insanlarını evlerine hapsederek doğayı özgür bıraktı. İsrail’deki kızıl tilkilerden Arnavutluk’taki pembe filamingolara, Tayland’da deniz kaplumbağalarından Kırgızistan’daki kar leoporlarına kadar hayvanlar, insanların işgal ettiği yuvalarına geri döndü.
Son olarak da nesli tükenmekte olan dikenli deniz atlarının İngiltere’nin Dorset kentinde yer alan Studland Körfezi’ndeki evine geri döndüğü ve burada çoğaldığı aktarıldı.
Araştımacılar, karantina nedeniyle liman balıkçılarının evine çekilmesi ve denizdeki trafiğin azalmasıyla körfezde hamile erkekler ve bir yavruya da içeren 16 denizatını buldu.Son iki yıldır bölgede dikenli denizatı görülmediği ve bunun 2008’den bu yana bölgede bulunan en yüksek dikenli denizatı popülasyonu olduğu aktarıldı.
İngiltere’de dikenli ve kısa burunlu denizatı türleri nesli tükenmekte oldukları için özel koruma statüsünde bulunuyor.
Araştırmayı gerçekleştiren Seahorse Trust adlı kuruluşun kurucusu Neil Garrick-Maidment, denizatı sayısındaki artışın, karantina önlemleri nedeniyle; tekne trafiği ve bölgedeki insan faaliyetindeki düşüşün doğrudan bir sonucu olduğunu söyledi.
Garrick-Maidment, “Karantina nedeniyle, körfez ekosistemi dikkate değer bir iyileşme sağladı. Besin zinciri toparlandı ve denizatları için bol miktarda yiyecek ve saklanacak bir yer oluştu. Deniz bitkileri kendilerini onardı ve dikenli denizatı bundan faydalandı” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte, normalleşme süreci nedeniyle doğadaki kazanımların kaybedilmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
Studland Körfezi’nin yıllarca süren kampanya ve protestoların ardından hükümet tarafından geçen yıl özel koruma alanı ilan edildiğini söyleyen Garrick-Maidment, corona virüs krizinin hükümet politikalarının yıllardır gerçekleştiremediğini başardığını vurguladı:
“Teknelerin ve dalgıçların yasaklanmasını istemiyoruz, ancak denizatı ve deniz yosunların yasal korunma altına alınması gerekiyor. Doğaya yardım etmek ve gezegenimizin dengesini sağlamak için elimize eşsiz bir fırsat geçti. Bu fırsata hem insanlık, hem dünya, hem geleceğimiz hem de denizatları için dört elle sarılmalıyız.”
