''YENİ ŞEYLER ÖĞRENMEK ZORUNDA DEĞİLİM''
Baihua, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgede toplam 54 topluluk var. Atalarımız gibi yaşamak istiyorlar. Atalarım, temas edilen son gruptu. Topluluğumuzla, temas edildiğinde yaklaşık beş yaşındaydım. Temastan sonra Batılıların istediği şekilde yaşamaya maruz bırakıldık. Bağlantı kurulmadan yıllar önce herkes çıplaktı. Misyonerler, bize şort, tişört giydirdiler ama onlar giydirdi, biz çıkardık. Şimdi genç Waoraniler, şehir yaşamını da biliyorlar ve geleneksel kıyafetleri daha az giyiyorlar. Ama ben hala ormanda yaşamak istiyorum. Burada huzurluyum. Avlanırım, istediğimi yaparım. Şehre gittiğimde her şey farklı geliyor. Ben ormanda büyüdüm, avlanmayı, hayatta kalmayı öğrendim. Batı yaşamı bana garip geliyor. Yeni şeyler öğrenmek zorunda kaldım. Sayılar, hayvanlar, insanlar, yiyecekler gibi. Petrol şirketlerini ve topraklarımızı onlardan nasıl koruyacağımızı da öğrendim. Eskiden bu toprak bizimdi, öyle kabul edilirdi."
Baihua, belirli zaman aralıklarında gelen öğretmenlerin sadece çocukların dış dünyayla iletişim kurabilmesi için İspanyolca ve İngilizce öğrettiğini belirterek, kendilerinin ise ana dillerinin korunmasını istedikleri vurguladı.
''SALGINDA AŞI OLDUK''
Baihua, "Kovid-19 salgınında kendi ilaçlarımız bizim için yeterliydi ama devlet yine de bizim aşı olmamızı istediğinden aşı olmayı kabul ettik." dedi.
En yakın hastanenin Coca şehrinde olduğunu ve oraya ancak yaklaşık 15 saatlik bir kano yolculuğu ile varılabildiğini dile getiren Baihua, bu nedenle büyük yaralanmalar ve hastalıklarda yüksek ücretler karşılığında uçak kiralamak zorunda kaldıklarını ifade etti.
1970'lerden önce yalnızca doğanın verdikleri ile beslenen atalarının bazılarının 130 yıla kadar yaşayabildiklerini belirten Baihua, son yıllarda işlenmiş gıda, su ve hava kirliliği nedeniyle yaşam sürelerinin ortalama 80'e düştüğünü kaydetti.
Doğal su kaynakları ve havanın kirlenmesi, kontrolsüz ve yasak avcılık nedeniyle bölgede bulunan birçok vahşi hayvanın zamanla azaldığını, var olan canlılarınsa ormanın derinliklerine göç ettiği bilgisini veren Baihua, yıllar içinde avlanmanın zorlaştığına işaret etti.
Yaşadıkları bölgeye en yakın petrol kuyusunun 22 kilometre mesafede olduğunu aktaran Baihua, "Eğer petrol endüstrisi daha da yaklaşırsa, kültürümüzü ve milli parkı yok edecek." diye konuştu.