Haberler 19.01.2010 - 10:12
NTV muhabiri Can Ertuna, Afganistan’da yaşananları yerinde gözlemledi. 5 milyon nüfuslu Kabil, yıllardır süren savaş ve çatışmalar nedeniyle bir çöl kenti görünümünde. Bir zamanlar tepeleri kaplayan ağaçlar yakacak ve inşaat malzemesi olarak kullanılmak üzere kesilmiş.
Kabil’i Çevreleyen Hindukuş dağları adını seyyah İbn-i Batuta’ya göre Farsça “Hint Katli” anlamına gelen sözcük dizisinden alır. Bir inanışa göre dağ sırasına bu isim, Müslümanlar'ın Hindistan’ı işgalinden sonra dağlara sürülen Hintliler'in soğuktan donmaları üzerine verilmiş.
Afgan Kralı Nadir Şah ve ülkeyi 40 yıl yöneten oğlu Zahir Şah’ın mozoleleri restore edilen bu yapıda bulunuyor.
Kabil’in üzerinden toz bulutu eksik olmuyor. Araştırmalara göre Kabil’de yaşayan bir kişinin ciğerlerine bir yılda yaklaşık 8 kilogram toz giriyor.
Başkent olmasına rağmen ana caddeler dışında Kabil’de asfaltlı yol yok. Kentin yaklaşık %80’ine düzenli elektrik ve su verilemiyor. Kanalizasyon şebekesi de çok sınırlı bir bölgeyi kapsıyor
Ülkede savaş 30 yıldır devam ediyor. Hala gömülü halde bulunan binlerce kara mayını çıkarılmayı bekliyor. Mayınlar her gün yeni kurbanlar alıyor.
Savaş ve yoksulluktan kaçan yüzbinlerce Afgan evsinden uzakta. Her bin kişiden 21’i göçmen durumunda. Kabil’in dış mahallelerindeki bir mülteci kampında yaşayan Afgan kız.
Kabil’in tüm caddelerinde kontrol noktaları var. Ancak buna rağmen bombalı saldırılar ve intihar saldırıları engellenemiyor.
Kentte güvenliği Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF) güçleri, Afgan güvenlik kuvvetleriyle birlikte sağlamaya çalışıyorlar. Önde Afgan polisi, arkada Alman konvoyu
Afganistan’da 42 ülkenin askeri görev yapıyor. Kışlasına dönen Fransız askeri aracın üzerinde poz veriyor. Böylesi bir görüntüyü kentin sokaklarında görmek pek mümkün değil zira batılı askerler kışlalarının dışında genellikle zırhlı aracının içinden çıkmıyorlar.
Önce Sovyet işgali, ardından iç savaş, Taliban dönemi ve Koalisyon güçlerinin işgali. Afgan halkı 30 yıldır namluların gölgesinde yaşamaya alışmış.
Valilik kapısı. Kabil’deki her resmi binanın önünde sıkı güvenlik önlemleri var.
Afganistan’da yaklaşık 1.800 Türk askeri görev yapıyor. Kent merkezinde bir Türk askeri.
Kabil’de görev yapan Türk askerinin ana üssü Udhil bögesinde bulunan Doğan Kışlası.
Doğan Kışlası’nın girişinde de sıkı güvenlik önlemleri var. Giriş yapan araçlar didik didik aranıyor.
Devriye görevi yapan Türk askeri, diğer ülke askerlerinden farklı olarak halkın içinde.
Kentin en stratejik noktalarından biri olan ‘TV Tepe’de Azeri askerleri Türklerle omuz omuza görev yapıyor.
Türk birliğinin komutanı Udhil mahallesindeki bir şura toplantısında bölgenin ileri gelenleriyle.
Kabil’deki Türk birliğinin bulunduğu Doğan kışlasında yeralan hastane bölge halkına da hizmet veriyor. Üst araması tamamlanan bir kadın kışlaya giriş yapıyor.
Atatürk Asker Hastanesi’e günde ortalama 300 hasta geliyor. Bunun önemli bir bölümü kadın ve çocuklar.
28,5 milyon nüfuslu Afganistan’ın nüfusunun yaklaşık yarısı 0-14 yaş grubuna mensup.
Kadınların ortalama yaşam süresi 44.8. Dünyada kadınların vereme yakalanma riskinin en yüksek olduğu ülke Afganistan. Çoğu vaka da yetersiz beslenme ve tedavi eksikliği nedeniyle için ölümle sonuçlanıyor. Hastalanan kadınların büyük bölümü, doktora gidemiyor ya da götürülmüyor.
Medrese öğrencileri. Eğitim-öğretim birliğinin olmadığı Afganistan’da yüzbinlerce genç medreselerde yetişiyor. ABD’nin Sovyetlere karşı yeşil kuşak projesinin bir parçası olan Afganistan’da medreseler, Pakistan ve Suudi Arabistan’ın gizli faaliyetleriyle yaygın hale gelmiş.
Afganistan’a günlük hayatın mahremiyetine büyük önem veriliyor. Evlerin etrafları yüksek duvarlar, demir kapılarla çevrili.
Afganistan’da kadınların yanısıra erkekler ve çocukların da büyük bir bölümünün gözleri sürmeli.