"HASANKEYF, TÜRK-İSLAM MEDENİYETİNİN EN ÖNEMLİ MERKEZLERİNDEN BİRİ"
Erdal, Hasankeyf'in geçmişte Mezopotamya bölgesinin önemli merkezlerinden biri olduğunu belirtti.
"Hasankeyf, Orta Çağ'ın hatta Türk-İslam medeniyetinin en önemli merkezlerinden biri. 1102 yılında bölgenin Artukluların hakimiyetine girmesiyle Hasankeyf bölgenin önemli cazibe merkezlerinden biri oldu. 1232 yılında ise ilçe Eyyübilerin hakimiyetine girdi ve cazibe merkezi olmaya devam etti. Hasankeyf, Artuklular ve Eyyubiler döneminde başkent olması dolayısıyla sanatçılar, müzisyenler, ilim adamları ve şairler için de cazibe merkezi olmuş ve Orta Çağ'daki bu görkemli döneme ait önemli kalıntılar günümüze kadar gelmiş." ifadelerini kullanan Erdal, bu kapsamda ayakta olan eserlerin kurtarıldığını, yer altında olan eserlerin ise kazılarla tekrar gün yüzüne çıkarılmaya çalışıldığını kaydetti.
Erdal, Ilısu Barajı'nın tamamlanmasıyla kazıların kale bölgesinde gerçekleştirildiğini dile getirerek, kalede yapılan kazılarda milattan önce birinci bin olarak tarihlendirilen döneme ait eserlerin bulunduğunu söyledi. Kale bölgesinde devam eden kazılar kapsamında Asur döneminden günümüze kadar farklı medeniyetlerin izine rastladıklarını ifade eden Erdal, "Hasankeyf ve çevresinde 12 bin yılık medeniyetin var olduğunu söylemek mümkün." dedi.
Doç. Dr. Erdal, Hasankeyf kazılarında asıl amaçlarının ilçenin Orta Çağ'da Türk-İslam medeniyetinin Anadolu'daki önemli merkezlerinden biri olması dolayısıyla İslam medeniyetine ait taşınmaz eserlerin izlerini bulmak olduğunu sözlerine ekledi.