Kemal Sunal'sız 25 yıl: Gül Sunal'dan duygulandıran paylaşım

"Kapıcılar Kralı", "Çöpçüler Kralı", "Süt Kardeşler", "Hababam Sınıfı", "Tosun Paşa", "Sahte Kabadayı"nın da arasında bulunduğu onlarca filmde birbirinden farklı karakterlere hayat veren Kemal Sunal, 25 yıl önce bugün hayatını kaybetti. Usta isim bugün ailesi, sevenleri ve sanatçı dostları tarafından anılıyor.

Sosyal medya hesabını aktif olarak kullanan Gül Sunal da yıllar önce kaybettiği eşini duygusal bir paylaşımla andı.

İlk paylaşımında Joan Didion'un "Birinin yokluğunu anlayabilmek için önce onun gerçekten gittiğini kabul etmeniz gerekir. Bu düşündüğünüzden daha uzun zaman alır" sözünü paylaşan Gül Sunal, şu ifadeleri not düştü:

"Kemal... Ben senin gerçekten gittiğini kabul edemiyorum. Uzun zaman gerekliymiş bunun için... Bir 25 sene daha geçse bunu anlayıp kabul etmem mümkün görünmüyor. Bir de sen gerçekten gitmedin ki. Yine geldi 3 Temmuz."

"ARTIK SÖZ BULAMIYORUM"

Ardından eşi Kemal Sunal ile bir fotoğrafını paylaşan Gül Sunal, "Bildiğim bütün sözleri söyledim 25 yıldır. Artık söz bulamıyorum" ifadelerini kullandı.

"İKİ AVCUMUN ARASINDAN KAYIP GİTTİN"

Oyuncu Ali Sunal da babası Kemal Sunal'ı şu sözlerle andı:

"3 Temmuz… 25 yıl oldu sen gideli, benim çocukluğum gençliğim biteli. 3 Temmuz sabahı iki avucumun arasından kayıp gittin bütün yakarışlarıma rağmen. Elinde olsa kalırdın asla bırakmazdın beni. Biliyorum ama işte zaman gelmişti… Seninle birlikte nazlanmalarım, şımarmalarım, çocukluğum, gülümsemelerimin çoğu ve en sevdiğim 'baba' kelimem de gitti. Şimdi mi? Seni hep yanımda hissetmeye çalışıyorum. Hep yanımda, kalbimde ol baba. Ama eğer yanımızda olabiliyorsan en çok annemin yanında ol en çok onun ihtiyacı var sana. Torunlarının yanında ol, hiç görmeden hayranlar sana. Haydi bir kere şımarayım nazlanayım sana, seni seven herkesin hepimizin yanında ol babam sensiz çok eksiğiz."

Ezo Sunal da seneler önce kaybettiği babasını çocukluğunda onu öperken çekilen fotoğrafla andı.

KEMAL SUNAL KİMDİR?

Kemal Sunal, 11 Kasım 1944'te İstanbul'da doğdu. Mimar Sinan İlkokulu ve Vefa Lisesi mezunu olan sanatçı, liseyi 11 yılda tamamladı. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’ndeki eğitimini ise 12 Eylül 1980'de yarım bıraktı. Üniversite dönemi ve sonrasında Emayetaş Fabrikası’nda çalışan sanatçı, tiyatro ve sinema dünyasına adım atmadan önce elektrikçi çıraklığı yaptı.

Henüz lise yıllarında tiyatro ile ilgilenmeye başlayan Sunal, aynı zamanda okulda müsamereler düzenledi, "Zoraki Tabip" tiyatro oyununda rol aldı.

Vefa Lisesi’ndeki felsefe hocası Belkıs Balkır aracılığıyla ünlü tiyatrocu Müşfik Kenter’le tanışan sanatçı, profesyonel oyunculuk yaşamına Kenterler Tiyatrosu'nda adım atarak, uzun yıllar burada oyunculuk yaptı.

Daha sonra Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda, bir süre Ayfer Feray Tiyatrosu'nda, son olarak da Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda görev alan sanatçı, burada oynadığı bir oyunda ünlü yönetmen Ertem Eğilmez tarafından beğenilince, beyaz perdeyle tanıştı.

Eğilmez'in yönettiği "Tatlı Dillim" adlı filmde, uzun boyundan dolayı basketbolcu rolünü canlandıran sanatçı sinemaya ilk adımını 1973 yılında atarak, kalabalık kadrolu filmlerde rol almaya devam etti.

Rıfat Ilgaz'ın "Hababam Sınıfı" eserinin sinema uyarlamasında canlandırdığı "İnek Şaban" tiplemesi başta olmak üzere, birçok filmde özgün fiziği ve canlandırdığı tiplerin halka olan yakınlığı nedeniyle kısa zamanda Türkiye'nin en sevilen oyuncularıdan biri oldu.

Sunal'ın, Gül Sunal ile 1974'te yaptığı evlilikten Ali ve Ezo adında iki çocuğu oldu.

1990'lı yıllardan itibaren filmleri kesintisiz olarak televizyonlarda yayınlanmaya başlayan sanatçının rol aldığı "Süt Kardeşler", "Tosun Paşa", "Salako", "Köyden İndim Şehire", "Çöpçüler Kralı" gibi filmler Türk sinemasının en çok izlenen filmleri arasında yer aldı.

Uçak fobisi olan ve hayatında hiç uçağa binmeyen Sunal, "Balalayka" filminin 3 Temmuz 2000'de yapılacak çekimlerine katılmak için Trabzon'a gitmek üzere bindiği uçakta kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.