Absürd şarkı sözleri
Absürd şarkı sözleri
Shakira - "Wherever, Whenever"
Lucky that my lips not only mumble/ They spill kisses like a fountain/ Lucky that my breasts are small and humble/ So you don't confuse them with mountains.
Lucky that my lips not only mumble/ They spill kisses like a fountain/ Lucky that my breasts are small and humble/ So you don't confuse them with mountains.
Şanslıyım ki dudaklarım sadece mırıldanmaya yaramıyor / Çeşme gibi gibi öpücük saçıyorlar / Şanslıyım ki göğüslerim küçük ve gösterişsiz / Dağlarla karıştırmayasın diye /
E-mail my heart and say our love will never die / and I, I know you're out there and I know that you still care / Email me back and say our love will stay alive / Forever / Email my heart /
Kalbime e-posta gönder ve aşkımızın ölmeyeceğini söyle / Ve ben, ben biliyorumki oralarda bir yerdesin / Ve biliyorum ki hala önemsiyorsun / Bana e-posta gönder ve aşkımızın canlı kalacağını söyle / Daima / Kalbime e-posta gönder. /
I've got no self control/ Been living like a mole now/ Going down, excavation/ I and I in the sky/ You make me feel like I can fly/ So high / Elevation
Kendimi kontrol edemiyorum / Köstebek gibi yaşıyorum / Derinlere iniyorum, kazı yapar gibi / Ben ve ben göklerdeyim / Uçabilirmişim gibi hissettiriyorsun / Yükseklere / Çok yükseklere / Yükseliyorum /
I don't like cities / But I like new york / Other places make me feel like a dork / Los Angeles is for people who sleep / Paris and London / Baby you can keep / [Chorus] Other cities always make me mad / Other places always make me sad / No other city ever made me glad except New York / I love New York [X3] / If you don't like my attitude / Then you can F off / Just go to Texas / Isn't that where they golf / New York is not for little pussies who scream / If you can't stand the heat / Then get off my street [repeat] /
Şehirleri hiç sevmem / Ama New York'u severim / Diğer yerler kendimi inek gibi hissettirir. / Los Angeles uyuyan insanlar içindir. / Paris ve Londra / Saklayacağın bebektir. / Diğer şehirler beni deli eder / Diğer şehirler beni hüzünlendirir / New York dışında hiç bir şehir beni memnun etmez / New York'u seviyorum / Tavrımı beğenmiyorsan / Defolup gidersin / Teksas'a git / Golf oynanan yer değil mi orası? / New York çığlık atan küçük korkaklar için değildir / Isısına dayanamıyorsan / Öyleyse sokağımdan git.
What you gon' do with all that junk? All that junk inside that trunk?/I'ma get, get, get, get, you drunk, Get you love drunk off my hump.
Bu çer-çöple ne yapacaksın / Bagajındaki bu gereksiz şeylerle / Seni sarhoş edeceğim / Kamburumdaki aşkla seni sarhoş edeceğim. /
I don't want to see a ghost/ It's the sight that I fear most/ I'd rather have a piece of toast/ Watch the evening news
Hayalet görmek istemem / En çok korktuğum şeydir / Tost görmeyi tercih ederim / Akşam haberlerini izleyin.
Ya like to dance at all the hip hop spots/And ya cruise to the crews like connect da dots/ Not just urban she likes the pop/ Cuz she was livin la vida loca
Hip hop mekanlarında dansetmeyi seviyorsun / Noktaları birleştirir gibi tayfalara takılıyorsun / Sadece şehir müziği değil pop da sever / Çünkü çılgın yaşamayı sever /
Ve bana lütfen durma dedi / Ve bana kramp girdiğini söyledim / Ve bana lütfen devam et dedi / Bense bacağım çatlamak üzere dedim / Ağlamaya başladı / "Aman tanrım, orgazm(climax) olmak üzereyim" / Oh serinledim / Climax (bir klima markası) / Bacağımdan düş yeter. /
And she said please no don't stop/ And I said I caught a cramp/ And she said please keep on goin'/ I said my leg is about to crack/ Then she cries out/ Oh my goodness, I'm about to climax/ And I said cool/ Climax/ Just let go of my leg
Crystall poppin' in the stretch Navigator/ We got food every where/ As if the party was catered / --------- / Uzun Navigator'un(araba) içi kristal(uyuşturucu) kaynıyor / Bir sürü yiyeceğimiz var / Bir parti veriyoruz sanki. /
Nick: Am I original? (Boys: Yeah!) / Nick: Am I the only one? (Boys: Yeah!) / Nick: Am I sexual? (Boys: Yeah!) / Nick: Am I everything you need? You better rock your body now /
Nick: Orijinal miyim? (Diğerleri: Evet!) / Nick: Bir tek ben miyim? (Diğerleri: Evet!) / Nick: Seksi miyim? (Diğerleri: Evet!) / Nick: Ben ihtiyacın olan herşey miyim? Öyleyse vücüdunu sallamaya başlasan iyi olur
Listen up everybody if you wanna take a chance/ Just get on the floor and do the New Kids dance/ Don't worry 'bout nothing 'cause it won't take long/ We're gonna put you in a trance with a funky song.
Dinleyin millet, eğer şansınızı denemek istiyorsanız / Piste gelin ve New Kids dansına başlayın / Hiçbir şeyi dert etmeyin, çünkü uzun sürmez / Funky müzikle sizi transa sokacağız. /
Blue his house with a blue little window/ And a blue corvette/ And everything is blue for him and hisself/ And everybody around/ Cos he ain't got nobody to listen
Küçük mavi penceresi olan mavi bir evi var / Ve mavi bir Corvette'i / Ve herşey onun için mavidir / Ve çevresindeki herkes / Çünkü onu dinleyecek kimsesi yok /
From seven to seven he's got me open like Seven Eleven/ And yes, it's me that he's always choosin'/ With him I'm never losin', and he knows that my name is not Susan.
Yediden yediye bana sahip, sanki Seven Eleven / Ve evet, hep seçtiği kişi benim / Onunla hiç kaybetmem / Ve adımın Susan olmadığını bilir /
Sometimes you're crazy and you wonder why/ I'm such a baby/ 'Cause the Dolphins make me cry.
Bazen deliriyorsun ve merak ediyorsun / Neden bir çocuk gibiyim / Çünkü yunuslar beni ağlatır. /
To the extreme I rock a mic like a vandal/ Light up a stage and wax a chump like a candle/ Dance, Bum rush the speaker that booms/ I'm killing your brain like a poisonous mushroom.
Mikrofonu bir vandal gibi sallarım / Sahneyi yakar, enayiyi balmumlarım adeta bir mum gibi / Danset, kendini bumlayan hoparlöre vur / Zehirli mantar gibi beynini öldürüyorum. /
I don't like 'em stiggity fat! (No!)/ I like 'em stiggity stacked (Yeah!)/ You wiggity wiggity wack if you ain't got biggity back (Awwww!)
Çirkin ve şişmanlarını sevmiyorum (Hayır!) / Pis bi şekilde istiflenmişleri seviyorum (Evet!) / Seni kocaman beceriksiz / Tabi eğer kocaman kıçın yoksa (Oyyy!) /
Can't complain, mustn't grumble/ Help yourself to another piece of apple crumble.
Şikayet edemem, dırdır etmemem lazım / Zahmet et de kendine elmalı turta al. /
2-0-0-0, the Will 2 K/ The new millennium, yo excuse me, Willennium.
"2-0-0-0, Will 2 bin / Yeni milenyum, izninizle, Willenyum.
Me who? Please boo. Landin' in that G2 same color as beef stew, pure blue, hebrew.
Ben kimim? / Lütfen yuhalayın. / Çıkartma yapıyorum ibrani G2 ile, / Saf mavi renkli dana güveç ile aynı renkli olan. /
Ah... 'P' is for her personality / I said the 'O' is for originality / And the other 'P' is for the perfect love she gives to me / The 'C' is just 'cause she loves me / And the 'O' means she's the only love I got / And the 'R' and the 'N,' our love will never end /
"Ah... kişiliği için 'P' (personality) / Orijinalliği için 'O' dedim / Ve diğer 'P' bana verdiği mükemmel(perfect) aşk için / 'C', çünkü('cause) beni seviyor. / 'O'nun anlamı: O benim sahip olduğum tek aşkım / Ve 'R' ve 'N', bizim aşkımız hiç(never) bitmez. /
You can't get to heaven on the Frankfurt El, / Cause the Frankfurt El goes straight to Frankfurt.
Frankfurt El üzerinden cennete gidemezsin / Çünkü Frankfurt El doğruca Frankfurt'a gider. /
Our love is like water / Pinned down and abused for being strange.
Aşkımız suya benzer / köşeye sıkıştırılmış ve garip olduğu için kötüye kullanılmış.
Bazen otururuz / Sadece ikimiz, bir par bankında / Bazen yüzeriz / İki yunus gibi, kalbimizin okyanuslarında. /
I want a brand new house / On an episode of Cribs / And a bathroom I can play baseball in / And a king size tub big enough / For ten plus me. /
Yepyeni bir ev istiyorum / Cribs* dizisinin bir bölümünde / Ve bir banyo, içerisinde beyzbol oynayabileceğim / Ve büyük boy bir küvet / On kişi artı benim sığabileceğim. / / / *İnsanların evlerinin gösterildiği bir MTV dizisi.
The heat was hot and the ground was dry/But the air was full of sound/I've been through the desert on a horse with no name/It felt good to be out of the rain/In the desert you can remember your name/'Cause there ain't no one for to give you no pain/La, la ...
Hava sıcak, yer kuruydu / Ancak hava seslerle doluydu / İsimsiz bir atla çölü geçmiştim / Yağmurdan kurtulmuş olmak iyi hissettirdi / Çöldeyken ismini hatırlayabilirsin / Çünkü sana acı çektirmeyecek kimse yoktur. /
Mac Arthur's Park is melting in the dark / all the sweet green icing flowing down. / Someone left the cake out in the rain / I don't think that I can take it / 'cause it took so long to bake it / and I'll never have that recipe again / Oh, nooo! /
Mac Arthur'un Parkı karanlıkta eriyor / Bütün güzel yeşil buzlar aşağıya akıyor / Birisi yağmurun altına kek bırakmış / Onu alabileceğimi sanmıyorum / Çünkü pişirmesi çok uzun sürdü / Ve tarifini bir daha alamayacağım / Oh, hayıııır! /
Only time will tell if we stand the test of time.
Sadece zaman söyleyecek, zamanın sınavına dayanabileceğimizi.