MAHKEME KARARININ ÖZETİ
Serik Belediyesi, konuyla ilgili mahkeme kararını da paylaştı. Antalya 2'nci İdare Mahkemesi'nde Anadolu Gösteri Eğitim Prodüksiyon ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. şirketinin davacı, Serik Belediye Başkanlığı'nın davalı gözüktüğü, süreci de özetleyen mahkeme kararı şöyle:
"Antalya ili Serik İlçesi Belkıs Mahallesi Aspendos kümesinde bulunan ve 3'üncü Derece Arkeolojik Sit Alanı içerisinde yer alan 121 parselde inşa edilmiş Aspendos Arena Gösteri Merkezi ile ilgili olarak, 1 Mayıs 2008 tarih ve 2306 sayılı Antalya kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun kararıyla Aspendos Antik Tiyatrosu'nun restorasyonu tamamlanıncaya kadar geçici olarak inşa edildiği, 31 Ekim 2016 tarihinde Aspendos Antik Tiyatrosu'nun restorasyon çalışmaları tamamlanması üzerine 23 Eylül 2017 tarih ve 6808 sayılı Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararıyla geçici tesisin Müze Müdürlüğü denetiminde kaldırılmasına karar verildiği, ancak Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'na yapılan itiraz sonucu, kararın tesisin kaldırılmasına ilişkin kısmının iptaline, fakat parselin plansız alanda kalması nedeniyle ilgili idarelerce hazırlanacak Koruma Amaçlı İmar Planı önerisinin onay sürecinin tamamlanarak konunun Koruma Bölge Kurulu'nda yeniden değerlendirilmesine 20 Aralık 2017 tarih ve 872 sayılı karar ile karar verildiği, 1/1000 ölçekli Belkıs-Serik Koruma amaçlı İmar Planı'nda 'Gösteri Merkezi', 'Örenyeri Karşılama Merkezi' olarak belirlenmiş olmasına rağmen parsel kullanım kararı iptalinin Danıştay 6'ncı Dairesi'nin 2016/2332 sayılı kararla onandığı, mevcut yapılaşma için düzenlenmiş herhangi bir onaylı mimari projesi bulunmadığı, halihazırda plansız, 3'üncü Derece Arkeolojik Sit Alanında kalan tarla niteliğindeki parselde yer alan uygulamaların tamamının yapı ve bir kısmının bina niteliğinde olduğu, inşaat ruhsatı alınması gerektiği, ancak mevcut yapılaşmanın kullanım amacı, yapı yaklaşma mesafeleri ve alan yönünden plansız alanlar yapılaşma şartlarını sağlamaması nedeniyle cezalı da olsa ruhsata bağlanma durumunun mümkün olmadığı ve ruhsat belgesi alınması zorunluluğunu ortadan kaldıracak bir durumun olmadığı anlaşıldığından, bahsi geçen taşınmazların yıkımına ilişkin encümen kararının bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır."