Ancak Göbeklitepe, Karahan Tepe ve Harbetsuvan Tepesi, bölgede keşfedilen tek yerler değil. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin toprakları bu tarzda sayısız hazine saklıyor. Prof. Dr. Çelik, "Mardin'de de aynı Harbetsuvan Tepesi, Karahan Tepe, Göbeklitepe gibi bir alan bulundu. Siirt’te bulundu, Batman’da bulundu. Adıyaman’da T şeklinde bir dikilitaş var şu anda Adıyaman Müzesi’nde. Gaziantep’te bir heykel bulduk. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bu Neolitik dönemde inanılmaz bir moda gelişiyor, Göbeklitepe benzeri yerler yapılmaya başlanıyor" diyor.
ŞANLIURFA MÜZESİ'NE ÇOK SAYIDA TARİHİ ESER ULAŞTI
Bölgede bulunan tarihi eserler Şanlıurfa Müzesi'nde toplanıyor ya da sergileniyor. Şanlıurfa Müze Müdürü Celal Uludağ yapılan kazı çalışmaları sonucu müzeye, Göbeklitepe ile çağdaş insan heykelleri, hayvan heykelleri ve figürinler ulaştığını belirtti.
Şanlıurfa sınırları içerisinde özellikle bu şekilde Neolitik döneme tarihlenen 10 tane kutsal alan olduğunu kaydeden Uludağ, "Şanlıurfa’nın Neolitik dönemde de bir inanç merkezi olduğunu, özel seçilmiş bir alan olduğunu söyleyebiliriz. Zaten bu bölge Mezopotamya, bereketli topraklar olduğu için dönem insanı bu alanda yerleşmeyi, bu alanda mimari kurmayı tercih etmiş” dedi. Şu ana dek Göbeklitepe'yi 500 bin kişinin ziyaret ettiğini kaydeden Uludağ, yapılan çalışmalar ve UNESCO süreciyle birlikte bölgenin bilinirliğinin daha da artacağını ifade etti.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin hazineleri her geçen gün insanlık tarihine dair bilinenlere yenilerini ekliyor. Kazılar tamamlandığında belki de tarihe dair sorulara tüm yanıtlar bu topraklardan çıkmış olacak.