Haberler 29.10.2016 - 14:27 | Son Güncelleme : 29.10.2016 - 14:32
Boğaz’ın iki yakası arasındaki yolculuklarımızın yıllardır eşlikçisi onların notaları... Milliyet'ten Özge Tabak vapurlardaki müzisyenlerle ilgili düzenlemeyi yazdı:
Saz, ney, gitar, kemençe, çello, akordeon gibi müzik aletlerini çalıyorlar. Cazdan popa farklı tarzlarda yerli-yabancı şarkıları cover’lıyor ya da kendi bestelerini paylaşıyorlar.
Geçtiğimiz hafta itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İ.B.B.) Şehir Hatları vapurlarında müzisyenler için bir düzenleme uygulanmaya başlandı. Sisteme dahil olmak isteyen müzisyen adayları Şehir Hatları Genel Müdürlüğü’ne istenen belgelerle başvurularını yaparak izin belgelerini aldı. Müzisyen kartlarını alan gruplar, vapurlardaki belirlenen alanda müzik yapıyorlar artık.
Şimdilik 63 kişiden oluşan 25 müzik grubu Beşiktaş - Kadıköy, Karaköy - Kadıköy, Üsküdar - Eminönü, Haliç ve Adalar seferlerinde söyleyecekler şarkılarını. Üç ayda bir yenilenecek izin belgeleriyle de dönüşümlü olarak performanslarını sergilemeye devam edecekler.
Biz de Kadıköy - Beşiktaş ve Karaköy - Kadıköy hatlarında müzisyenlere misafir olduk. Müzik yaptıkları son 10-15 dakika öncesinde vapurun üst katına çıkıp Boğaz’ın ve İstanbul’un güzelliğine karşı sohbet ettik.
Hitoko ile dört aydır vapurda birlikte çalıyoruz. Trompetçi arkadaşımız Yanski Havelka da bize eşlik ediyor. 1920’lerin caz, caz swing tarzında yabancı şarkılarını söylüyoruz. Türkçe ise “Boşvermişim Dünyaya” ve “Cennet Mahallesi”ni söylüyor Hitoko.
Müzik benim için terapi. Müzikle gezmek, öğrenmek, yaşamak hedefim. Müziği kalıplara sığdırmayı sevmiyorum. Sekiz yıldır vapurda müzik yapıyorum. Çok insanla tanıştım. Hoşlanmayan da oluyordur mutlaka ama bir süre sonra “Kanka, güzel yolculuk oldu” diyenler de oldu. Genel tepkiler olumlu. Sevdiğimiz, düzenli vapur kullanan yolculara besteler yapıyoruz bazen, onlar bilmiyor ama onları her gün anıyor ve müziğimizle yaşatıyoruz.
Kadın kadına müzik harika bir deneyim. Başka bir enerjisi var. Kadınlar olarak birleşip müzik yapmak hoşumuza gidiyor. Bir tarzımız, kendimize has bir yorumumuz var. Çok keyifli sokakta ve vapurda müzik yapmak. Dinleyici ile yüz yüzeyiz, aynı seviyedeyiz.
Vapur, deniz, martılar gibi simgelerin yanında müzik çok iyi gidiyor. Metroya göre vapurun kocaman salonları konser salonlarını andırıyor biraz.
Çoğu insan vapurda müziği seviyor, hatta bazıları bayılıyor. Samsun’dan müziğimizi dinlemeye gelen bir hanımefendi vardı geçen. Çocuklar, gençler çok ilgili. İçinin açıldığını, derdini unuttuğunu söyleyenler oluyor.
Pop, pop-caz tarzında müzik yapıyoruz. Ben gitar çalıyorum, Yasemin kazu ve shaker çalıyor ve birlikte söylüyoruz. Üçüncü üyemiz Melek Mosso da yan flütle eşlik ediyor bize. Gelen sistemle daha da rahatladık açıkçası. Vapurlara gelen müzisyenler belli oldu. Müzisyen arkadaşlarımızla tartışmak zorunda kalıyorduk. Bunlardan kurtulduk.
Aldığımız tepkiler gülümsetici çoğunlukla. İnsanlar bizi seviyor, gördüklerinde gülümsüyor ve denizi seyrederken anılarını hatırlayanlar oluyor. Müzik herkesi sarabilecek bir araç, gülümseyen gözlere karşı müzik yapmak bizi de mutlu ediyor.
Vapurları tercih ediyoruz çünkü insanlarla iç içe olmak, dinlemedikleri veya dinlemeyecekleri müzikleri onlara tanıtmak güzel. Sokağın ritmi bir başka. Sokağın nabzını tutmak eğlenceli bir iş. Buradan davet ve organizasyonlar için teklifler alıyoruz. Burada çalarken bir arkadaşımıza albüm teklifi geldi, çıkıyor yakında. İnsanlar arkadaşları ya da evlilik yıl dönümlerinde sürpriz yapmak için bizlerle video çekiyor.
