Para mı, dürüstlük mü? - Haftanın Filmleri (7 Eylül 2017)

“Barry Seal: Kaçakçı”

Tom Cruise, sevdiğim bir aktör mü diye düşününce, içeriden bir ses, evet diyor. Genç kızların sevgilisi imajıyla başladığı kariyerinde iyi aktör olmak gibi bir derdi de vardı çünkü. Bu kez gerçek bir karaktere Barry Seal isimli pilota hayat veriyor. 70’ler ve 80’lerin yarısına kadar CIA ve Escobar’ın taşımacılığını yapan Seal’in paranın sıcak kokusu sayesinde değişen hayatını Doug Liman kameraya alıyor. Film gibi gelen hayatların, beyazperdeye yansıyan hallerini hep sevmişimdir.  Gerçek olamayacak kadar inanılmaz işler yapan Barry Seal’in çılgın hayatı da size film gibi gelecek.

“Barry Seal: Kaçakçı” fragmanı

“Ejderin Doğuşu”

Bruce Lee’yi karate denen şeyin mucidi sanarak büyüdüm. Filmlerini izleyince sadece erkek çocuklarının birbirine gösterdiği figürlerin uygulayıcısı olmadığını anladım. O bir sanatçıymış ve yaptığı sanatın adı Jeet Kune Do imiş. Senin gözün değiştikçe, karşındaki de başka gözüküyor işte. Dövüş sanatı gerçekten çok iddialı bir tanım ve bu sanatın sanatçısı Bruce Lee iddialı olmakta sonuna kadar haklıydı. Çin kökenli bir adam olarak San Fransico sokaklarında büyümenin sancısını derinden hisseden, bir Amerikalı gibi konuşup, bir hayalet gibi dövüşen Lee’nin hayatını hakettiği gibi olmasa da bu hafta izleyecebileceğiz. Philip Ng Xia’nın başrolünde yer aldığı filmi George Nolfi yönetiyor.

“Ejderin Doğuşu” fragmanı

“Cenaze İşleri”

Bu hafta yerli komedide “Cenaze İşleri” var. Şu fani dünyada tek dileği sevdiği kadınla evlenmek olan Orhan’ın oynadığı para mı, dürüstlük mü oyununu izleyeceğiz. Eskişehir’de hem kimsesizler mezarlığında çalışan hem de belediyenin cenaze işlerinden sorumlu olan Orhan’ın başı tabi ki bir cesetle belaya giriyor. Bize ait komedilerde her şeyin bize ait olması halini seviyorum. Anadolu’da, o naiflikte ve o kurnazlıkta... Bu işi gerçekten iyi yapan birileri var. “Cenaze İşleri” ilk 10’da yok tabi ki ama ben bizi her halimizle kabul ediyorum. Film, Korhan Uğur imzasını taşıyor.

“Cenaze İşleri” fragmanı

“Tutku Oyunu”

Söze Jérémie Renier çok iyi bir aktör bence diyerek başlamaktan kendimi alamadım. “My Way” şarkısının yaratıcısı Claude François’in hayatını anlatan “Cloclo” filminde izlediğim hallerini unutmam mümkün değil. “Tutku Oyunu”nda da aynı net, yırtıcı ve cesur haliyle izledim. Filmin yönetmeni François Ozon’la özgürce dolaşabildikleri sahnelere Marine Vacth’in önce güzelliği ardından oyunculuğu ardından yine güzelliği ve oyunculuğu da ekleniyor. Tutkulu bir aşk işte. İzleyin mutlaka.

“Tutku Oyunu” fragmanı

“Emoji Filmi”

Dijital dünyanın ruh hali olan emojilerin filmi de çekilecekti tabi ki! Onlarsız bir cümle dahi kuramazken animasyonu yapılmış çok mu? Tek bir ruh hali yansıtabilen sarı kafaların arasında birçok ruh halini ifade edebilen bir emoji hemen farkediliyor, tek derdi en çok kullanılan figür haline gelmek olan emojiler için bu durum tabi ki bir tehdit oluşturuyor. Emojilerin halini anlamak ya da bahsettiğim konuyu daha derinlikli incelemek isteyenler Tony Leondis’in yönettiği filmi izlesinler. Ama bence daha çok kelimeyle daha uzun cümleler kurmak her zaman iyidir

“Emoji Filmi” fragmanı

“Yarım Kalan”

Aşk için her şeyi göze almak! Mert ve Iskui öyle yapıyor. Farklı milliyetlere mensup iki gencin önyargılarla giriştikleri mücadele tabi ki “aşkın milliyeti yoktur” diyor. Ancak böylesine derinlikli bir konu didaktik öğeler havuzunda yüzmemeli en az o aşk kadar derinlikli anlatılmalıydı. Anıl Altan ve Iskui Baldzhian’ın başrolünde yer aldığı filmi Emre Yılmaz yönetiyor.

Yarım Kalan'ın fragmanı