"SU ALTI ARKEOLOJİSİNDE YENİ BİR ZİRVEYİ YAKALADIK"
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun da Türkiye'nin tüm denizlerinde su altı arkeolojik kazı ve araştırmaların sürdüğünü, çalışmalara bu yıl Kocaeli'deki Kerpe Koyu ve Yalova'nın Altınova ilçesi kıyılarındaki kazıların eklendiğini söyledi.
Ülke genelinde 6'sı su altı kazısı, 4'ü su altı araştırması olmak üzere 10 çalışmanın yürütüldüğünü belirten Coşkun, "Geçen yıl karada ve su altında yaptığımız toplam çalışma 502 idi. Bu yıl 602'ye çıkardık. Her yıl araştırmalarımızın ve arkeolojik çalışmalarımızın sayısı artarak devam ediyor. Bu yıl su altı arkeolojisinde kendimiz açısından yeni bir zirveyi yakaladık. Önümüzdeki yıl daha da ileriye gitmeyi hedefliyoruz. Su altındaki kazı ve araştırmalarımızdan 255 eser çıkarıldı ve müzelerimizdeki yerini aldı" bilgisini verdi.
Coşkun, "Bir eser nereden çıktıysa oraya aittir" temel düsturuyla hareket ettiklerini, eseri, tarihiyle, geçmişiyle alakalı olduğu için bulunduğu yerde sergilemek istediklerini anlattı. Su altında durumun biraz farklı olduğunu dile getiren Coşkun, "Eserleri şu an Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde sergiliyoruz. Ama Sayın Bakanımızın bize gösterdiği ufuk, çizdiği vizyon Türkiye'nin tüm denizlerinin kıyısında birer su altı arkeoloji müzesi olması. Çalışmalarımızı bu yönde devam ettiriyoruz" dedi.
SU ALTI ÖREN YERLERİ VE KÜLTÜR ROTALARI OLUŞTURULACAK
Su altı çalışmalarının temel amacının, bilimsel bilgi üretmek olduğuna dikkati çeken Coşkun, "Ama bilimsel bilgi ürettikten ve bu batıkları bulduktan sonra bunun tabii bir sonucu oluyor. O da turizm açısından getirdiği doğal bir görülme isteği. Şimdi bu çerçevede su altı ören yerleri üzerine çalışıyoruz. Su altı kültür rotaları oluşturmaya çalışıyoruz. Tamamlandığında yeni su altı kültür rotalarında turizm amaçlı dalış imkanları olacak. Ama bazı özel yerler var. Mesela İznik Gölü'nde yaptığımız çalışma kıyıya çok yakın, su da oldukça çekilmiş durumda, İznik Gölü'nde hocamızın teziyle belki de Birinci Konsil'in toplandığı bazilikayı kazıyoruz" dedi. Coşkun, "Burada bazı yerlerde yaklaşık 1 metre kadar derinlik gözüküyor, o nedenle dalarak değil de etrafından yüzer bir iskeleyle dolaşıma açmayı planlıyoruz. Yakın zamanda bunu da tamamlayacağız" diye konuştu.
"GENİŞ BİR KORUMA AĞI OLUŞTURULDU"
Zengin su altı kültürel varlığını korumak için paydaşlarla önlemler silsilesini hayata geçirdiklerini vurgulayan Coşkun, Deniz Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik komutanlıkları, üniversiteler, müze çalışanları, bazı yerlerde de balıkçılara kadar geniş bir yelpazeyle koruma ağı oluşturduklarını söyledi.
Coşkun, dalışa yasak alanların oluşturulmasının, sınırların çizilmesinin ve bunların tüm muhataplarla paylaşılmasının önlemler arasında yer aldığını sözlerine ekledi.