Ölen işçilere son veda
Şişli'deki asansör kazasında hayatını kaybeden işçiler memleketlerinde toprağa verildi.
ZONGULDAK
Şişli'deki asansör kazasında hayatını kaybeden işçiler memleketlerinde toprağa verildi.
Şişli'deki asansör kazasında hayatını kaybeden işçiler memleketlerinde toprağa verildi.
İşçilerden Cengiz Tatoğlu'nun cenazesi, memleketi Zonguldak'ta defnedildi.
Baba Selim Tatoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, kazadan önce asansörlerin çalışmadığını öğrendiklerini belirterek, olay günü öğleden sonra asansörlerin çalıştığına dair rapor verildiğini bildiklerini söyledi.
Tatoğlu, "Oğlumun hayalleri vardı. Zonguldak'a dönmek istemedi, ailesi oradaydı. Biz de buraya gelmesini istedik. Yaklaşık 15 yıldır İstanbul'da yaşıyordu" diye konuştu.
28 yaşındaki Vahdet Biçer Manisa'nın Akhisar ilçesine bağlı Sarıçalı mahallesinde babasının yanında toprağa verildi.
Anne Ayşe Biçer, ''babana selam söyle'' diyerek tabuta sarılarak ağladı. Olayın sorumlularından hesap sorulmasını ve ihmali olanların cezalandırılmasını isteyen Ayşe Biçer'in fenalık geçirmesi üzerine sağlık ekipleri müdahale etti.
Elektrikçi olan Menderes Meşe'nin cenazesi, Sivas'ın Gemerek ilçesinde toprağa verildi.
Cenazenin defnedilmesi sırasında, Meşe'nin ağabeyi Rasim Meşe (25) ve yakınları gözyaşlarını tutamadı.
Meşe'yi, vatandaşlar ve kardeşinin iş arkadaşları teskin etmeye çalıştı.
Cenaze törenine, Menderes Meşe'nin babası Hatem Meşe ve yakınları ile AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin ve vatandaşlar katıldı.
Cengiz Bilgi'nin cenazesi, Bursa'da toprağa verildi.
Taziyeleri kabul eden işçinin babası İbrahim Bilgi, oğluyla bir-iki gün aralıklı olmak üzere telefon görüşmesi de yaptığını belirtti.
Bilgi, "Bana, inşaattaki asansörün arızalı olduğunu söylemedi. 'İşin zor mu ', 'Tehlikeli bir durum var mı?' diye sorardım. O da 'Başımıza bir şey gelirse asansörde yaşanacak arızadan gelir' derdi" ifadesini kullandı.
Bilal Bal memleketi Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde toprağa verildi.
Cenaze töreni sırasında ayakta güçlükle duran baba Hüsnü Bal oğlunun ailesinin geçimine katkı yapmak ve düğün parasını biriktirmek için inşaatta çalışmaya başladığını söyledi.
Kazada ölen Tahir ve Ferdi Kara kardeşlerin memleketleri Gümüşhane'deki cenazeleri sırasında da büyük üzüntü hakimdi.
Baba Mithat Kara, tabutlar mezara indirilirken "Dikkat edin, çocuklarımı düşürmeyin. Zaten bunlar 40'ıncı kattan düştü, bir de siz düşürmeyin" diyerek ağıt yaktı.
Mithat Kara, Vali Yavuz'a yaslanarak, "Benim çocuğum uzman çavuş olacaktı, bunu hayal ediyordu" dedi. Vali Yavuz da acılı babayı teselli etti.
İşçilerden 45 yaşındaki İsmail Sarıtaş'ın cenazesi ise İstanbul Sancaktepe'deki Yenidoğan Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Haydar Sarıtaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, ağabeyinin 4-5 ay önce işe başladığını belirterek, şunları söyledi:
"Maddi olarak borçları vardı. Ödemeye çalışıyordu. Ev aldı. Borçlarından dolayı mecbur kaldı, o yüzden mesaiye kalıyordu. Hayat şartları. İnsan istemez mi daha iyi bir işte çalışmayı. Başına böyle bir şey geleceğini düşünmezdik, böyle olmasını istemezdik. Maalesef her şey insanın istediği gibi olmuyor. İhmal de olsa kaderin önüne geçemiyoruz. Çok acı bir durum. 11 yaşında kızı var. Sağlık sorunları var, tedavi görüyor."
Murat Usta, memleketi Giresun'un Dereli ilçesinde toprağa verildi.
Cenazede ağıtlar yakan ve fenalaşan Usta'nın annesi Gülüşan Usta'yı yakınları teselli etmeye çalıştı.
Murat Usta'nın 8 aylık hamile eşi Ayşe Usta'nın yakınlarının desteğiyle baba Dursun Usta'nın ise güçlükle ayakta durabildiği görüldü. Ayşe Usta, yaptığı açıklamada, eşinin bir ay sonra doğacak bebeklerini kucağına alamadığını söyledi.
Üniversite harçlığını çıkarmak için inşaatta çalışan 21 yaşındaki Hıdır Ali Genç'in cenazesi de memleketi Tunceli'nin Pertek ilçesinde toprağa verildi.
Hıdır Ali Genç'in birlikte çalıştığı babası Mustafa Genç, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bu, bir cinayettir. Sorumsuzluktan başka bir şey değil. Yapılan cinayettir. 10 insanın orada ölmesi bir cinayetti. Hepsi 17 yaşında, 20 yaşında gençler" dedi.
Asansörün 3-4 gündür bozuk olduğunu ileri süren Genç, "Elektrik sorunu var. Söyledik, kimse ilgilenmedi" iddiasında bulundu.
Genç, şunları söyledi: "10 canın hepsi öldü. Ben 2 yıldır orada çalışıyorum ama çocuğum işe başlayalı daha 5 gün oldu. Ovacık'ta üniversite öğrencisiydi. Asansöre binerken yanına gittim, 'Oğlum bir sıkıntı var mı?' dedim, 'Baba ben çocuk muyum?' dedi. Kapıyı kapattı, bana el salladı, gülümsedi. Ben de yukarı çıktım. Bir ses geldi. Koştum geldim, asansör 32. kattan yere çakılmış. İtfaiye 5-6 saat uğraştı."