Haftalık burç yorumları (1-7 Haziran 2020 astroloji)
Bayram sonrası son derece hareketli ve çekişmeli bir haftaya adım atıyoruz. 5 Mayıs’ta İkizler ve Yay burçlarına geçen Ay düğümlerinin 18 ay sürecek olan yolculuğundaki ilk tutulma, 5 Haziran Cuma günü meydana geliyor. Hayatımızda bitiş ve başlangıçlara işaret eden ve 19.5-20 yılda bir tekrarlanan bu sürece, güçlü bir dolunay etkisiyle giriş yapıyoruz. Demek 2001 -2003 yılları arasında hayatımızda olan bitenleri şöyle bir hatırlasak hiç fena olmaz. Zira o yıllarda yaşadıklarımızın benzeri ya da o yıllarda başlayan bir konu, karar veya ilişkiyle ilgili gelişmeler, 2022 Ocak ayına kadar bomba düşmüş gibi yaşamımızı etkileyecek. Bu burç çiftindeki tutulmalar, iletişim, akademik değerler, eğitsel konular, yabancılar, uzak ülkelerle kurulan bağlantılar, yolculuklar, şehir yada ülke değiştirme, pazarlama, tanıtım, lojistik ve medya gibi konuları içerir. Geçmiş yıllardan bir ipucu elde etmek isteyenler, tutulmaların zıt burç çiftinde meydana geldiği Mart 2011-Ağustos 2012 yıllarını da masaya yatırabilirler. Kadersel konuları temsil eden Ay düğümleri, bize risk almamız gereken hayat prensiplerini öğretip, artık işe yaramayan konulardan sıyrılmamızı öğütler. İşin zor tarafı ise bize fayda vermeyen ama alışkanlık yaratan temalardan kopmaktır. Haydi o zaman, bu dolunayla cesaretinizin sınırlarını kıpırdatın! yoksa 30 Kasım-14 Aralık arasındaki bir sonraki tutulma döneminde daha çok risk almak zorunda kalırsınız.
Dolunayda meydana gelen Yay burcundaki tutulma öncesi, ilişkilerin ahengine odaklanan Terazi burcunda seyahat eden Ayın yöneticisi Venüs, ebedi aşkı Balık’taki Mars ile gergin bir etkileşime girerken, Perşembe günü Güneş’i de yanına alarak, eteğindeki tüm taşları ortaya dökecek. Ardından özgürlüklerin savunucusu Ay’ın Yay burcundaki vurgusu sanki bir halatın iki ucundan tutulup çekiştirilen konulara parmak basacak. Değişken burçlar üzerindeki bu etki, her türlü ikili ilişkiyi kopma noktasına taşıyabilir. Global ortamda barış ve sağduyunun korunması için ekstra çaba sarf etmek zorunda kalınabilir. Bu süreci yönetmek için hizmet odaklı, fayda prensibini gözeten Başak burcunun dinamiklerini dikkate almak ve bu etkiden faydalanmak yarar sağlar. Aksi takdirde emek verilerek kurulan ilişki kalıplarında ciddi çatırdamalar meydana gelir. Ardından bunları onarmak o kadar da kolay olmayacaktır. Sosyal hayata geçişteki serbestiler konusunda geri adımlar atılabilir, otorite figürlerinin bu konuda sıkça karar değiştirmelerine şahit olabiliriz. Artık gönlümüzdeki gezgin ruhu eve kapatmak pek mümkün olmayacaktır. Herkes zincirlerini koparıp, doğayla kucaklaşmak için can atar. O yüzden her şeye rağmen tedbirli ve temkinli olmalıyız.