Küçükçekmece Gölü kıyısındaki antik kentte heyecanlandıran keşif
16.10.2025 10:53
Son Güncelleme: 16.10.2025 10:54
DHA
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında Küçükçekmece Gölü kıyılarında sürdürülen Bathonea Antik Liman Kenti kazılarında, zeytinyağı ve şarap üretim atölyesi ortaya çıkarıldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kocaeli Üniversitesi tarafından 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında Küçükçekmece Gölü kıyılarında 2009'da başlayan Bathonea Antik Liman Kenti kazıları devam ediyor.


''ZEYTİN YAĞI VE ŞARAP İŞLİĞİ KOMPLEKSİ İLE KARŞILAŞTIK''
Bathonea Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Şengül Aydıngün, şu ifadeleri kullandı:
"8 bin yıl evvel üretilen şarabın daha sonra Anadolu ve Mezopotamya üzerinden Akdeniz coğrafyasına dağıldığını Ege, Mısır’da çok fazla üretim ve üretim bilgisinin dağıldığını biliyoruz. Sonraki dönemlerde de (şarap) Anadolu, hem Trakya hem Ege Bölgesi’ndeki uygarlıklar için çok önemli bir içecek. Tanrıların, kralların ve hatta elitlerin içkisi kabul edilirken sonrasında halka da dağılıyor.
Şarap aslında çok kültürel ve sosyal bir içecek olarak binlerce yıldır insan hayatında. Antik Yunan ve Roma’da da bütün gücüyle şarap sosyal yaşamın içerisinde yer alıyor. Bir tarafta dini olarak çok önemli bir içkiyken bir taraftan da tıbbi malzeme olarak tedavilerde de kullanılıyor. Bizim, İstanbul’un Avcılar İlçesinde Küçükçekmece Gölü kıyısında sürdürdüğümüz Bathonea Antik Liman Kentinde de iki yıldır ilginç buluntularla karşılaşıyoruz. Büyük bir zeytin yağı ve şarap işliği kompleksi ile karşılaştık. Geçen yıl işliğin bir bölümünü bulmuştuk. Tabi bunları söyleyebilmemiz için bazı kriterler gerekiyor."

''SANATSAL BİR İŞÇİLİK GÖRÜYORUZ''
Prof.Dr. Aydıngün, üretim atölyesi olarak alanın nitelendirilebilmesi için bir takım kriterlere sahip olması gerektiğini belirtti.
Zeytin ya da üzümün presleme malzemeleri, bir yerden getirilip serildikten sonra onun düzgün bir platformda sıkılması, preslenmesi gerektiğini anlatan Prof.Dr. Şengül Aydıngün, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Sonrasında sıkılacak zeytin ya da üzümün toplandığı bir yer gerekiyor bu yüzden de ya tanklar ya da havuzlar olması gerekiyor. Geçen yıl havuzlu bir mekan bulmuştuk. Bu yıl hemen onun yanında daha küçük çok daha şık bir aslan başı ile süslenmiş bir akıtacak, yine düz bir platform ve aslanın ağzından akan sıvıların bir havuza aslında bir fermante havuzuna boşaldığı bir mekanla karşılaştık. Bu bizi çok heyecanlandırdı. Bir taraftan sanatsal bir işçilik görüyoruz. Bir taraftan da giderek büyüyen bir imalathane görüyoruz.''
