Prof. Dr. Türkçapar: Bağırsaklar ikinci beynimiz mi?
Son yıllarda, doğal yaşam konusunun popüler hale gelmesiyle birlikte insan bağırsağında bulunan trilyonlarca mikroorganizma (mikrobiyota) ile beyin arasındaki karmaşık etkileşim, yani bağırsak-beyin ekseni de ilgi çekmeye başladı. Özellikle depresyon, anksiyete ve otizm spektrum bozukluğu gibi durumlarla bağırsak mikrobiyotasının potansiyel ilişkisi üzerine yapılan bazı çalışmalar, bu alana olan merakı artırmıştır. Bu çalışmalar sayıca çok az olsa da fonksiyonel tıpla ilgili hekimler tarafından gündeme getirilerek gerek medyada gerekse halk arasında epeyce ilgi uyandırıyor.

Bu çalışmalarda bağırsak mikrobiyotasının psikolojik durum üzerindeki potansiyel etkilerinin, mikrobiyota tarafından üretilen kısa zincirli yağ asitleri (KZYAs) gibi metabolitlerin vagus siniri aracılığıyla beyne sinyal göndermesi, triptofan metabolizması üzerinden serotonin gibi nörotransmitterlerin sentezini etkilemesi ve bağışıklık sistemi üzerindeki modülatör rolü sayesinde inflamasyonu düzenlemesi ile gerçekleştiği biçimde çeşitli kuramlar öne sürülmüştür. Yine, “psikobiyotik” olarak adlandırılan bazı probiyotik türlerinin verilmesiyle hayvanlarda stres yanıtının azaldığı ve sosyal davranışların düzeldiği gözlemlenmiştir.