Anestezi teknikeri Ayşe Karaman'ın ölümüne ilişkin davanın ilk celsesi tamamlandı

Olay yerinde keşif yapılmasına karar veren mahkeme, anestezi teknikeri Ayşe Karaman'ın erkek arkadaşı olduğu belirtilen tutuklu sanık doktor Özgür Tarhan'ın tutukluluğunun devamına hükmetti.

Anestezi teknikeri Ayşe Karaman'ın ölümüne ilişkin davanın ilk celsesi tamamlandı

Anestezi teknikeri Ayşe Karaman'ın, erkek arkadaşı olduğu belirtilen doktor Özgür Tarhan'ın evinde ölü bulunmasına ilişkin davanın ilk celsesi tamamlandı.

Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Tarhan ve tarafların avukatlarıyla maktulün babası Adem Karaman ve annesi Feride Karaman katıldı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Ankara Barosu Gelincik Merkezi ve Çağdaş Hukukçular Derneği avukatları, çok sayıda izleyicinin takip ettiği davaya katılma talebinde bulundu.

Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının ardından savunması dinlenen Tarhan, 15 yıldır anestezi uzmanı olarak görev yaptığını, bugüne kadar herhangi bir idari soruşturma dahi geçirmediğini söyledi.

Önceki ifadelerinin doğru olduğunu, beyanlarını tekrarladığını dile getiren Tarhan, "Savcılık iddianamesinde, tasarlayarak öldürme suçundan cezalandırılmam isteniyor. Cana kastedecek bir insan değilim. Böyle bir şeyi düşünmem bile" dedi.

Ayşe Karaman ile özel bir hastanede anestezi teknikeri olarak görev yaptığı dönemde tanıştıklarını belirten Tarhan, "Eşimle birtakım sorunlarımız vardı. O dönemde başlayan arkadaşlığımız zaman içinde duygusal birlikteliğe dönüştü. Yaptığı işten memnun değildi. Ailesiyle, özellikle annesiyle problemleri vardı. Ayşe'nin üniversite sınavına hazırlanması ve İstanbul'da üniversite okumasına maddi ve manevi destek oldum." diye konuştu.

Olay günü yaşananları anlatan Tarhan, savunmasını şöyle sürdürdü:

"28 Temmuz 2019 Pazar günü eşim ve oğlumla Eymir'de bisiklete binmeye gittik. Özel bir hastanede ameliyatım olduğu için ailemden ayrılarak hastaneye geçtim. Ameliyattan sonra Yaşamkent'teki evime döndüm. Dikmen'de dinlenmek için kiraladığım bir ev vardı. Ayşe, saat 17.45 gibi arayarak kedisini Dikmen'deki eve bırakıp bırakamayacağımı sordu, kabul ettim. Saat 18.30 gibi acil bir ameliyat için tekrar hastaneye çağrıldım. Ameliyatın ardından Dikmen'deki eve geçtim. Ayşe ile arkadaşım Deniz hanımın Bağlıca'daki evine gittik. Burada alkol aldık. Ben kendi evime, Ayşe ise Dikmen'deki eve geçti. Ayrılmadan önce Dikmen'e gelmemi istedi. 'Söz vermeyeyim ama evdeki duruma göre gelebilirim.' dedim. Gece Dikmen'e gitmek üzere yola çıktım. Yolda Ayşe bana mesaj atmış. Ancak mesajı fark etmedim. Bunun üzerine beni telefonla aradı ve migreninin tuttuğunu ilaç getirmem gerektiğini söyledi. Daha sonra mesaja baktığımda ağrı kesici ve bulantı giderici iki ilaçla anestezide kullanılan propofol istediğini gördüm. Daireye gittiğimde Ayşe salonda uyuyordu. Masada şişeyi görünce alkol aldığını anladım. Sesime uyandı. Migreninin tuttuğunu söyledi ve 'Bana ağrı kesici yapar mısın?' dedi. Sol elinden damar yolu açtım. Çantamda bulunan iki ağrı kesiciyle, bulantı giderici ampulleri damar yolundan verdim. Daha sonra 'Damar yolunu çekeyim.' dedim. Bana, 'Başımın ağrısı geçsin ben çekerim.' dedi. Ağrı kesici ve bulantı ilacını ben verdim. Ama asla propofol vermedim."

"İLACI ÇANTAMDAN ALMIŞ"

Kısa süre uyuduktan sonra saat 03.45'te ameliyata çağrıldığı için evden ayrıldığını, evden çıkarken Ayşe Karaman'ın peşinden gelip kapıyı arkadan kilitlediğini savunan sanık Özgür Tarhan, "Ameliyat sabah 05.00 gibi bitti. Dikmen'deki eve döndüm. Alttaki anahtarı çevirince kapı açılmadı. Kapının üstten kilitlediğini anladım. Sonra Ayşe'yi aradım ama telefonu açmadı. Uyumuş olduğunu düşünüp hastaneye döndüm. Sabahki ameliyatlara girdim. Daha sonra bir fırsatını bulup eve döndüm. Bu sırada Ayşe'yi aramaya devam ettim. Cevap alamayınca bina görevlisinin yanına gittim. Arkadaşımın kapıyı açmadığını, kapının üstten kilitli olduğunu söyledim." dedi.

Kapıyı çilingir vasıtasıyla açtıklarını bildiren Tarhan, Ayşe Kahraman'ı ölü bulduğunu, güvenlik görevlilerini çağırdıklarını anlattı.

Tarhan, "Ayşe'nin ilacı ben uyurken veya duştayken çantamdan aldığını düşünüyorum. Delil ve tutanaklar Ayşe'nin ben evden gittikten sonra halen yaşadığını gösteriyor. Evde internete girilmiş. Propofol isimli ilaç bana aittir ama kendisine ben vermedim. İlacı çantamdan benden habersiz almış. Çantadaki diğer ilaçların üzerinde Ayşe'nin parmak izi var." diye konuştu.

"UYKU PROBLEMİ VAR"

Tarhan, soru üzerine, Dikmen'deki evi kendisinin tuttuğunu, içten elle kapanabilen üstteki kilidin anahtarın olmadığını, emlakçının kendisine böyle bir anahtar vermediğini savundu.

Özgür Tarhan, anestezide kullandıkları propofolü ameliyata girdiği sağlık kurumlarında bulunmama ihtimaline karşı, diğer ekipmanlarla birlikte çantasında taşıdığını, çantayı yanından hiç ayırmadığını söyledi.

İlacı neden enjektör içinde muhafaza ettiği sorulan Tarhan, bazı vakalarda düşük doz ilacın yeterli olduğunu, artanı enjektörde tutup diğer vakalarda kullandığını öne sürdü.

"Ayşe'nin mesaj atarak bu kadar ilaç istemesini sorgulamadınız mı? sorusuna karşılık Tarhan, "Ayşe anestezi teknikeridir, aynı zamanda uyku problemi de var." dedi.

Tarhan, soru üzerine, adı geçen ilaçların bağımlılık yapmadığını öne sürdü.

"Ayşe'nin her başı ağrıdığında damar yolu açıp ilaç mı veriyorsunuz?" diye sorulması üzerine Tarhan, "Sürekli değil ama daha önce bir veya iki kez yapmışlığım vardır." dedi.

Tarhan, soru üzerine yattıklarında Ayşe Karaman'ın damar yolunun açık olduğunu söyledi.

Karaman'ın ailesinin avukatı Tuğba Gültekin Ataman, "Ayşe'nin kanında bulunan pentalin, uyuşturucu gibi kullanılan bir ilaç. Pentalin dolu çantayla uyuşturucu partisi yapmaya geldi. Çantasını tesadüfen getirmedi. Sormak istiyorum neden ilaçları tek tek almak yerine tüm çantayı yanınıza alıp eve çıkardınız? Mesajda propofol isteyen bir kişinin yanına bir çanta dolusu propofol ile neden çıktınız." dedi. Tarhan, karanlıkta ilaçları tek tek ayırarak götüremeyeceği için, kolaylığından dolayı çantayı yanına aldığını savundu.

Çapraz sorgunun ardından söz verilen anne Feride Karaman, planlayarak çocuğunun ölümüne sebep olduğunu öne sürdüğü sanığın cezalandırılmasını istedi.

Baba Adem Karaman da "Çocuğumun onun parasına ihtiyacı yoktu. Bizim maddi durumumuz yerinde. Onu özel okulda okuttum. Kızım alkolikmiş gibi anlatılıyor, alkolik falan değildi. diye konuştu.

Tanık olarak beyanı dinlenen Prof. Dr. Çağlar Özdemir, ölümün, solunum durmasından kaynaklı olduğunu, toksik dozda olmasa bile kullanılan ilaçların solunumun durmasına yol açabileceğini belirtti. Prof. Dr. Özdemir, "Genel olarak ifade etmek gerekirse propofole bağlı ölümlerin büyük kısmı kaza orjinli, dozu kaçırmaktan kaynaklı. Bu ilaçlarda tedavi edici dozlarda da ölüm gerçekleşebiliyor. Bu yüzden kullanan kişinin başında biri beklemeli." dedi.

Sanık avukatları da müvekkillerinin masum olduğunu, Ayşe Karaman'ın ölümüne sebep olan ilacı, sanığın çantasından habersiz aldığını, çantadaki diğer ilaçların üzerinde Karaman'ın parmak izinin bulunduğunu, sanık evden ayrıldıktan sonra Karaman'ın hayatta olduğunu ve internete girdiği, kapının da arkadan kilitli olduğunu beyan edip tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Beyanların ardından ara kararı açıklayan mahkeme, olay yerinde keşif yapılmasına, sanığın tutukluluğunun devamına hükmetti ve davayı erteledi.

DURUŞMANIN ARDINDAN AÇIKLAMA YAPILDI

Duruşmanın ardından Karaman'ın ailesi ve avukatı tarafından adliye önünde basın açıklaması yapıldı.

Karaman ailesinin avukatı Tuğba Gültekin Ataman, sanık savunmasında çelişkiler olduğunu, bu nedenle tutukluluk halinin devamına karar verildiğini bildirdi.

Kadın cinayetlerine ilişkin davalarda kamuoyu desteğinin önemli olduğunu kaydeden Ataman, adil yargılanmanın önemli olduğunu söyledi.

Karaman'ın annesi Feride Karaman ise kızının "vahşice" öldürüldüğünü belirterek bundan duyduğu acıyı dile getirdi. Anne Karaman, "Ben adaletin takdirine inanıyorum. Ayşe ölmedi, öldürüldü. Buna kesinkes eminim. Ayşe için adalet istiyorum." diye konuştu.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Anestezi teknikeri Karaman, 29 Temmuz'da doktor Özgür Tarhan'ın evinde ölü bulunmuş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma sonucu iddianame hazırlanmış ve Tarhan hakkında "tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.

Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, maktul Karaman'ın cesedinin bulunduğu yerde yapılan ilk incelemede herhangi bir darp ve cebir unsuruna rastlanılmadığı, maktulün hayatını kaybettiği yatağın yanındaki komidinin üzerinde üç şırınga ile çeşitli ilaçların bulunduğu ve sol eline damar yolu açıldığı belirtilmişti.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • Kadına şiddet
  • Kadın Cinayeti

Sayfa Yükleniyor...