Dünya genelinde açıklanan makroekonomik veriler hem resesyon ihtimalini öne çıkarmaya devam ederken, hem de enflasyonun güçlü kaldığına işaret ediyor.
ABD'de dün açıklanan verilere göre konut başlangıçları aylık yüzde 4,2 azalışla beklentilerin altında kalırken, inşaat izinleri de yüzde 2,4 azaldı.
Öte yandan, işgücü piyasası sıkı kalmaya devam ederken, geçen hafta işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 222 bine geriledi.
Verilerin ardından ABD Merkez Bankası'nın (Fed) şahin politikalarını beklenenden daha uzun süre sürdürebileceğine ilişkin endişeler artarken, Fed yetkilileri de dünkü açıklamalarında piyasalarda risk algısının güçlenmesinde etkili oldu.
St. Louis Fed Başkanı James Bullard, Fed'in yaptığı sıkılaştırmanın henüz enflasyon üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu belirterek, şahin politikalara devam etmenin önemini vurguladı.
Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari de, faiz artırımlarının sona ermesi için en azından enflasyondaki yükselişin durduğuna ikna olması gerektiğini söyledi.
Söz konusu gelişmeler tahvil piyasalarında uzun dönemli varlıklara satış baskısı olarak yansırken, gelecek dönem resesyon sinyali olarak kabul edilen ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 alık hazine bonosu getirisi arasındaki fark eksi 30 baz puana indi.
FED'İN 50 BAZ PUAN FAİZ ARTIŞINA GİTMESİ BEKLENİYOR
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in aralık toplantısında yüzde 81 ihtimalle 50 baz puan, yüzde 19 ihtimalle 75 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor. Fed'in şubat toplantısına ilişkin beklentiler ise 25 baz puan ile 50 baz puan arasında dağılım gösteriyor.
Artan resesyon endişeleri emtia fiyatlarını baskılamaya devam ederken, Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 2,7 azalışla 89,3 dolara inmesinin ardından, yeni günde yüzde 0,4 artışla 89,7 dolardan işlem görüyor.
Bu gelişmelerle dün New York borsasında satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, S&P 500 endeksi yüzde 0,31, Nasdaq endeksi yüzde 0,35 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,02 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık seyirle başladı.
EURO BÖLGESİ'NDE ENFLASYON REKOR KIRDI
Avrupa'da enflasyon para politikası uygulayıcıları için başlıca problem olmaya devam ederken, dün Euro Bölgesi'nde açıklanan nihai verilere göre, enflasyon enerji ve gıda fiyatlarındaki artışların etkisiyle ekimde yüzde 10,6'ya ulaşarak kayıtlardaki en yüksek seviyeye işaret etti.
Enflasyondaki artışın sınırlı da olsa aşağı yönlü revize edilmesi Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz artış hızına yönelik belirsizliği artırırken, bugün gözler ECB Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamalarına çevrildi.
Avrupa basınında çıkan haberlerde bazı ECB yetkililerinin faiz artırım hızını 50 baz puana düşürmekten yana oldukları belirtilmişti.
Dün, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,23 değer kazanırken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,06, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,47 ve İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 0,78 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne yükselişle başladı.
JAPONYA'DA 2014'TEN BU YANA EN YÜKSEK ENFLASYON
Çin'de artan yeni tip corona virüs (Covid-19) vakalarına karşın, salgınla mücadelede alınan kararların yumuşatılabileceğine yönelik haber akışı pay piyasaları üzerindeki baskıyı törpülüyor.
Japonya'da bugün açıklanan verilere göre, yıllık enflasyon yüzde 3,7 artışla beklentileri geride bırakırken, Mayıs 2014'ten bu yana en yüksek seviyede gerçekleşti.
Bölgede teknoloji hisseleri diğer sektörlerden pozitif ayrışırken, bu durumda Alibaba'nın hisse geri programı açıklaması ve Tencent Holding'in Çin'in oyunlardaki regülasyonundan sonra aldığı ilk lisans etkili oldu.
Söz konusu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 gerilerken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1 yükseldi.
Analistler, yurt dışında ABD'de ikinci el konut satışları verilerinin takip edileceğini belirterek, Fed ve ECB yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de yatırımcıların odağında olduğunu söyledi.
NTV’yi sosyal medyadan takip edin
