'Yerli otomobil bir fırsat, değerlendirelim'

Başbakan Erdoğan TÜSİAD toplantısında "otomobil üretin" dedi... İlk tepki "mümkün değil" oldu ama uzmanlar "Yeni nesil elektrikli araçlar sözkonusu olunca herkes kilometreyi sıfırlıyor" diyerek üreticileri heyecanlandırdı.

Yerli otomobil mümkün mü? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TÜSİAD toplantısında "Yerli otomobil üretelim. Babalar burada, bu işi halledelim" sözleri TÜSİAD Eski Başkanı Mustafa Koç'un itirazına neden oldu. Koç, "Biraz imkan dışı" dedi ama uzmanlar farklı görüşleri savundu.


Reklam ve Pazarlama Uzmanı Atilla Aksoy, Başbakan Erdoğan’ın isteğini “çok yerinde, zamanlaması çok doğru, vizyon genişleten bir dilek bu” şeklinde yorumladı.

Aksoy, “O anda reaksiyon, bunun zor olduğu hatta neredeyse imkansız olduğu gibi görüşler gelmiş olabilir ama buna bir süreç olarak bakmak lazım ve sadece otomobil ile de sınırlamamak lazım. Türkiye’nin dünya markaları yaratmaya ihtiyacı var. Zamanı gelmiştir ama zamanının gelmiş olması hemen yarın fabrikaları kuralım ve imalata başlayalım şeklinde olmuyor tabi. Ciddi yatırımlar gerekmektedir. Markalaşma içinde pazarlama gerekiyor" dedi.

Bu görüşün bir milat olduğunu ifade eden Aksoy, "Türkiye’nin vizyonuna çok uygundur, bütün sektörler bunu ciddiye almalıdır" dedi.

Otomotiv İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Burhanoğlu, Türk malı otomobilin kesinlikle hayal olmadığını, her türlü alt yapının mevcut olduğunu, zamanlama olarak çok doğru olduğunu söyledi.

"Türkiye’de üretilen otomobillerin yüzde 80’i yurtdışında kullanılıyor" diyen Burhanoğlu, "Avrupalı’nın güvendiği araca Türkiye’de de insanlar güvenir" diye konuştu.

Burhanoğlu "üretmek ile marka oluşturmak ayrı konular" dedi "Klasik araçlarda geç kalmış olabiliriz, ancak iki yol var, birtanesi üretim anlamında segment yaratabiliriz, kendimize özel, iç piyasada kullanılabilecek bir araç tasarlanır bu önemli bir markanın alt segmentini oluşturur, bu segment ile dünya piyasalarına açılmış oluruz. Aynı Hindistan’daki Tata Nano gibi. Kendilerine özel araç yaptılar, o araç dünya piyasalarına da ulaşacak".

Diğer yandan Burhanoğlu "otomobil dünyasında bir devrim yaşanıyor, hibrit ve elektrikli araçlar alanında diğer ülkeler ile aynı start çizgisindeyiz. Bizde bugün başlasak aynı zamanlama içinde aynı koşullar içinde olabiliriz, Dünya’da hiçbir ülke, otomobilinin tüm parçalarını kendi üretmiyor. Bizim üretilecek bir otomobilin yüzde 80’ini üretme potansiyelimiz var" dedi.



Yıldız Teknik Üniversitesi Otomotiv Anabilim Dalı Başkanı Prof. İrfan Yavaşlıol konuyla ilgili şöyle yorum yaptı; "Teknik altyapı bence var. Bir araç dendiğinde ne kasdediliyor. Yürüyen bir otombil yapmak mümkün ama dünya koşullarında özellikle de ticari anlamda şartları gözönüne aldığımızda hepimizin bildiği gibi araçlarda konfor ve güvenlikle ilgili çok sofistike donanımlar var. Bunların hepsinde ayrı ayrı ve birbiriyle yarışan gelişmeler var. Tabii araç yapılır ama hangi segmentte bir aracı hedefliyorsunuz bu önemli. Diğer araçlarla rekabet edebileceği segmentler de vardır ama bunun tespit edilmesi önemlidir. Bunun tespiti için de zamana ihtiyaç duyulacaktır. Bu da araştırma hızına, araştırma kadrosunun bulunmasına bağlı ve herşeyden önce yatırımla ilgili.

Maliyet konusunda bir şey söyleyemem ama bir araçtaki donanımlar bilinmeyen şeyler değil ve Türkiye’deki özellikle otomotiv yan sanayi de gelişmiş durumda. Ben ciddi bir problemle karşılaşılacağını zannetmiyorum.

Şunu da gözönünde bulundurmalıyız; her konuda beklentiler yükseltiliyor. Bu beklentileri önünüze koyduğunuz zaman yatırım yönünden, insan kapasitesi yönünden de bir tablo ortya çıkacaktır.

Bir de olaya şu şekilde bakmak gerekiyor. Ticari bir anlam taşıdığı için güvenilirlik ön plandadır. Pek çok ana parçada dünyada monopol olan, güvenilirliği ispatlanmış firmalar vardır. Örneğin A markası bir otomobilde yer alan parçaların hepsi o firma tarafından üretilmiş değildir. Güvenilirliğini ispatlamış bir firmanın ürettiği aynı parçayı bir İtalyan otomobilinde de bir Alman otomobilinde de görbilirsiniz. Bu o parçanın İtalyan ya da Alman markasının üretemediği anlamına gelmez. Ama arıza oluşunca o parça değil markanın kendisi sorumlu tutulur, bu yüzden de firmalar bazı parçaları kendi üretmektense güvenilirliğini kanıtlamış firmalardan alamayı tercih ederler. “Tüm parçaları ben yapayım” demek  geçerli bir mantık değil günümüzde.

Bir markanın neye göre yerli, neye göre yabancı olduğunu bunu talep edenlerle konuşmak gerekiyor. Bugün hiçbir otomobil yüzde yüz İtalyan ya da Japon’dur diyemeyiz. Türkiye’de üretilen yabancı marka taşıyan araçların birçok parçası Türkiye’deki yan sanayide üretilmektedir".

Tuncay Özilhan "Neden olmasın. Olabilir. Bu alanda bağımsız firmalar da var. Onlarla işbirliği yapılabilir" dedi.

Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kibar "Çalışan yapar. Burada önemli olan ne kadar üretim yapılacağı. Başlangıç olarak en azından 100,000- 200,000 arasında bir üretim olmalı. Devlet 1 milyar dolar kaynak ayıracak mı? ÖTV veya buna benzer teşvikler verecek mi?" dedi.

Sayfa Yükleniyor...