100 yıl yaşamanın sırrı

ABD'li araştırmacılara göre uzun yıllar yaşayanların sırrı, diğerlerinden daha dışa dönük ve daha az sinirli olması.

100 yıl yaşamanın sırrı

ABD'deki Boston Tıp Fakültesinden yaşlılık uzmanlarının yaptığı araştırma kişiliğin yaşam süresini etkilediğini gösterdi.


Geriatri uzmanı Thomas Perl ve ekibi, ortalama 75 yaşında ve akrabaları 100 yaşına kadar ya da daha fazla yaşamış yaklaşık 250 kişinin kişiliğini inceledi.

Fransız Le Figaro gazetesinin internet sitesinde yer alan araştırma sonunda bilim adamları, katılımcıların ailelerindekilerin dışa dönük ve az sinirli olduğu sonucuna vardı. Perl, az sinirli olanların stresi daha iyi yönetebildiğini, dışa dönüklerin de daha fazla arkadaşının olduğunu ve arkadaşlarının onlarla daha iyi ilgilendiğini belirtti.

Son 10 yıldır birçok bilimsel araştırmada 100 yıl ya da daha uzun süre yaşayan kişilerin yaşam tarzları incelendi ya da ''genlerinin şifreleri çözülmeye'' çalışıldı, ancak ''Journal of the American Geriatrics Society'' dergisinde yayımlanan bu araştırmada bilim adamları ilk kez bu kişilerin psikolojileri üzerinde durdu.

YAŞAMA İSTEĞİ, İYİMSERLİK VE DENGELİ GELİR DAĞILIMI
Paris Üniversitesi'nden geriatri uzmanı Françoise Forette de, ''100 yaşına ulaşabilmek için'' yaşama isteğinin bulunması ve iyimser olunması gerektiğini vurguladı.

Forette, ''çok erken emekliliğin'' iyi bir fikir olmadığını, emeklilikte, çalışılan zamandakinden 10 kat az şey yapıldığını, bunun da zihnin işleyişini azalattığına dikkati çekti.

Fransız Ulusal ve Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü'nden nüfusbilimci Jean-Marie Robine'e göreyse gelir dağılımının dengeli olması da ömrü uzatıyor. Robine, ortalama ömrün kadınlarda 86, erkeklerde 79,2 olduğu Japonya'da zengin ve fakirler arasındaki gelir dağılımının nispeten dengeli olduğunu belirtti. İngiltere, ABD ve Brezilya'da ise zengin ve fakirlerin kazançları arasında büyük fark bulunduğunu, bu nedenle bu ülkelerdekilerin yaşam süresinin Japonyadakilerden daha az olduğunu hatırlattı.

Beslenmenin ''100 yaşına ulaşmak için'' ikinci derecede önemli olduğunu belirten Robine, önleyici tıbbınsa gerekliliğini vurguladı. Yine Japonya örneğini veren uzman, bu ülkede çalışanların her yıl sağlık kontrolünden geçtiğini ve böylece erken tanının konulabildiğini ifade etti.

Sayfa Yükleniyor...