Tarihin ilk çağlarından beri insanlar hep, “Nasıl daha genç ve güzel görünürüm” sorusunun cevabını aradı. Eskiden, genç kalma kaygısının sadece kadınlara özgü olduğu sanılırdı ancak günümüzde erkekler de en az kadınlar kadar ‘gençliğin ve güzelliğin’ peşine düşmüş durumda.
Teknoloji ilerledikçe daha genç görünmenin de kolaylaştığını belirten Medikal Estetik Hekimi Dr. Nihat Dik, “zamanı dondurmak” isteyenlere alternatif olabilecek yöntemlerden biri olan ‘Örümcek ağı’na dikkat dikkat çekiyor.
Örümcek ağı estetiği ile 30 dakikada 10 yaş gençleşmenin mümkün olduğunu iddia eden Dr. Dik, gergin, pırıl pırıl, genç bir yüze ve boyna sahip olmak isteyenlere önerdiği yöntemi, “Cilt altına yerleştirilen medikal iplerin etrafında kollajen yapımının artması ile birlikte cildin daha parlak canlı ve formda görünmesini sağlayan ameliyatsız yüz germe işlemidir” diye tanımlıyor.
Dr. Nihat Dik, örümcek ağı estetiği ile kırışıklık ve volüm kaybı gibi sorunların giderildiğini söylüyor.
Uygulama öncesinde yüzün lokal anestezik krem yardımı ile uyuşturulduğunu, hastanın durumuna göre 60-150 arası sayıda ipin cilt altına tıpkı kafes oluşturacak şekilde yerleştirildiğini belirten Dik, “İşlem sonunda cilt losyonla temizlenir, özel bir maske uygulanarak işleme son verilir. İşlem süresi sadece 30 dakikadır” diyor.
‘ÖRÜMCEK AĞI’NIN ETKİSİ NE KADAR SÜRÜYOR?
İşlem bitiminden itibaren ilk gün etkinin hissedilmeye başlandığın aktaran Nihat Dik, “Ortalama 6 ay içinde etki maksimum seviyeye ulaşır, yaşlanmayı yavaşlatan ek yöntemlerle süre 2 yıldan 4 yıla kadar uzatılabilir” diye konuşuyor.
Örümcek ağı, ciltte kollajen kaybına bağlı deformasyon ve sarkma şikayeti olan genç ya da yaşlı her hastaya güvenle uygulanabilecek bir yöntemdir.
YÜZ ASMA YÖNTEMİYLE BİRLİKTE KULLANILIYOR
Gençleştirme işlemleri arasında yer alan ‘yüz asma’ yöntemine de değinen Dr. Nihat Dik, bunların birbirini tamamlayan işlemler olduğunu , iki tekniğin genellikle kombine olarak kullanıldığını söylüyor.
ÖĞLE MOLASINDA BİLE YAPILABİLİR
İşlem sonrasında sosyal yaşantıya hemen dönülebildiğini aktaran Dr. Dik, “Hatta bir öğle molasında bile rahatlıkla yapılabilecek bir işlemdir” diyor ve uygulama sonrası ciltte herhangi bir şişme, morarma ya da alerjik reaksiyon gözlenmediğinin altını çiziyor.
- Etiketler :
- Haberler -
- Genel Sağlık
