Adı tatlı, sonuçları acı

Kısırlık sorunu ile karşı karşıya olan kadınların % 15’inde görülen çikolata kistleri, ağrılı adet görme ve kronik kasık ağrısı ile ortaya çıkabiliyor.

Adı tatlı, sonuçları acı

Düzenli kontroller ve yaşam tarzı değişiklikleri ile çikolata kistlerinden kaynaklanan sorunların kontrol altına alınabildiğini vurgulayan Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Meltem Eğilmez Kalkavan, çikolata kisti (endometriyozis) için, “Adı tatlı ama sonuçları acı olabiliyor” diyor.

Rahim içinde yer alan ve adet kanamasını oluşturan dokunun (endometrium), rahim dışında vücudun farklı bir noktasında bulunması durumuna “endometriozis” adı veriliyor. Endometriozisin yumurtalıklarda ortaya çıkması ile çikolata kistleri (endometrioma) oluşuyor. Halk arasında çikolata kisti olarak bilinen “Endometriozis hastalığı” sinsi, kronik, hayat kalitesini bozan ve kısırlığa yol açabilecek ciddi bir kadın sağlığı sorunu.

Üreme hormonlarının düzenli çalışmasının çikolata kisti gelişimini azalttığını belirten Dr. Kalkavan, “Genç erişkinlikten menopoz dönemine kadar yumurtlama fonksiyonu devam eden tüm kadınlarda görülebilmekle birlikte sıklıkla 20-35 yaş aralığında ortaya çıkmaktadır. Rahmin içinde her ay kalınlaşıp hormonal etkilerle kanamaya yol açan hücreler, olmaması gereken rahim dışı yerlerde bulunmakta ve orada aylık kronik kanamalara yol açmaktadır. Bu hücreler tüplerde, yumurtalıklarda, rahmin dış yüzeylerinde, mesane ve rektum gibi komşu organlarda, karın iç duvarında ve hatta ameliyat geçirmiş hastalarda karın dış duvarı tabakaları arasında bulunabilmektedir” diye konuşuyor.

BU BELİRTİLERİ ÖNEMSEYİN
Endometriozis hastalığının en sık görüldüğü yerlerden birinin de yumurtalıklar olduğunu söyleyen Kalkavan, hastalığın belirtileri hakkında ise şunları söylüyor: “Yumurtalıklarda oluşan bu kistlerin iç yapısı, rahim içi dokusunun aynısıdır yani her adet döneminde kist içine doğru kanama olmakta ve kistte biriken kan, zamanla koyu kıvamlı, kahverengi bir sıvı haline gelmektedir. Hastalığın diğer organlara da yayıldığı durumlarda çok ciddi karın içi yapışıklıklar (mesane, bağırsaklar, tüpler ve yumurtalıklar) ortaya çıkarmakta ve yaşam kalitesini önemli ölçüde bozmaktadır. Hastalığın belirtileri çok çeşitli olup diğer jinekolojik hastalıkla karıştırılabilmektedir. Kasık, karın ağrısı, adet ağrılarında artma, kasıkta dolgunluk hissi, cinsel ilişki sırasında ağrı veya acı hissi, adet kanamalarında düzensizlik, idrar ya da dışkılama düzeninde değişiklik, gebe kalma güçlüğü sıklıkla rastlanan bulgular arasında yer almaktadır.”

TEDAVİ, YAŞA VE ŞİKAYETLERİNE GÖRE DEĞİŞİYOR
Tedavi yöntemi hastanın yaşı, doğurganlık beklentisi ve şikayetleri ile paralel olarak her hastaya göre farklılık gösterse de genellikle 4 cm altındaki kistlerde cerrahi yaklaşımın tercih edilmediğini belirten Dr. Kalkavan, “Kist boyutlarında hızlı artma, gebe kalma güçlüğü ya da ağrı nedeni ile cerrahi, öncelik kazanabilmektedir. İlaçla tedavide doğum kontrol hapları, hormonlu spiral ve progesteron hormonu içeren ilaçlar kullanılmaktadır.Kadınların jinekolojik muayenelerini yaptırmaları ve doğru tedavi planına doktorları ile birlikte karar vermeleri çok önemlidir2 ifadesini kullanıyor.

Sayfa Yükleniyor...