Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde 21 Ocak’ta çift kol ve bacak nakli yapılan ve 3 gün önce yoğun bakıma alınan Atilla Kavdır sabaha karşı hayatını kaybetti.
Atilla Kavdır'ın cenazesi, yakınları tarafından hastane morgundan alınarak Altıayak Mahallesi'ndeki evine getirildi.
Bir süre evde bekletilen cenaze, daha sonra tabuta konuldu. Tabut, Varsak Merkez Camisi'ne kadarki yolun bir kısmında omuzlarda taşındı.
TABUTU KADINLAR TAŞIDI
Tabutu bir süre Kavdır'ın annesi Ayşe Kavdır ile diğer kadınlar taşıdı. Anne Kavdır, oğlunun tabutunu taşırken gazetecilere dönerek, ''Oğlumuzu biz taşıyacağız, herkes görsün onu biz uğurlayacağız'' dedi.
Bu sırada Ayşe Kavdır'ın rahatsızlanması üzerine erkekler tarafından devralınan tabut, bir süre daha omuzlarda taşındıktan sonra cenaze aracına yerleştirildi.
Varsak Merkez Camisi'nde kılınan namazın ardından Kavdır'ın cenazesi, nakledilen kollarıyla Varsak Merkez Mezarlığı'nda toprağa verildi.
'HANİ BABA, BİZİM İÇİN YAŞAYACAKTIN'
Kavdır'ın ölüm haberini alan yakınları hastaneye geldi.
Hastanenin girişinde gözyaşı döken anne Ayşe Kavdır, ''Dev gibi oğlum gitti, gözümüzün önünde eridi'' diye ağıtlar yaktı.
Kavdır'ın babası İbrahim Kavdır ise ''Keşke hiç ameliyat olmasaydı, keşke hiç kolları olmasaydı. Keşke öyle kalsaydı da yaşasaydı'' dedi. Kavdır'ın eşi Ayşe Kavdır'ın güçlükle ayakta durabildiği görüldü.
Kavdır'ın 10 yaşındaki kızı Esra Kavdır'ın da ''Hani baba, bizim için yaşayacaktın, hani gelecektin, hayallerimiz vardı'' diyerek gözyaşı döktü.
Yakınları daha sonra Kavdır'ın cenazesini hastane morgundan aldı. Bugün cuma namazından sonra Kavdır'ın cenazesinin Varsak Mezarlığı'nda toprağa verileceği belirtildi.
ÖZKAN: NADİR BİR MANTAR ENFEKSİYONU
Atilla Kavdır'ın ameliyatını gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan, yazılı bir açıklama yaptı.
Özkan, Atilla Kavdır'a 21 Ocak 2012 tarihinde çift kol ve bacak nakli yapıldığı hatırlattı. Gelişen problemler nedeniyle ameliyat sonrası erken dönemde bacağın geri alındığını anımsatan Özkan, yoğun bakımda izlenen hastanın 25. günde tüm sistem bulguları normale dönerek serviste izlemeye alındığını ifade etti.
Günlük doğal bakım, adaptasyon, ilaç dozları ve fizik tedavileri sağlanan hastanın tamamen şifa sağlanarak, haftalık kontrolleri planlanarak 69. günde taburcu edildiğini vurgulayan Özkan, şunları kaydetti:
''Taburculuk sonrası hastanın yoğun ilgi ve enfeksiyon korkusunu belirtmesi üzerine fizik tedavisinin de daha kolay sağlanabileceği düşünülerek normal serviste izlenmek üzere 2 Nisan 2012 tarihinde tekrar kabul edildi. Birkaç gün sonra hastada idrar yolu problemleri saptanmaya başlandı. İdrar akışında problem saptanan hastanın kateterizasyon sonrası idrar akımının doğal olduğunun saptanmasına rağmen problemin kaynağı erken dönemde saptanamadı. Yapılan tüm tahlilleri normal bulunan hastada ileriki dönemde idrar yollarında ancak organ nakli, kanser ve AIDS gibi hastalarda görülebilen çok nadir bir mantar enfeksiyonunun izlerine rastlandı. Yine de kültür sonuçlarında belirgin kanıtlara ulaşılamadı.''
Buna rağmen derhal yoğun tedaviye alınan hastada tüm taramalarda diğer vücut bölgelerinde bir anormallik saptanmadığına dikkati çeken Özkan, açıklamasında şu bilgilere yer verdi:
''Genel durum bozukluğu olmamasına rağmen tedavi ile uyumlu olmayan yanıtları nedeniyle yapılan tüm vücut taramaları, biyopsiler, tahlillerden de durumu açıklayacak bulgular saptanamadı. Sonuçta hastada idrar yollarında mantar enfeksiyonu ve buna bağlı sistemik etkileri düşünülerek bağışıklık sistemini baskılayan ilaçları hem kesilerek hem de gerekli düzenlemeler yapılarak yakın takiple yoğun antibiyoterapi başlandı. 1 Mayıs 2012 tarihinde hiç beklenmedik şekilde muhtemelen idrar yolu kateterizasyonuna bağlı ürosepsis gelişmesi üzerine ani genel durum bozukluğu nedeniyle hasta yoğun bakım servisine alındı. Çok kısa süre içerisinde septik şoka giren hasta ilk günkü yoğun desteğe bir miktar cevap verse de maalesef 4 Mayıs 2012 tarihinde yapılan tüm müdahalelere rağmen saat 04.30'da hayatını kaybetmiştir.''
Özkan, Atilla Kavdır'a Allah'tan rahmet, ailesine baş sağlığı diledi.
'KÖTÜ TECRÜBE KAZANDIRDI'
Prof. Dr. Ömer Özkan, daha sonra gazetecilerin karşısına çıkarak soruları yanıtladı.
İlaçları düşürmeye başladıklarını hatırlatan Özkan, biraz daha dayanması durumunda hastayı kurtarabileceklerine inandığını söyledi.
Kavdır’ın ölüm nedeninin mantar enfeksiyonundan kaynaklandığını düşündüklerini bir kez daha dile getiren Ömer Özkan, “Organ naklinde kullanılan ilaçlarda riskler var. Yaşanılan durum, bütün organ nakillerinde görülebilir. Dünyada çok az kişide var, 60 vaka görülmüş” dedi.
Hasta için uygun şartların sağlandığını belirten Özkan, “Temiz ve düzenli bakım sağlanıyordu. Aileyi suçlamıyoruz, hazırladıkları ortam temiz bir ortamdı” diye konuştu.
Ölümün kendilerine tecrübe kazandırdığını ifade eden Prof. Dr. Özkan, şöyle konuştu: “Gelecekteki hastalar için bize kötü tecrübe kazandırdı. Bu bize ders olacak, hastayı 6 ay gözetimde tutmalıyız. İnşallah bu deneyimi bir daha yaşamayız.”
Ömer Özkan, Atilla Kavdır’ın ölümünün organ nakillerini etkilemeyeceğini de sözlerine ekledi.
23 YIL KOLLARINA KAVUŞMUŞTU
Kepez Belediyesi'nde işçi olarak çalışan Atilla Kavdır, 11 yaşındayken evlerinin önündeki elektrik tellerine konan güvercinleri uçurmak için demir sopa ile tellere vurmuş, bu sırada elektrik akımına kapılarak iki kolunu ve sağ bacağını kaybetmişti.
Uşak'ta beyin ölümü gerçekleşen Ahmet Kaya'nın kolları ve sağ bacağı, Akdeniz Üniversitesi'nde 21 Ocak'ta yapılan ameliyatla 34 yaşındaki Atilla Kavdır'a nakledilmiş ancak bacak bir süre sonra geri alınmıştı.
Ameliyatın ardından Kavdır, en büyük hayalinin çocuklarının elinden tutup okula götürmek ve otomobil kullanmak olduğunu söylemişti.
Ameliyattan 69 gün sonra hastaneden taburcu edilen Kavdır, idrar yollarında enfeksiyon şikayetiyle 1 Mayıs'ta yeniden Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılmıştı.
- Etiketler :
- Haberler
