Kayseri'de ilkokul ikinci sınıf öğrencisi olan Ali'nin oyun oynamaktı en iyi bildiği. Okul dönüşü çantayı bıraktığı gibi elinden, arkadaşlarıyla sokağa çıkmaktı en büyük isteği...
Bir süre önce yine bir okul çıkışı arkadaşları ve kardeşiyle ''çat-pat''lafla oyun oynadı. Oyun sonrası ellerini yıkamadan ağzına götüren Ali, birkaç saat sonrasında fenalaştı ve her geçen dakika durumu daha da ağırlaşmaya, gözleri sararmaya ve nefes almakta zorlanmaya başladı. Acil hastaneye kaldırılarak müdahale edilen Ali'nin 2-3 gün genel sağlık durumu çok ağır seyretti.
Yapılan tetkikler sonucunda, Ali'nin karaciğerinde iltihaplanma (Hepatit) bulunduğu belirlendi. Acil karaciğer nakli yapılmadığı takdirde yaşamını yitirecek olan Ali'ye babası can verdi. Baba Burhanettin Uysal'dan yapılan karaciğer nakli ile yaşama bir kez daha gözlerini açan küçük Ali, bugün tekrar okula gidecek olmanın ve arkadaşlarıyla oynayacak olabilmenin mutluluğunu yaşıyor.
‘'NAKİL YAPILMASA ÖLMÜŞ OLACAKTI''
Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Emine Singin, Ali'nin Hepatit tanısı ile hastanelerine başvurduğunu ve iki gün boyunca genel durumunun çok bozuk olduğunu söyledi.
Yaşaması için mutlaka karaciğer nakli yapılması gerektiğini belirten Singin, bu durumun Sağlık Bakanlığına bildirilerek acil çağrı listesine alındığını anlattı. Singin, Ali'nin hastanın birkaç gün içinde kan grubu ve vücut ölçülerine uygun bir verici çıkmadığı için anne ve babasından nakil yapılmasının düşünüldüğünü söyledi. Singin, Baba Uysal'ın organlarını vermek isteğini belirtmesi üzerine gerekli testlerin yapılarak, karaciğer naklinin başarılı bir operasyonla gerçekleştirildiğini ifade etti.
Küçük Ali'nin şu an genel sağlık durumunun iyi olduğunu ve taburcu edildiğini, ancak düzenli kontrollere çağrıldığını belirten Singin, ''Operasyon sonrası son kontrolü de tamamlandı. Artık Ali, gayet sağlıklı'' dedi.
''Birkaç gün içinde nakil yapılmasaydı, hayatını kaybedecekti'' diyen Singin, ''Çünkü nedeni bilinmeyen karaciğer yetmezliği bulunuyordu. Yaptığımız araştırma sonucu elde edilen bilgilerde Ali'nin çat-pat denilen toksik madde yediğini öğrendik. Bu diye düşündük. Nakil yapılmasaydı ölmüş olacaktı'' diye konuştu.
Singin, hastalığın ne zaman nerede çıkacağının tam olarak bilinmediğini dile getirerek, ''Mantar ya da ilaç zehirlenmesine bağlı olabiliyor. Birkaç gün içinde hasta ağırlaşıyor ve acil müdahale edilmezse hasta yaşamını yitiriyor. İyileşmesi için mutlaka nakille tedavi edilmesi gerekiyor'' açıklamasında bulundu.
''ÇAT-PATI ELİNİZE SÜRMEYİN, YOKSA BENİM GİBİ OLURSUNUZ''
Olay hakkında bilgi veren Ali de kardeşi ve arkadaşlarıyla sokakta çat-pat oynadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
''Çat-pat oynuyorduk. Duvarlara sürüp patlıyordu, elime bulaştı. Elime bulaştı, ben de elimi ağzıma götürmüştüm. O da tümden ciğerimi bir günde bitirmiş. Akşam kötüleştim. Midem bulandı, hemen hastaneye götürdüler. Gözlerim sarardı. Bir daha çat-pat oynamayacağım, bilmediğim şeyleri ağzıma sürmeyeceğim. Sevgili arkadaşlarım, çat-patı kesinlikle elinize sürmeyin, oynamayın. Yoksa benim gibi olursunuz. Babam, karaciğerini verdi. O'na ve doktorlarıma çok teşekkür ediyorum.''
36 yaşındaki baba Burhanettin Uyan ise oğlunu kaybetmekten çok korktuğunu belirterek, ''Şimdi kendimi iyi hissediyorum, çünkü oğlum yaşıyor'' dedi.
Çocuğunu bir kez daha dünyaya getirebilmiş olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Uyan, ''Bir kez daha dünyaya gelsem, yine organlarımı oğluma verirdim'' diye konuştu.
- Etiketler :
- Haberler
