Bazı ülkelerde ‘el yıkamak’ neden zor?

Corona salgınına karşı alınacak önlemlerde ilk sırada sürekli el yıkamak geliyor. Fakat dünya nüfusunun yüzde otuzu gecekonduda yaşıyor. Afrika’nın bazı bölgelerinde insanların yarısından fazlası sabun bile alamıyor.

Bazı ülkelerde ‘el yıkamak’ neden zor?

Avrupa ve birçok gelişmiş ülke corona virüsle mücadele ederken milyonlarca insan Dünya Örgütü’nün el yıkama ve mesafelerini koruma konusundaki tavsiyelerine pek uyamıyor.

BBC’de yer alan habere göre dünya kent nüfusunun yüzde 30’u gecekondu koşullarında yaşıyor.  Bu gecekonduların sadece çok azında havalandırma ve kanalizasyon sistemi bulunmakta ve böyle ortamlarda hastalıklar daha kolay yayılıyor.

EVDE SU VE ELEKTRİK YOK

Kenya’nın başkenti Nairobi’de yaşayan Celestine Adhiambo, kocası ve altı çocuğuyla beraber bir gecekondu da kalıyor. Ailenin, tek odalı evinde su veya elektrik yok. Yaşadıkları küçücük alanda ise çocuklarının birbirlerine değmeden hareket edemeyeceğini dile getiriyor Celestine.

Yaşadıkları durumu “herhangi bir enfeksiyon durumunda bir çocuğu diğerinden ayırmamız mümkün değil. Yerimiz yok” diye anlatan 43 yaşındaki altı çocuk annesi, hükümetin enfekte olan insanları hastaneye götürmesi gerektiğini belirtti.

Celestine’in kocası marangoz olarak çalışıyor ve çalıştığı günlerde yaklaşık 4 Dolar olan, 400 Kenya Şilini kazanıyor. Aile her gün on kova su satın almak için yaklaşık 50 Şilin harcıyor.

Ancak kaldıkları yerde su teminleri düzensiz ve su olmadığı günlerde aile banyo yapmaktan vazgeçmek zorunda kalıyor.

Ailenin yaşadığı bölge olan Mukuru’da yarım milyondan fazla insan yaşıyor. Evler karton veya plastik malzemeden yapılırken daha iyi durumda olanlar oluklu demir saclardan yapılmış evlere sahip. Hiçbir atık toplama sistemi yok, atıkların çoğu doğrudan nehre gidiyor.

“ÖĞRENCİLERİN YARISI SABUN ALAMIYOR”

Yerel sivil toplum kuruluşu Mercy Mukuru, bölgede yaklaşık yedi bin öğrencisi olan dört ilkokul işletmektedir. Başkanı Mary Killeen’in söylediğine göre öğrencilerin yaklaşık yarısı sabun alamıyor.

Çocukları için korkusunu dile getiren Adhiambo, “virüs bölgemize yayılırsa korkunç oluyor” dedi.

Orta ve Batı Afrika’da birçok ülkede çalışan eski bir DSÖ temsilcisi Dr. Pierre Mpele, Afrikalı hanelerin daha kalabalık olabileceğini ve bazı durumlarda 12 kişinin tek odalı bir evi paylaşabileceğini söyledi. Mpele “bu durumda kendilerini karantinaya almaları pek çok yerde mümkün değil” dedi.

Suyun yokluğu ile mücadele eden sadece gecekondu mahalleleri değil. Johannesburg ve Chennai şehirlerinin geçen yıl neredeyse suları tükendi.

Chennai’nin hemen dışında yaşayan iki çocuk annesi Shanthi Sasindranath “geçen yıl ki gibi bir sıkıntı varsa, elimizi günde birkaç kez yıkayabilmek için temiz su almak çok zor olacak” diyor. Anlattığına göre geçen yıl yaşanan su kıtlığı sırasında, ailesi 50 km’den daha uzaktaki tarımsal kuyulardan arıtılmamış su satın alarak hayatta kalabildi.

İngiltere’deki Glasgow Üniversitesi’nde sağlık hizmetleri eğitimi veren öğretim görevlisi Dr. Poppy Lamberton, hükümetlerin büyük bir adım atmaları gerektiğini söyledi. Lamberton “bazı hükümetler fakir ancak bireyler kadar fakir değil. Bir salgın durumunda, bütün bir toplumu soyutlayabilmeliler” dedi.

VİDEO: CORONA VİRÜSTEN NASIL KORUNURUZ?

Sayfa Yükleniyor...