Türk-Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV) bünyesinde gerçekleşen ‘9. Türk-Alman Jinekoloji Kongresi’ nin ardından Medimagazin’den Dr. İbrahim Ersoy'a konuşan Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Alper Tanrıverdi, gebelik sürecinde ve sonrasında yaşanan sorunlarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Gebelik sırasında beslenmenin çok önemli bir faktör olduğunun herkes tarafından bilindiğini ancak birçok çevre faktörünün anne içinde fetüs içinde önemli olduğunun vurgulanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Alper Tanrıverdi, “Hatta annenin geçmiş yaşamında vücuduna birikmiş olan kurşun gibi zararlı maddeler ya da bilemediğimiz başka bir çok maddenin de gebelik esnasında kemiklerden salınımıyla fetüs üzerinde ve fetüsün zekası üzerinde olumsuz etkilerinin olduğunu biliyoruz” dedi.
Annenin gebelik sürecinde karbonhidrat, protein ve yağ alınması dışında ekip olarak kanıtlanmış olan 2 ana konuları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tanrıverdi, şöyle devam etti: “Birincisi eğer kadında demir eksikliği varsa ya da demir eksikliği anemisi gelişme olasılığı varsa, bunlara mutlaka demir takviyesi yapmamız gerekir. Çünkü gerçekten de anneye demir takviyesi yapıldığında ve anemisi düzeldiğinde annelerin gebelikle ilgili perinatal komplikasyon yaşama ihtimalleri azalıyor. Postpartum kanamada kadının maternal bir hemorajiye bağlı bir morbiditeye ulaşma ihtimalinin aşamasını azaltıyor. Ama aynı zamanda da fetüsün dokularının oksijenlenmesi daha optimal hale geldiği için özelliklede beyin kanlanması bizim açımızdan önemli. Bebeğin zeka gelişiminin normal olduğunu biliyoruz. Demir eksikliği ya da anemisi olduğunda gerçekten de fetüslerin zeka seviyesi biraz daha düşük oluyor”
Prof. Dr. Tanrıverdi, annede demir eksikliği varsa fetüsün zekasının hiçbir zaman zeka geriliği seviyesine inmediğini ama yine de puan anlamında IQ testlerinde daha düşük puan alma, okul başarı puanlarının daha düşük olması gibi bir durumun söz konusu olabildiğini söyledi.
Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre iyot eksikliği olan bir ülkede yaşadığımızı söyleyen Prof. Dr. Alper Tanrıverdi, “Ancak kesin olarak bu kanıtlanmadığı için de Sağlık Bakanlığı, meslek örgütleri ya da uzmanlık dernekleri bununla ilgili net bir öneri yapamıyorlar. Genel olarak literatürden bildiğimiz konular iyot eksikliği kanıtlanmışsa kesin olarak biliniyorsa o zaman buna dışarıdan iyot takviyesi yapmak gerekiyor.
Bununla ilgili olarak İngiltere’de yapılmış bir çalışma var. Son dönemde bizim çok iyi bildiğimiz gerçekten hem eski hem de kaliteli yayınlar yayınlayan bir dergide İngiltere verileri yayınlanmış. 40 tane gebe kadın değerlendirilmiş. Ve bunlardan önce idrar alınmış, dondurulmuş ve çocuklar doğup 8-9 yaşlarına geldikten sonrada iyot seviyelerine bakılmış.
Acaba bu kadın iyot eksikliği olan bir kadın mıydı yoksa normal iyot seviyesine sahip bir kadın mıydı diye araştırıldı. İyot eksikliği olan kadınların bebeklerinde 8-9 yaşına geldiklerinde yapılan testler ışığında gerçekten de matematiksel zeka testlerinde daha alt persentillerde yer aldıkları bilimsel olarak ta kanıtlanmış oldu” dedi.
İYOT TAKVİYESİ GEREKİR Mİ?
Prof. Dr. Tanrıverdi, ayrıca İngiltere’de ki ortalama 1040 gebe kadın incelendiğinde hafif bir iyot eksikliği olduğu ve bundan dolayı da gebelikte iyot takviyesinin makul ve mantıklı olabileceği gibi bazı veriler sunulduğunu söyledi.
Gündemde olan konulardan bir tanesinin omega 3, balık yağı kapsülleri gibi şeyler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tanrıverdi, “Bunlarında yapılan çalışmalarında meta analizler var. Konuyla ilgili ciddi çalışmalar var. Aslında bize söylendiği gibi fetüsün zekasını çok ta değiştirmedikleri gösterilmiş durumda. Belki zeka testinde 1,5- 2 puan kadar bir artışa sebep olabiliyorlar. Ama bunlar istatistiki bir anlam kazanmış değiller. Rutin anlamda bir şekilde beslenme bozukluğu yoksa, bunlara dışarıdan omega 3 ve benzeri ürünlerin takviye edilmesi bilimsel olarak gerekli değil” dedi.
B12 vitaminin multivitamin tabletlerinin içinde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alper Tanrıverdi, “B12 vitamini neden verdiğimizi de aslında çok bilmiyoruz. Gerekiyormuş gibi düşünüyoruz. Ama özellikle fetüsün zekası üzerinde bununla ilgili yapılan çalışmalarda yine anlamlı bir fark yaratmadı. Bunlarda gösterilmiş durumda hatta Türkiye gibi yeşil sebzesi, meyvesi bol olan bir ülkede dışarıdan B vitamini vermenin çokta büyük bir anlamının olmadığını vurgulamak isterim” diye konuştu.
- Etiketler :
- Haberler
