Bulantının nedeni hamilelik mi apandisit mi?

Hamilelikte sıklıkla yaşanan sorunlar, patlamak üzere olan bir apandisitin ya da safra kesesinde bir taşın da göstergesi olabilir.

Bulantının nedeni hamilelik mi apandisit mi?

Hamilelikte ortaya çıkan şikâyetler apandisit patlaması ya da safra kesesi iltihabının belirtileri ile karıştırılabilir. Çünkü apandisit sorunu en çok şişkinlik, bulantı ve kusma gibi hamilelik şikâyetleri ile kendini gösterebilir. Hamilelikte acil ameliyat gerektiren bu sorunlar ise, anne ve bebeğe zarar vermeden ameliyatla çözülebilir.

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sertaç Demirel, hamilelikte patlayan apandisitin ameliyat gerektirdiğini söyledi. Demirel, “Her kişide ani ameliyat gerektirecek durumlar, hamilelik döneminde de ortaya çıkabilir. Hamilelik döneminde en çok görülen ve en sık ameliyatların gerçekleştiği durumlar; akut apandisit ve safra kesesi iltihabıdır. Bunun dışında bağırsak düğümlenmesi, mide delinmesi ve fıtıkta boğulma gibi ender ortaya çıkan sorunlar da olabilir” dedi.

HAMİLELİK ŞİKÂYETLERİ APANDİSİT KRİZİNE BENZER
Anne adaylarının hamileliğin her döneminde yaşayabileceği bulantı, kusma, karın bölgesindeki kramp ve gaz sorunları, gerçekte bir apandisit patlaması ya da krizine işaret edebilir. Özellikle ağrı, aksi ispatlanana kadar apandisit gibi düşünülür ve hasta bu yönde takip edilir. “Apandisitten sonra hamilelik döneminde en çok ameliyat gerektiren sorunu safra kesesi taşları ve iltihaplarıdır. Bunda da; batma ve sancı ile birlikte muayenede bazen safra kesesi ele gelmektedir” diyen Dr. Demirel, tanı yöntemleri hakkında şunları söyledi:

APANDİSİTİN TANISI ÇOK ZOR
“Hamilelikte apandisitin tanısını koymak zordur. Çünkü ileri görüntüleme aşamaları olan bir tomografi anne ve bebeğe vereceği zarardan ötürü kullanılamamaktadır. Bu nedenle hamilelikte apandisit tanısı için yalnızca ultrason tercih edilir. Ancak onu kullanırken de rahmin büyümesi ile birlikte apandistin yerinin değişmesi ve bazen de kalınbağırsağın altına girmesi, çoğu zaman tanıyı zorlaştırır. Hastanın ağrısı, bulantı, kusma, kanda iltihabın yükselmesi gibi belirtiler doktor için belirleyicidir. Ancak doğru tanının konulmasında öne çıkan; tecrübe ve hekimin klinik bilgisidir. El muayenesi ile birlikte, geçmiş vakaların üzerinden gidilerek vakayı o yönde değerlendirmekle sonuca ulaşılır.”

BEBEĞİN BÜYÜMESİ APANDİSİTİN YERİNİ DEĞİŞTİRİR
Dr. Demirel, apandisit tanısı konulurken hamilelik ayına göre değerlendirme yapmanın önemli olduğunu belirtti ve hamilelikte apandisit patlaması durumunda yapılacaklar ile ilgili şöyle konuştu: “Özellikle doğuma yakın dönemlerde rahim büyüdüğü için apandisit göbeğe doğru kayar. Ağrının da göbek seviyesine gelmesiyle apandisit sorunu düşünülür. Yani hastanın ağrısı göbek seviyesindeyse, apandisitin yukarı çıktığı ve ağrıya neden olduğu tahmin edilir. Böyle durumlarda ultrasonla tanı konulduktan sonra tedavi yoluna gidilir.

APANDİSİT PATLAMASI ANNE VE BEBEK İÇİN RİSKLİ
Apandisit patlaması fark edildiğinde karın içi enfeksiyon sorunları ortaya çıkabilir. Apandisit patlaması ve karın içi enfeksiyon nedeniyle çocuk ölümleri ve annenin de ciddi oranda yaşamını tehdit edebilen durumlar ortaya çıkabilir. Patlayan apandisit vakalarında o bölgenin iyi bir şekilde temizlenerek çocuk için zararlı olmayacak antibiyotik tedavisi ile müdahalede bulunulması gerekir.

HAMİLEYKEN AMELİYATTA SAKINCA YOK
Hamileliğin başından son aylarına kadar gerekli önemler alınarak operasyon yapılabilir. Ancak hamileliğin ilk aylarında düşük riski artar; ayrıca hamileliğin ileri dönemlerinde bazı noktalara özellikle dikkat edilir. Bunlar; rahme dokunmamak ve ona bir uyaran vermemektir. Çünkü böyle bir durumda erken doğum riski de ortaya çıkabilir.”

SAFRA KESESİ SORUNLARI İKİNCİ AMELİYAT NEDENİ
Hamilelikte ameliyat gerektiren en önemli ikinci sağlık sorununun ise safra kesesi iltihabı olduğunu belirten Demirel, “Akut bir sorun olması nedeniyle bulantı, kusma, şişkinlik ve ağrı gibi şikâyetlerle kendini gösterir. Ağrı, sırta ve omuza vuran bir karakterdedir. Muayene bulgularında da o bölgede safra kesesi iltihabını düşündüren bir durum olduğunda, bunun ultrasonografi ile teyit edilerek ameliyatı gerçekleştirilmektedir. Ameliyat kararı da gerçekten anne için gerekliyse alınır. Bazı durumlarda hasta ameliyat edilmeden ilaç tedavileri ile takip edilir. Böyle durumlarda doğru kararlar verilerek yapılan tedaviler ile anne ve bebeğin sağlığının tehlikeye atılmamasına özen gösterilir” dedi.

AMELİYAT SONRASI NORMAL DOĞUM YAPILABİLİR
Hamilelerin, ameliyat sonrası genel cerrahi ve kadın doğum uzmanları tarafından takibinin önemine dikkat çeken Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sertaç Demirel,”Bu hastalar normal doğum da yapabilir. Ameliyat olmuş hamilelere mutlaka sezaryen önerilmez. Ancak hastanın yarası ıkınmadan dolayı önemli bir sorun çıkaracaksa sezaryen yaptırmaları uygun olacaktır” şeklinde konuştu.

Sayfa Yükleniyor...