Ateş, boğaz ağrısı, iştahsızlık, halsizlik bulguları ile başlayan, ağız içerisinde ve ağız çevresinde, avuç içi ve ayak tabanında görülen döküntüler ile kendini belli eden el-ayak-ağız hastalığı, “kreş hastalığı” olarak da biliniyor.
El-ayak-ağız hastalığının çoğunlukla kendi kendini sınırladığını, ağır hastalık tablosuna neden olmadığını söyleyen Dr. Koray Akay, hastaların 5 ile 10 gün içerisinde kendiliğinden iyileştiğini söylüyor.
BAHAR AYLARINDA ARTIYOR
El, ayak ve ağız hastalığının özellikle ilkbahar ile sonbahar başı arasında görüldüğünü belirten Akay, “Hastalığın tanısı tüm dünyada yaygın olarak hastanın yaşı, klinik bulguları, döküntülerin özellikleri ve döküntülerin bölgesel dağılımı ile klinik olarak konulmaktadır” diyor.
BULAŞICILIK NASIL ÖNLENİR?
Hastalığın, büyük oranda solunum yoluyla geçtiğini ve çok bulaşıcı olduğunu vurgulayan Dr. Akay, “Genellikle hastalığın ilk haftasında bulaşma oranı daha fazladır. El ayak hastalığı olan çocuğun sık sık eli su ve sabunla yıkanmalı, temas ettiği noktalar temizlenmeli, oyuncak, yeme içme kapları paylaşılmamalı, sarılma gibi durumlardan uzak durulmalıdır” önerisinde bulunuyor.
ÖZEL BİR İLACI YOK
El, ayak ve ağız hastalığından korunmada etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış bir aşı yoktur ve tedavisi için özel bir ilaç da bulunmuyor. Döküntü olan bölge kaşınmamalı, alkolle temizlenmemeli. Çoğunlukla hastalığın hafif belirtiler ile seyretmesi ve kendi kendine düzelmesi bekleniyor. Bununla birlikte gereken hastalarda, mevcut durumları hafifletmek için ağrı kesici ve ateş düşürücüler ile boğaz ağrısını azaltmak için gargara ve spreyler öneriliyor. Yeterli sıvı ve beslenme desteği alamayan çocuklarda ise sıvı-beslenme desteği yapılıyor.
Fotoğraflar: getty ımages turkey
- Etiketler :
- Haberler -
- Bebek ve Çocuk Sağlığı
- Hastalık
- İstanbul
- Genel Sağlık
