"Çocukların talasemi hastalığını gizliyorlar"

Konya Talasemi Derneği Başkanı Sefa Parlak, Konya'da tedavi gören 124 talasemi hastası olduğunu, talasemi genetik geçişli bir hastalık olduğu için, ''çocuğuma kimse talip olmaz, evlendiremem'' diye düşünen 300 kadar hastanın tedavisinin ise başka illerde yaptırıldığını söyledi.

"Çocukların talasemi hastalığını gizliyorlar"

Ailesel geçişli bir kan hastalığı olan talasemi, Akdeniz anemisi olarak da biliniyor. Hastalıkta kan hücreleri vücudun ihtiyacı olan oksijeni dokulara taşıyamıyor, buna paralel olarak da kandaki hemoglobin düzeyi düşüyor.

Hemoglobinin yapımında yetersizlik ya da bozukluk oluşmasının ise organlarda oksijenin azalmasını beraberinde getirdiğini, bu nedenle talasemi hastalarının renginde solukluk, halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, gelişme geriliği gibi şikayetler ortaya çıktığını ifade eden Palak, talasemi hastalarına ayda en az bir kez 2-3 ünite kan verilerek kanlarının değiştirilmesi gerektiğini, bunun için de her talasemi hastası için sürekli kan verecek en az 7 kan kardeşe ihtiyaç olduğunu ancak gönüllü sayısının az olduğunu söyledi.

AKRABA EVLİLİĞİ ÖNEMLİ BİR RİSK
Talasemi hastalığının ortaya çıkmasında en önemli etkenin ''akraba evliliği'' olduğunu belirten Parlak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Toplumumuzda talasemi taşıyıcısı olanlar, çoğunlukla kendilerinin taşıyıcı olduğunu bilmiyor. Taşıyıcı erkek ve kadın evlendiklerinde ise çocukları yüzde 50 talasemi hastası olarak doğuyor. Evlenen kişilerin akraba olması, hem bu kişilerin ikisinin de taşıyıcı olması ihtimalini, hem de çocuklarının talasemi hastası doğması ihtimalini artırıyor.''

Bu nedenle akraba evliliğinin yaygın olduğu yerlerde talasemi hastalığının da daha sık görüldüğünü belirten Parlak, şöyle dedi:

''Ben de hala-dayı çocuklarının evlenmesiyle doğmuş bir kişiyim ve talasemi hastasıyım. Benim gibi pek çok kişi, anne babaların bu konudaki bilgi eksiklerinin kurbanı oluyor. Oysa evlenmeyi düşünen akraba çocukları, tedavilerini yaptırırlarsa çocukları kesinlikle sağlıklı doğuyor.''

Parlak, talasemi hastalığı taşıyıcısı olup olunmadığının Türkiye'de 33 ildeki hastanelerde tespit edilebildiğini, evlenmek isteyen çiftlerin talasemi testi yaptırmalarının yasal bir zorunluluk olduğunu ifade etti.

HASTALIĞINIZI DAHA NEREYE KADAR SAKLAYACAKSINIZ?
Buna rağmen bilinçsizliğin, her gün yeni talasemi hastası çocukların doğmasına neden olduğunu bildiren Konya Talasemi Derneği Başkanı Sefa Parlak, şunları kaydetti:

''Biz bir Konya derneğiyiz ve talasemiyle ilgili Konya'daki durumu çok iyi biliyoruz. Konya'da tedavi gören 124 talasemi hastası var. 300 kadar hasta ise talasemi genetik geçişli bir hastalık olduğu için, 'çocuğuma kimse talip olmaz, evlendiremem' diye düşünerek hastalığını gizliyor, tedavi için başka illere gidiyor. Çocukları talasemi hastası olma olasılıkları yüzde 50 olan, talasemi taşıyıcısı pek çok anne baba da aynı gerekçelerle hastalıklarını gizliyor.

Oysa talaseminin utanılacak, gizlenecek bir yanı yok. Bizim bu derneği kurmaktaki amacımız da zaten, iyi bir tedavi yapılmadığında ölüme neden olan ve ülkemizde çok yaygın olarak görülen bu hastalığa karşı bir araya gelip, güç birliği oluşturmak, birlikte mücadele etmektir. Hastalığını ve taşıyıcı olduğunu saklayanlara sesleniyorum, hastalığınızı daha nereye kadar saklayacaksınız?''

20 YAŞINA KADAR HASTALIKTAN KURTULMA ŞANSI VAR
Sefa Parlak, benzi sarı olan, çabuk yorulan, kendisini ara ara da olsa halsiz hisseden kişilerin mutlaka talasemi testi yaptırması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

''Ayrıca bu hastalık 20 yaşına kadar tespit edilebilirse ilik nakli olup kişinin sağlığına kavuşma şansı var. Benim gibi 20 yaşından sonra bu hastalığın kendisinde bulunduğunu öğrenenler, ömür boyu bu hastalığı çekmek zorunda kalabilir. Bu nedenle bir yolunu bulup bu konuda toplumsal bilinci yükseltmeye ihtiyacımız var.''

Sayfa Yükleniyor...