Damar tıkanıklığı (tromboz) her 4 kişiden birini hayattan koparıyor

Damar tıkanıklığının (tromboz) en önemli ölüm sebepleri arasında bulunduğunu ve her 4 kişiden birinin tromboz ve komplikasyonları yüzünden hayatını kaybettiğini belirten Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Güner Hayri Özsan, trombozdan kaynaklanan ölümlerin en az yarısının basit yaşam değişiklikleri ile engellenebildiğine dikkati çekti.

Damar tıkanıklığı (tromboz) her 4 kişiden birini hayattan koparıyor

Prof. Dr. Güner Hayri Özsan, 13 Ekim Dünya Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türk Hematoloji Derneğinin, Uluslararası Tromboz ve Hemostaz Derneği (International Society on Thrombosis and Haemostasis- ISTH) tarafından başlatılan ve her kıtadan tromboz ile ilgilenen organizasyonların katıldığı Dünya Tromboz Günü kampanyasının ortakları arasında yer aldığını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Dünya Tromboz Gününün amacı ulusal ve yerel organizasyonlar ile birlikte tüm dünyada damar tıkanıklığına karşı farkındalık yaratmaktır. Dünya Örgütü verilerine göre bir numaralı ölüm sebebini kalp damar tıkanıklığı (kalp infarktüsü) oluşturmakta, ikinci sırayı beyin damar tıkanıklığı (inme) takip etmektedir. Bu iki neden, yılda 15,2 milyon kişinin ölümüne yol açmaktadır. Toplar damar tıkanıklığı ve buna bağlı gelişen akciğer embolisi ise her yıl yaklaşık 10 milyon kişiyi etkilemektedir, sadece Avrupa'da yılda yaklaşık yarım milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır. Sonuç olarak her 4 kişiden biri tromboz ve komplikasyonları yüzünden hayatını kaybetmektedir. Üstelik bu ölümlerin en az yarısı basit yaşam değişiklikleri ile engellenebilmektedir."

"DAMAR TIKANIKLIKLARININ BÜYÜK KISMI, HAYAT TARZINDA SAĞLIKLI SEÇİMLERLE ENGELLENEBİLİR"

Prof. Dr. Reyhan Diz Küçükkaya ise trombozun her yaş grubunda görülebildiğini, ancak sıklığının yaş ile artığını belirterek, şöyle konuştu:

"60 yaşın üzerinde hem atar damar hem de toplar damar tıkanıklığı riski yüksektir. Hareketsiz yaşam tromboza davetiye çıkarır. Günde sadece 30 dakika tempolu yürümek, düzenli egzersiz yapmak tromboz riskini azaltmaktadır. Vücut kitle indeksi arttıkça diyabet, hiperlipidemi ve tromboz gelişme riski de artar. Sigara ve tütün ürünleri kullanmak başta damar tıkanıklığı, kanser ve solunum yolu hastalıkları olmak üzere dünyada en önemli 3 ölüm nedeninin baş tetikleyicisidir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 8 milyondan fazla insan sigara yüzünden ölmektedir. Çok acıdır ki bunların yaklaşık 1.2 milyonu kendileri sigara içmedikleri halde, pasif olarak sigaraya maruz kaldıkları için hayatlarını kaybetmektedir. Her yıl yaklaşık 65.000 çocuk, ebeveynlerinin içtiği sigara yüzünden ölmektedir. Dünyada yaklaşık 1 milyar kişi sigara tüketmekte ve her yıl trilyonlarca lira harcayarak hem kendi, hem de etrafındakilerin sağlığını tehdit etmektedir. Trombozu engelleyebilmek için sigara ile etkin mücadele şarttır.”

“UZUN SÜREN YOLCULUKLAR RİSKİ ARTIRIYOR”

Küçükkaya, uzun süreli yolculukların venöz tromboz riskini 2-4 kat artırdığına işaret ederek, yolculuklarda dikkat edilecek noktaları şöyle anlattı: 

"6-8 saatten uzun süreli hava yolculukları başta olmak üzere tüm yolculuklar için her 1-2 saatte bir ayağa kalkmak ve yürümek, seyahat esnasında sigara kullanmaktan kaçınmak, baskı oluşturmayan rahat giysiler tercih etmek, bacakları sık sık kasıp gevşetmek, oturma pozisyonunu sık değiştirmek, sıvı kaybını önlemek için tercihen alkolsüz sıvılar içmek, varis çorapları kullanmek, uzun süreli hareketsizliğe yol açabilecek yatıştırıcılar ile alkol kullanımından kaçınmak gerekir."

“BİREYLERİN TAŞIDIKLARI RİSK FAKTÖRLERİNİ BİLMELERİ GEREKİR”

tıkanıklıklarının büyük bir kısmının, kişinin hayat tarzında sağlıklı seçimler yapması ile engellenebildiğini belirten Küçükkaya, şunları aktardı:

"Aile üyelerinin geçirdiği kalp krizi, akciğer embolisi, toplar damar tıkanıklığı, varisler, ani ölümler konusunda doktorlarından bilgi alınmalıdır. Sebze tüketmek, işlenmiş gıdalardan uzak durmak, kilo kontrolü yapmak damar sağlığını korumak için çok önemlidir. Sadece sigara içmemek yeterli değildir, sigara içilen ortamlarda bulunmamak gerekir. Kasları çalıştıracak şekilde, düzenli egzersiz yapılmalıdır. Hastalık nedeniyle evde veya hastanede yatış gerektiğinde, ameliyatlardan sonra, gebelik ve lohusalık döneminde, kanser tedavisi süresince damar tıkanıklığı riskinin artacağı akla gelmelidir."

Sayfa Yükleniyor...