Derimizdeki sinsi düşman : Siğiller

Bayındır Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Pınar Öztaş, kurbağaya dokunarak ya da parmakla yıldız sayarak siğillerin başladığı halk arasında sıkça inanılan ancak doğruluk payı olmayan bir inanış olduğunu söyledi. Öztaş, “Siğiller için kaynak, virüsü taşıyan insanlardır” dedi.

Siğillerin insan papilloma virüslerının sebep olduğu deri ve mukozaların bölgesel kalınlaşması ile karakterize bir deri hastalığı olduğunu belirten Öztaş şöyle konuştu; “Siğiller Eski Yunanlılar ve Romalılardan beri bilinmektedir. 19. yüzyıla kadar bu hastalığın frengi ve bel soğukluğunun bir belirtisi olduğu düşünülmekteydi. Siğil mikrobu vücudun her bölgesinde bulunabilir. Cinsel bölge harici yerleşimli siğiller çocuklar ve genç erişkinlerde sık olarak izlenir. Kız çocuklarda erkek çocuklara oranla daha sık izlenir. Kırsal bölgelerde kentlere oranla daha sık izlense de son yıllarda kentlerde de giderek artan sıklıkta izlenmektedir. Siğiller kişiden kişiye direk temas ya da indirek olarak bulaşık yüzey ve eşyalarla temas ile olabilir. Deri üzerinde küçük yaraların, çatlakların olması virüsün kolay bulaşmasında önemlidir. Küçük çocuklarda derideki küçük sıyrıklar, ellerden yüze, dizlere ve dirseklere yayılmasını sağlar”

“Siğiller zamanla sayıca artar, büyür ve tedaviye dirençli hale geçer” diyen Öztaş, virüs ile temas eden kişinin bu virüse karşı bağışıklık sisteminin durumu da kolay bulaşıp bulaşmamasını etkileyen önemli bir faktör olduğunu ifade etti. Ayak tabanı yerleşimli siğillerin en sık yalınayak yapılan faaliyetler ile bulaştığını belirten Öztaş, “Çıplak ayak dans, jimnastik ve özellikle yazları kalabalık kullanılan havuzlardan bulaşması sıklıkla görülür. Ayak tabanında nasırlar ile sık sık karışabilen taban siğilleri, özellikle kemik çıkıntıların üzerinde olmaması ile nasırlardan ayrılabilir. Siğiller el üzerleri ve ayak tabanlarının yanı sıra sakal bölgesinde de izlenebilir. Traş sırasında jilet ile virüsün yayılması kolaylaşır. Tırnak kenarları yerleşimli siğillerin tırnak yiyenlerde sık olduğu bilinmektedir. Bu durumlarda ağız içi ve dişetlerine de bulaştığı izlenebilmektedir” dedi.

Öztaş, cinsel bölgelerdeki siğillerin, en sık rastlanan cinsel yolla bulaşan hastalık olduğunu dile getirdi. Bunların deri üzerinde 2-5 mm çapında ‘et beni’ ne benzeyen ve genellikle de birden fazla odakta başlayıp yayılan siğiller olduğuna dikkat çeken Öztaş, hastalarda makad etrafı ve kasık gibi kapalı ve nemli ortamlarda hızla çoğalarak karnabahar benzeri oluşumların meydana gelebileceği uyarısında bulundu.

Sayfa Yükleniyor...